Ana içeriğe atla

1500

Blogumuzda 1500. yazıyı da geride bırakmış olduk. Buram buram Adana kokan, Demirspor kokan 1500 yazı.

Lacivert puntolarla mavi ufuklara sarılan 1500 yazı.

Emeği geçen ve bize değer veren herkese teşekkürler.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Lacivert puntolarla mavi ufuklara sarılan 1500 yazı için emegi geçenlere teşekkürler....

Ancak bir tartışma konusu olan şimşekler grubunun iskenderuna gitmemesi dogrumu,yanlışmı?ankara tayfasının görüşü ne?İki kişi yüzünden bu kararın alınması dogrumu?Ankara tayfası olarak neden müdahale etmediniz?ÜZÜNTÜNLE SEVİNCİNLE SENİNLE BİRLİKTE DİYE ATILAN SLOGANDAN UZAKLAŞTIKMI?CEVAP LÜTFEN?
Adsız dedi ki…
Şimşekler Grubu iskenderuna gitse ne değişecek takımı bu hallere düşüren bu topçular değil mi? tarsus maçında yaşanılanlar tabi tasvip edilemez. ben futbolcuların herkesden daha çok suçlu olduğunu düşünüyorum. paralarını alamadıkları için oynamayanlar bu topçular değilmiydi. üç beş kuruş para aldıklarında neler yaptıklarını herkes gördü.kaleci kayanın yediği hatalı gollerin sayısını bilen var mı? aydın tabak ın kaleciyle karşı karşıya atamadığı kaç pozisyon var sayısını bilen var mı? cem in kaçırdığı gollerin sayısını sahada yürüdüğü maçların sayısını, alperin bu takımda neler yapamadığını burak denizlinin ne işe yaradığını bilen varsa söylesin.
tarsus maçında süper falan oynamadık herhalde kaçırdığımız pozisyonlar sizlere zevk veriyor ama üç puan vermiyor pozisyon bulduysan atacaksın.
ben art niyet arıyorum arkadaş cem, alper, aydın, kaya,burak bu takımdan derhal gönderilmeliler.

ŞALGAM (APO)
Onur BİÇER dedi ki…
Şimşekler Grubu'nun İskenderun'a gitmesini veya gitmemesini sağlayacak güç Ankara Tayfası değil sevgili okuyucumuz. O nedenle bu konuda herhangi bir girişimde bulunmadık...

Grup İskenderun'a gitmeli miydi? O konuda da emin değilim... Geçen hafta çeşitli söylem ve gerekçelerle Grup linç edildi. Bu linç girişiminden yönetim ama daha önemlisi futbolcular ve teknik heyet nasıl etkilendi bilmiyoruz... Belki de futbolcular Grubun kendilerine zarar vereceğini en azından motivasyonlarını bozacağını düşündü, belki yönetim gelmeyin dedi, belki Grup kendi kabuğuna çekilip düşünmek istedi... Bin tane sebebi olabilir bunun... Bunun ötesi bir yapılanmanın iç işlerine karışmak olur ki; böyle bir şey bizim sınırlarımız dahilinde değil...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...