Ana içeriğe atla

Gönderilen Futbolcular ve Ali Can...

Gönderilen 8 adet futbolcunun 4 tanesinin gitmesini tartışmaya gerek dahi olmadığını düşünüyorum. Bu adamlar yani Burak, Alper, Cem ve Kaya bu takımı yükselme grubundan eden adamlardır benim gözümde. Cem ve Alper sene başında kadro dışılıktan kurtarılarak takıma geldiklerini unutup, paslandıklarını unutup, paslarının bizim tarafımızdan ligin ikinci yarısında silinmesine imkan verdiğimizi unutup hemen para pazarlığına girişmişlerdir. 350 bin TL'den açtıkları ağızlarını yanlış bilmiyorsam 200 bin TL'den kapatmışlardır. 200 bin'er TL alan bu futbolcular maalesef takımı eksik oynatmışlardır.

Sahamızdaki İskenderun maçı öncesinde Hilton'da kalmışlar ve Hilton'da konaklatılan eski Demirspor futbolcuları gibi bu jeste top oynamayarak cevap vererek sahamızda yenilmemize katkı sunmuşlar ancak diğer takımların Hilton'da konaklamasını da gündeme getirmekten çekinmemişlerdir. Deplasmandaki Mardin maçında yuttukları baston nedeni ile kaçan 2 puan, sahamızdaki Adıyaman ve İDÇ mağlubiyetleri nedeniyle kaçan 6 puan, sahamızda Tarsus maçında bizi eksik bırakmaları nedeniyle kaçan 2 puan ve deplasmandaki İDÇ maçındaki performansları ile kaçan 3 puan ile bu futbolcular toplamda en az 13 puanımıza mal olmuşlardır. Kaldı ki; bunlara sahada hiç varlık gösteremeyen Burak ile saçma sapan goller yiyen Kaya'nın kaybettirdiği puanları eklemiyorum bile. Tüm bunlara rağmen son İDÇ maçı kazanılsa idi şu anda yükselme grubunda idik. Bunu bilmek dahi bizi kederlendirmeye yetiyor. Kendilerine yeni hayatlarında başarılar diliyorum. Ancak önemli olan artık bu oyuncuların değil, bu oyunculara bıkmadan usanmadan fırsat veren zihniyetin kadro dışı bırakılmasıdır.

Gönderilen diğer 3 futbolcu zaten doğru dürüst oynamadılar. Haklarında yorum yapamayacağım. Oyununu görmediğim kişiler hakkında yetersiz veya yeterli gibi bir yorum yapmanın doğru olmadığını düşünüyorum.

Ali Can'a ise ayrı bir paragraf açmak lazım. Ali Can çok yetenekli bir futbolcu değil. Ancak bu takıma katkı koyan ve savaşan futbolculardan. Şans verildiği takdirde rakibi yıpratabilecek futbolculardan. Hepsinden de önemlisi takımın kısmen istikrarlı forma bulabilen en genç oyuncusu durumunda. Bu çocuk daha 21 yaşında. Yönetimin ve teknik heyetin bu noktada güçlü olduklarını göstermeleri gerekiyor. Bu çocuk kadroda tutulmalı. Hataları olmuşsa eğer gereken uyarılarda bulunulmalı. Kadro dışı bırakmak en son yol olmalı. İlk yol olarak tercih ediliyorsa hemen ben bu yönetimi eleştiririm.

Bu sorunları çözemeyecekse Deniz KİTE neden var? Görevi tam olarak nedir?
Bu sorunları çözemeyecekse Ercan ASLANKESER neden var? Kimin abisi?
Tabi abi olarak Ercan ASLANKESER varsa, Deniz Hanım görevini tam yapamadı mı da bu kişiye ihtiyaç duyuldu? Bu soru da Ali Can sorunu çözülse de çözülmese de ortada duruyor.

Benim mantalitem şudur: Alper, Cem, Burak ve Kaya. Bunlar takıma zarar verdiler. Kadro dışılar. Ali Can bu takıma katkı sağladı. O da kadro dışı. O zaman ben sorarım. Aynı sonuca katlanacaksa, takıma katkı koymanın futbolcuya getirdiği artı nedir?

Yorumlar

yergökmavi dedi ki…
Yönetim teknik heyetin tesbitleri doğrultusunda 8 futbolcuyu kadro dışı bıraktı..Herkes kendine göre yorum yapıyor,olacaktır bunlar,eleştirilede olacaktır..
Fakat sıkıntı yaratan diğer konuda;yenilenen üyeliklerle ilgili..Daha önce üye olanlar ne yazıkki yıllık 200 tl olan aidatlarını vermediği gibi yeni oluşumda üyeliklerini çoğunluğu yenilememiştir.
1000 tl vermekmi zorlarına gitti bilmiyoruz..Geçen akşam eski başkanlar yerel kanalların birinde, eski üyelerde bu seçimde oy kullansın diye muhalif oluyor ve gerekirse yönetimi dernekler masasına şikayet edeceklerini söylüyorlar..Be kardeşim kim bu eski üyeler..Sizler başkanlığa aday olacaksınızda ve kongrede bir kaç aday varda seçilmek içinmi bunları istiyorsunuz..Yeni üyelikler hem kulübe para kazandırıyor hemde kalite..
Yıllardan beri eski üyelerin içinden kaç tanesi bu takım için ne yaptı?Bu adamlar kongrelere bile gelmedilerki..Ayrıca bu eski başkanlardan hangisi bu kulübe başarı sağladı..Geldiler borçlandırdılar,işlerini gördüler ve gittiler..Varlıklarıyla bu güzel takımın geleceğine resmen ipotek koydular..
Yapabiliyorsanız gelin aday olun.Yapamıyorsanız yapanların önünden çekilin..Varlığınız bu takıma köstek değil destek olsun.Olamıyorsanız ortadan kaybolunki takım daha fazla zarar görmesin..
Bu arada Cem Hallaçeli kardeşim,Sen sezon başında parasal konularda ayak direttin yönetime.Peki oynadığın süre içerisinde hangi maçta hangi olumlu hareketi yaptın..
Adanademirspor ne yazıkki BAL gibi takım,konan oldumu ayrılamıyor,resmen yapışıyor..
curva1940 dedi ki…
şu altyapıya bakın Allah aşkına ya!bölgeyi kasıp kavurmuş...en kötüsü 3.bu çocukların.Ben bunu göremeyen zihniyetin altında art niyet ararım.zaten 15yıldır hep hüzün acı ve keder!bizi bir yere getirirse bu Demirsporlu çocuklar getirir ki getirmeselerde önemli değil artık!yeter ki oynasınlar.bu sene bişey veremezlerse seneye kesin verirler.Muharrem Gülerginlerde,Füze Selamilerde,Kartal Yaşarlarda,Kasap Burhanlarda,Rasinlerde,Fatih Terimlerde,Hasan Şaşlarda böyle ortaya çıktı bu klüpte.ben kendi adıma bu seneden de vazgeçtim;gençler oynasın yeter.yazık etmeyin şu çınara!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...