Ana içeriğe atla

Karnavaldan Karabasana...

Bianet.org'da Güler Zere pankartına verilen cezaya ilişkin olarak Yavuz Yıldırım'ın açıklamaları yer almış. Yavuz'un görüşlerine katılıyorum. Irkçılığın yine futbol gündeminde bir hayli yer aldığı bugünlerde dikkatle okunması gereken bir yazı...

İki işçi takımı, Adana demirspor ve Livorno'nun oynadığı dayanışma maçında tribünde "Güler Zere'ye özgürlük" pankartı açan 10 taraftara 11 bin TL ceza verilmesi, ırkçı, milliyetçi, hakaret içeren sözleri yaptırımsız bırakan yetkililerin stadları hak ve özgürlük taleplerine kapalı tutmaya çabaladığını gösterdi.

4 Eylül'de Adana'da oynanan maçı tribünde izleyen, Adana'da futbol üzerine bir kitabı da bulunan Demirspor taraftarı Yavuz Yıldırım, bianet'e, "Livorno maçı, aslında bir karnavaldı. Bir şölen havasında bu talepler, şiddet içermeden dile getirildi. Ama ne yazık ki bu karnaval, ruhuna uygun olmayan bir müdahaleyle karabasana çevrildi" dedi.

Adana İl Spor Kurulu, sağlık durumu nedeniyle serbest bırakılması gereken ama bürokratik engeller nedeniyle bunun henüz gerçekleşmediği Zere'nin özgürlüğü için açılan pankartı "ırkçı" diye niteledi ve ceza verdi. Karar valilikçe de onaylandı. Bu arada, önce Bursaspor ardından da Gaziantepspor'la oynadıkları maçlarda ırkçı tezahürata maruz kalan Diyarbakırspor içinse bir yaptırım uygulanmadı.

Yıldırım'a göre göstermelik olarak bir gruba verilen bu cezanın asıl mesajı kulüp yönetimine; "bir daha böyle şeylere sebep verecek organizasyonlar yapmamaları için..."

"Statta göz altına alınmayan binlerce kişi vardı ve onlarda yüzlercesinde benzer talepleri içeren bayraklar vardı, stat içinde ve etrafında başka bir dünya ve futbol özlemlerini dile getiren insanlar slogan attı, şarkılar söyledi. Dahası o pankart da, yaklaşık 60 dakika açık durdu ve ikinci yarının ortalarında pankartın indirilmesi için müdahale edildi ardından bu kişiler sert bir müdahaleyle gözaltına alındılar.

"O pankartın indirilmesi ve para cezalaranın verilmesi, ya da böyle bir maçın bir daha düzenlenemeyecek olması, memlekete ne kazandıracak, anlamak mümkün değil."

Yorumlar

MiTo1940 dedi ki…
Tek taraflı düşünülen her olaya karşı olmuşumdur... Kendilerini ifade etme çabası içinde olan insanlara verilen bu ceza son derece normaldir...

Birisi "Güler Zere'ye özgürlük der"
diğeri "Ülkücü hareket engellenemz."
diğeri "Huzur islamda" anlamak mümkün değil sizi...

Tribünler hala söylüyorum miting alanı değildir...
İbrahim İlya dedi ki…
bende Hürriyet İlk Öğretim okulundan mezunum ve bu haber beni çok duygulandırdı. o okulun ne kadar zor şartlarda eğitim verdiğini bilenlerdenim. zaten hitap ettiği çevre ( yenibey , barbaros ve şehitduran) de genellikle maddi durumu iyi olmayan vatandaşlarımızın ikamet ettiği bir yer.bu sebeple %100 isabet olmuş diyebilirim. gurbetteki gardaşınız.saygılarımla...
maratondan hüseyin dedi ki…
Allahın pkk lısını ben tribünlerimde pankartlarda falan görmek istemiyorum.Allah aşkına ankara tayfası bir özgürlüktür tutturmuş gidiyorsunuz..şiddete son diyip duruyorsunuz..o kadar şehit verdik bugüne kadar bu forumda hiç yer ayırdınızmı..gelmiş bana allahın pkk lısını utanmasanız haklı çıkaracaksınız
ALİ DURAN dedi ki…
@Mito

'Tribünler miting alanıdır' demek siyasi bir tercihtir.

'Tribünler miting alanı değildir' demek de bizatihi siyasi bir tercihtir.

O halde senin, tercihini diğer yönde kullanmış olanlardan farkın ne? Sende aynı şekilde politik bir mesaj veriyorsun...

Ek olarak şunlarıda söyleyeyim, Demirspor taraftarının belirleyici unsuru (şimşekler grubu) solcudur bunu dünya alem bilmektedir. Grup solun direnme kültürünü tribünlere aşılamayı başarabildiği içindir ki bugün en iddiasız maçlarında bile onbinlerce taraftarı tribünlere çekebilmektedir, yazılı ve görsel medyada adından sıkça bahsettirmektedir. Bu kazanımların temelinde de işte yukarıda bahsettiğimiz grubun politik tercihi yatmaktadır. Bunda gocunulacakta bir şey yoktur...
Ferhat dedi ki…
Sayın Mito,

Öncelikle şunu söyleyeyim ki Güler Zere meselesi asla politik bir mesele değildir. Onun yaşam hakkını savunabilmek için sağcı, solcu ya da İslamcı olmaya gerek yok. Devletin yasaları bellidir. Bir insanın tedavisi içeride gerçekleşemeyek durumdaysa eğer; tahliye edilmelidir. Eğer devlet, kendi yasalarına kendisi uymuyorsa kimsenin uymasını da bekleyemez. Ki görünen de odur ki; Güler Zere'nin tedavisi içeride mümkün değildir. (Bu satırları yazdığım sıralarda kendisi de affedilmiştir.) Yoksa Ergenekon Davası'ndan yatan Kuddusi Okkır da serbest bırakılmalıydı ki Güler Zere için pankart açanlar onu da sahiplenmişlerdir.

"Kendilerini ifade etme çabası içinde olan insanlara verilen bu ceza son derece normaldir." demenize ise hiç anlam veremedim açıkçası. Ya siz "kendini ifade etme"nin suç olduğunu savunmuşsunuz; ya da kendinizi ifade edememişsiniz ki ben anlayamamışım.

Bu arada Yavuz Abi; size de yazınız için teşekkürler.

Kolay gelsin.

Ferhat
Adsız dedi ki…
http://www.kaplanpenche.org/yazi/adalet
Cok güzel bir yazı. Teşekkürler kaplanpenche...
Onur BİÇER dedi ki…
Maratondan Hüseyin, yazdığınız yoruma sayfalar dolusu cevap yazılabilir. Ancak neredeyse bizi PKK'lı yapacaksınız. Bu çok acımasızca. Bizim hislerimizle uzaktan yakından alakası olmayan bir benzetme. Aldığımız nefesi ülkemiz için veriyoruz. Mustafa'nın çocuğu oluyor, ilk sözüm "allah analı babalı büyütsün" değil, "allah vatanına hayırlı bir evlat nasip etsin" oluyor. Timur doktor oluyor, ülkenin sana ihtiyacı var, diyoruz. Timur sıkıntılarını anlatırken, bu şartlar altında ülkeye hizmet edemeyeceğinden dem vuruyor. Ben mesleğimde yükseliyorum. İlk yazım ülkeme faydalı olmak.

Bakın, bize vurun, bizi eleştirin, ama bize özellikle bu konularda haksızlık etmeyin, lütfen. Çok sert bir cevap da verebilirdim ama bizi hiçbir konuda olmasa ülkemize bakışımız konusunda anlayın. Yazıktır. Bizi şehitler üzerinden vurmayın, kul hakkı büyüktür, haksızlık edenin canını yakar.
mustava dedi ki…
Maratondan hüseyin isimli okurumuzun yorumu üzerine çok düşündüm, çok yazdım, çok sildim... Cevap versem bir türlü, kime ne ispat etmek zorundayım ki; vermesem de içim içimi yiyor.

Bu yorumu Allah'a havale ediyorum.
Adsız dedi ki…
Sayın maratondan hüseyin,

Özgürlük yanlısı ve şiddet karşıtı sloganlar sizi neden rahatsız ediyor, anlamak mümkün değil.

Ayrıca Güler Zere'nin PKK'lı olduğunu sanacak kadar her şeyden bihabersiniz. Üstüne üstlük bir tek Ankara Tayfası'nı da PKK'lı diye itham etmediğiniz kalmış. İlginç. Provokasyon hoş değil Hüseyin Bey.

Neyse... Size de kolay gelsin.

Ferhat
göktuğ dedi ki…
Yaşanan olay ne olursa olsun bir tarafı kusursuz derecede haklı diğer tarafı savunulmayacak derecede haksız göstermenin yanlış olduğunu düşünüyorum.

Livorno maçı; güney kale arkasında bulunan grup tarafından fırsat olarak algılanmış ve bu kullanılmıştır.

O pankart orada asılı kalsaydı çok az kişinin dikkatini çekecekti. Olaylar ile birlikte herkesin dikkatini üzerlerine çektiler. Bakın hala etkileri sürüyor.

O gruptan kimsenin oraya Livorno yada Demirspor'u izlemeye geldiğini düşünmüyorum.Amaçları bir şekilde gündem yaratmaktı ve o gündemi güne gölge düşürerek yarattılar.

Eğer iyiniyetli olarak kitleye dertlerini anlatmak amacında olsalardı en tenha olan tribüne değil kalabalık olan kısıma girmeleri daha mantıklı olmaz mıydı ?

Bu olayı Güler ZERRE ve yaşadıklarından bağımsız olarak değerlendirmek lazım. Meselenin haklılığı farklıdır. Haklılığı kanıtlamak için izlenen yöntem farklıdır.

Stadın dört bir yanı sözüm ona 'aykırı' pankartlar ile doluyken. Hiçbir güvenlik görevlisi buna müdahale etmemişken. 70. dakikadan sonra ne oldu ki böyle bir müdahale oldu. Neden diğer tribünlere müdahale olmadı ? İlk şiddet kullanan taraf kimdi ? Sadece Güler ZERRE' ye özgürlük pankartımı açıldı. Bunları objektif olarak değerlendirmek lazım.

Ben polisin kullandığı şiddeti de , göstericilerin özel güvenlikleri dövmelerini de doğru bulmuyorum. Ortada bi olay var ise herkesin hatası vardır. Birileri melek birileri şeytan değildir.

Tüm bu yaşananların Demirspor'a faydası değil zararı oldu. Olaylar nedeniyle o gün birçok kişi etrafındaki kişiler ile atıştı. Yıllardır birlikte maç izleyen kişiler karşı karşıya geldi.

Eğer siyaset tribünlerde bu yaşananlara neden olacaksa aman olmasın. Tribünün huzurunu bozacak, bir kişiyi bile tribünden uzaklaştıracak ne olursa olsun bizden uzak olsun.
MiTo1940 dedi ki…
Konu her seferinde dönüp dolaşıyor ve siyasette bitiyor...

-Güler ZERE kimdir? nedir? ne değildir? beni alakadar etmez, edemezde ancak orada futbol'un güzellikleri ön plana çıkmışken böyle bir olayın vuku bulması abesle iştigalden başka birşey değildir... kendilerini ifade etmek haklarıdır ve haklılardır. ancak kendilerini ifade edebilecek yer orası değildir ve olmamalıdır ki dediğim gibi oraya ülkücü hareket engellenemez pankartı asmakda aynı şekilde abestir. Tribünler miting alanı değildir söylemi nasıl oluyorda siyasi bir düşüncedir anlayabilmiş değilim eğer siyasi düşüncem hakkında bilgi sahibi olmak isteyen varsa mito_01_01@mynet.com bu benim e-mail aynı zamanda msn olarak kullandığım adres gerekli bilgiyi alabilirsiniz...

Şimşekler grubunun sol eğilimli olduğu bir gerçektir ve bunda gocunacak bir şey yoktur. Fakat maraton tribününde MHP rozeti takanları unutmamak lazım. Kozmopolit yapının ön plana çıkacağı düşüncesi tribünde herkesin kendi siyasi düşüncesi ile hareket etmesi değil asıl olan tribünlerde her siyasi düşünce yapısından taraftar olduğu fakat demirspor'da birleştiği düşüncesidir...

Tekrar belirtmek isterim ki; Şimşekler Grubu'nun sol eğilimli olması benim için önemli değildir... Şimşekler Grubunun Adana demirspor'a gönül vermesi önemlidir.

Şimşekler grubu'nun bir ferdi olarak saygılar...
coulibaly dedi ki…
Göktuğ çok güzel özetlemiş, aynen katılıyorum.
Eklemek istediğim
maçta olan biri olarak, kendimi o an Livornolu futbolcuların, teknik ekibinin yerine koydum. Dostluk için geldiğiniz bir maçta, stadın bir bölümünde olaylar çıkıyor, kötü görüntüler meydana geliyor. Bir tarafta Che'li Küba bayrakları, kardeşlik mesajları, diğer tarafta şiddet. Neden kaynaklandığını bile bilmiyorlar. Çok üzüntü verici.
Semt Aşığı dedi ki…
-Güler Zerre konusun da Necmettin Erbakan için yasa çıkarırsan PKK'lıyıda salmak zorunda kalırsın.Sayın Hocayıda içerde tutacaksın Teröristide.

-Livorno maçıyla alakalı.Devletin herşeyden haberi var yalanını terse çevirdi bu maç.Neden Livorno getirildi Adanaya.Atalanta gelmedi.Buna izin veren kurumlar bi açıp baktımı.Göz ardımı etti.

-Özgürlüğü istemenin yeri orasımıydı.Eğer orasıysa her mahlukat için istenmeliydi sadece 1 kişinin değil.

-Bu pankartı açanların derdi özgürlük olsaydı. Bu duruma karşı koyan bi pankart açarlardı elbet isim yazılacaksa karşıt görüşden bu durumda olanların adıda yazılmalıydı.Ben ozaman bu samimiyete inanırım.

-Son sözümde her fırsatta bu insanlara saldıranlara: Bu yazı bir yerden ALINTIDIR. Bunu sunan arkadaş ben katılıyorum yazmışdır.sen katılma arkadaş yaz altına saçma sapan bi düşünce de koy noktayı git :) her olayda ver ayarı üretene yazık.

Kozmopolit ulan!
Adsız dedi ki…
Maratondan Hüseyin...

Güler Zere PKK'lıysa ben ondan daha koyu PKK'lıyım...

Bazı şeyleri bilerek konuşun artık. Gerçekleri görmek bu kadar mı zor ?

Ya bir yol bulacağız , ya da bir yol açacağız...

Güler Zere'yi de PKK'lı yaptın ya. Helal olsun

Güney Kanat...
Adsız dedi ki…
özgürlükler bir başkasının özgürlük ihlalini kısıtladığı noktada sona erer kişi hakkında hiç iyi şeyler okumadım geçmiş olsun diyemiyecem kusura bakmayın
Metin dedi ki…
Bu cezaları kimse işkembeden atıp vermiyor, daha önceden tecrübelerle belirlenmiş kanunlar var.. Stadlar dingonun ahırı değil, Mito'nun dediği gibi herkes her düşündüğü yazarsa ne olacak? Bugün buna ses çıkarılmazsa yarın PKK lehine pankartlar açıldığında da eşitlik denilip sessiz mi kalınacak?
Yavuz'un son cümlesinde "o cezaları vermek bu ülkeye ne kazandıracak" demiş, eğer bu şekilde düşünülürse hiç bir suç için ceza verilmesin, seri katillere de ceza vermek devletin eline bir şey geçirmiyor.

Spor alanlarında herkes her istediği pankartı açar, herkes düşüncesini bağıra bağıra söyler, bunlar güzel şeyler ama kaçımız karşımızdakinin fikrine nereye kadar saygı gösterebiliriz? Gerçekte bu imkansız olduğu için bu kanunlar vardır.

Herkes özgürlüğüne kavuşsun ama bu talepler spor alanlarında yasalara aykırı biçimde dile getirilmesin.

Saygılarımla...
Onur Biçer dedi ki…
Kemal isimli okuyucumuzun yorumunu alıntı yaparak yayınlıyoruz.

"Dün televizyonda haberleri izlerken vali ilhan atış ın onayı ile 10-11 kişiye 1200 lira ceza kesildiğini duydum.Bu kişiler livorno maçında siyasi propaganda yapıp düzeni bozmakla sorumlu tutulup ceza yedi.Ve bana görede çok yerinde bir ceza.Herkes livorno maçını maşa olarak görüp istediğini yaptı.Herkes miting alanlarında yapamadığını bizim maçta yaptı.Herşey çok abartıldı.Maçtan önce tkp pankartıyla birlikte yürüyüş yapıldı.O zaman mhp pankartıylada yürüyüş yapılsaydı.Orada nasıl bir olayın çıkacağını düşünebiliyormusunz...................lÜTFEN AMA LÜTFEN HERŞEYİ ABARTMAKTAN VE ŞAHSİ DÜŞÜNCELERİMİZİ ADANADEMİRSPOR DAN UZAK TUTALIM."

Yorumun kullanmadığımız kısmında Şimşekler Grubundan İlker Giray'a atıfta bulunulmuştur. Şimşekler Grubuna bu mesajın onların sitesi üzerinden aktarılmasının daha sağlıklı olacağını düşünüyoruz. Ama bununla birlikte bu mesajı da Gruba iletilmek üzere kayıtlarımıza aldık. İleteceğiz. Kemal beye yorumu için teşekkür ediyoruz.
serdanka dedi ki…
"Güler Zere, 1995 yılında Tunceli’de emniyet güçleriyle girdiği çatışmada yakalandı. Dönemin Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından “Anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs” ve “DHKP-C terör örgütüne üyelik” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Zere, 14 yıldır Elbistan Cezaevi’ndeydi. DHKP-C terör örgütünün dağ kadrosunda çatışırken yakalanan birisi Güler Zere. Cezasını Çukurova Üniversitesi mahkum koğuşunda çekerken dün affedildi. Artık bu konuyu konuşmak yersiz ve lütfen seviyeli konuşun. Bu blogda kimse Güler Zere şöyle falanda demedi yada insanı savumadı. Biz onun kim olduğunu da biliyoruz. Güler Zere DHKP-C'nin dağ kadrosunun doktor kısmındandı. Zaten kendisi doktor. Artık kim olduğunu biliyorsunuz. Savunmak isteyen savunur, küfretmek isteyen küfreder ama burası atışma yeri değil. Konu Adana Demirspor'la alakalı olduğu için bu blogda yer aldı. Olmasa yer almazdı. Saygılar...
Adsız dedi ki…
adanademirsporumuz bir siyasi parti değildir. Siyasi görüşlerinizi camia içine empoze edenleri kınıyorum. Polise, askere silah sıkan kim olursa olsun, ister sağcı, ister solcu, kim olursa olsun cezasını çekmelidir. Bizi sadece adanademirsporumuz ilgilendirir.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.