Ana içeriğe atla

Yönetimin Açıklamaları...

Bugün ikinci başkanımız Metin Türk açıklama yapmış. Dün başkanımız açıklama yapmıştı. Sayın Ramazan Çimen kongreden sonra sürekli olarak açıklamalarıyla gündeme geliyor. Diğer yöneticilerimizin de beyanatları ile karşı karşıya kalıyoruz. Kötü şeyler mi söylüyorlar, hayır, aslında güzel şeyler söylüyorlar. Mutluluklarını ve de hırslarını basın aracılığı ile bizlerle paylaşıyorlar.

Ancak işin bir de diğer yüzü var. Ne kadar çok basın önüne çıkarsanız, o kadar çok açık verirsiniz. Açığınız olduğu için söylemiyorum ama bu da bir gerçek. Tüm iyiniyetiniz ve inancınızla bu takım hakkında sezon başında büyük umutlar içeren beyanlar verdiniz. Ne oldu sonucunda, beklentiler yükseldi, hatta aşırı yükseldi. Ama sonuçlar beklentinin altında kalınca sıkıntılar gündeme geldi, eski verilen demeçler hatırlandı, ortada fol yok yumurta yokken başlar ağrıdı.

Şimdi düzelme yoluna giriyoruz ve eski beyanlar yeniden geliyor, gelmeye başlıyor. Bu konuda basın açıklaması yapmak durumunda kaldığınızı hatırlayın. Bir mücadele, savaş içindesiniz, silahınız son derece az. Neden silah dağıtmaya devam edesiniz ki?

Hem unutmayın Çukurova Toroslara kadar geniş bir düzlüktür. Geniş düzlüklerde rüzgar çok sık yön değiştirir. Bugün ılık meltem rüzgarları çarpar yüzünüze, yarın Torosların dondurucu soğuk rüzgarı. Rüzgar bu kadar sık yön değiştirirken, ayak izleri kumda silinip giderken, saflar belirsizleşip değişkenleşirken, geriye üstüne çullanılacak sözler bırakmanın anlamı yok. Sizleri daha az görmeyi umuyoruz haberlerde ki; daha güçlü olduğunuzu bilelim.

Sezon içinde onca demeç vermektense sezon sonunda bir şampiyonluk tüm kelimelerin yerini alacaktır. Bunun için de yıpranma payının azaltılması, yıpranılacak adımlardan kaçınmaya özen gösterilmesi gerekir.

Dost tavsiyesi benden, uygulayıp uygulamama kararı sizden, sonuçları görmek hayattan...

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Aytaç durak ve şakşakçısı mustafa tuncel haca gidiyormuş ve helallik istiyorlarmış? Hakkını helal eden varmıdır acaba? Biz hakkımızı helal ediyormuyuz? Helallik almadan haca gidilir mi? mustafa tuncel efendi önce sen idda ve stad gelirindeki temlikleri kaldır ondan sonra nereye gidersen git. 1 lira ver 5 lira al , bankaya koysalar paralarını bu kadar getiri alamazlar herhalde..... HAKKINI HELAL EDEN VAR MI BUNLARA?
kebabman dedi ki…
Güzel bir uyarı yazısı olmuş.Onur,şeref,haram ,helal,kefil,sözün bittiği yer.
,alnının akı vb kelime ve cümlelere hiç gerek yok.Ne kadar çok kullanılırsa o kadar çok anlamsızlaşıyor,sıradanlaşıyor.
Eger takım ve futbolcular havaalanı karşılamasını hak ediyorsa taraftar bunu yönetici istegi olmadanda yapacaktır.Takım ve futbolcu alkışı hak ediyorsa taraftar bunu istek gelmeden de yapacaktır.Eger takım iyi futbol oynarsa taraftar zaten stadı dolduracaktır.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...