Ana içeriğe atla

Grevdeyiz!

Çeşitli memur sendikaları tarafından ülke çapında çağrısı yapılan büyük grev bugün başladı. Demiryolu çalışanları da bugün grevdeler. İlk haberler geliyor yavaş yavaş. Eyleme hem KESK ve hemde Türkiye Kamu-Sen katılım sağlamış durumda, bu iki sendikadan birinin solda ve diğerinin sağda yer aldığını söylemek eksikli, ancak mümkün. Kalbim, diğer tüm kamu emekçileriyle ve demiryolcularla birlikte bugün!

Şu ana dek gelen haberlere göre çok az firemiz var. Yaşasın demiryolcular! Yaşasın grev!

00:00 Eskişehir Garı'na grev pankartı asıldı..Ve başlıyoruz...

Haydarpaşa'dan hareket eden Anadolu Ekspresi Adapazarı/Arifiye'de greve katıldı.
Haydarpaşa'dan hareket eden Fatih Ekspresi Adapazarı/Arifiye'de greve katıldı.
Haydarpaşa'dan hareket eden Güney Ekspresi Adapazarı/Arifiye'de greve katıldı.
Haydarpaşa'dan hareket eden İç Anadolu Mavi Treni Adapazarı/Arifiye'de greve katıldı.
Haydarpaşa'dan hareket eden Ankara Ekspresi Adapazarı/Arifiye'de greve katıldı.
Haydarpaşa'dan hareket eden Meram Ekspresi Eskişehir/Enveriye'de greve katıldı.
Haydarpaşa - Gebze greve katıldı, hareket etmedi.
Haydarpaşa - Adapazarı greve katıldı, hareket etmedi.

Ankara'dan hareket eden Ankara Ekspresi Eskişehir'de greve katıldı.
Ankara'dan hareket eden Anadolu Ekspresi Eskişehir'de greve katıldı.
Ankara'dan hareket eden Fatih Ekspresi Eskişehir'de greve katıldı.

Konya'dan hareket eden Meram Ekspresi Eskişehir/Enveriye'de greve katıldı.

Adana'dan hareket eden Yolcu Ekpresi Fevzipaşa'da greve katıldı.

08:30 itibariyle Ankara Garı'ndaki göstergeye göre,
Malatya'dan hareket eden 4 Eylül Mavi Treni Ankara'ya ulaşmadı.
Adana'dan hareket eden Çukurova Mavi Treni Ankara'ya ulaşmadı.
Kırıkkale'den hareket eden Kırıkkale Treni Ankara'ya ulaşmadı.
Polatlı'dan hareket eden Polatlı Banliyö Ankara'ya ulaşmadı.
Tahran'dan hareket eden Transasya Ekpresi Ankara'ya ulaşmadı.
Haydarpaşa'dan hareket eden Transasya Ekpresi Ankara'ya ulaşmadı.

Balıkesir'de İzmir'den hareket eden 9 Eylül Ekpresi ve Mavi Tren'i durdurmaya çalışan 5 sendikalı demiryolcu gözaltına alındı. Trenler, grev kırıcılar tarafından kullanılarak yola devam ettirildi.

Gece Eskişehir'de bekleyen yolcularla makinistler karşı karşıya getirilmeye çalışılmış. İlk başta yolculardan greve destek geldiği ancak daha sonra makinistlere müdahale edilmeye çalışıldığı bilgisi geliyor..."Onlar grev yaptı, o yüzden yolda kaldınız" açıklamaları yetkililerin acizliğinden başka bir şey değil, kimse halkı halkla karşı karşıya getirmeye çalışmasın, mide bulandırıyorsunuz.

Ankara'dan hareket eden bir Yüksek Hızlı Trende de firemiz var, tren yola çıktı maalesef. Grev kırıcılar göreve devam ediyorlar.

Adana'dan tam katılım. Kamu-Sen ve KESK'’in çağrısıyla 5 konfederasyona bağlı çalışan yaklaşık 2.5 milyon memurun yapacağı 1 günlük ‘uyarı grevi’ Adana tren garında da başladı. Tren rayları üzerinde toplanan grup adına konuşan Türk Ulaşım Sen Adana Şube Başkanı Muhittin Topal, Adana hattında çalışan yaklaşık 80 tren seferinin iptal edildiğini bildirdi.

Yılmak yok, devam! Direne direne kazanacağız!

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Parasını alamadığı için sahada taraftara saygısızlık yapan topçudan hiçbir farkı yoktur, yoldaki vatandaşı mağdur eden grevci zihniyetin!
vertumnus dedi ki…
Yoldaki vatandaşı mağdur eden "grevci zihniyet" değildir. 25 Kasım'da bir "hak" olan grevin başlatılacağı sendikalarca önceden duyurulmuştur.

TCDD yönetimi (ve daha geniş anlamda hükümet) 25 Kasım'da grev olacağını bile bile, grevi kırabileceğini düşünerek o güne tren bileti satılmasına imkan vermiştir. Sendikalar o gün grev yapacağını tüm mecralarda bildirmesine karşı, 25 Kasım gününe tren bileti alanlara o gün grev olacağı bilgisi TCDD tarafından verilmemiştir.

TCDD yönetimi (ve daha geniş anlamda hükümet) 25 Kasım'da grev olacağını bile bile, grevi kırabileceğini düşünerek, o gün için alternatif ulaşım planları oluşturmamıştır.

Yoldaki vatandaşı mağdur eden, grevi yapanlar değil grevi yapanlara engel olmaya çalışanlardır.

Bu kadar basit bir denklemi görmezden gelmeniz, beyninizden pis kokular çıkmasına neden oluyor...
Adsız dedi ki…
Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nda şöyle diyor;

Grevin tanımı:

Madde 25 - İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla aralarında an-
laşarak veyahut bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarına grev denilir.
Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin iktisadi ve sosyal durumlarıyla çalışma şartlarını korumak veya düzeltmek
amacıyla bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan greve kanuni grev denilir.
Kanuni grev için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan greve kanun dışı grev denilir. Siyasi amaçlı grev, genel grev ve dayanışma grevi kanun dışı grevdir. İşyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişler hakkında kanun dışı grevin müeyyideleri uygulanır.


Bu yapılanın neresi yasal haktır sevgili Vertumnus, açıklada beyninden gelen o güzel kokuları duyalım, pis kokular yerine.
chatlak dedi ki…
futbolcunun parasını alamadığı için maça çıkmamaya da hakkı olduğuna inanıyorum. insanların en doğal hakkıdır grev. kaldı ki "adsız" arkadaş ne güzel kanun maddesini de koymuş oraya. açık olmayan ne?

bu grevin arkasından hükümet (hangi parti olursa olsun) bu memurlara zam yaparsa o zaman işin içinde riya vardır. adama (yani hükümete) grev için "onca uyarı yaptık nerdeydiniz, şimdi mi aklınız başınıza geldi?" diye sorarlar.

25 kasım'da grev olacağını bas bas söyleyen kamu-sen'i hiçe sayan yetkililer de bunun sorumlusudur.

o trenlerle acil ulaşması gereken yere ulaşamayan insanlara gerekli bilgiyi vermeyen kişiler de sorumludur. ayrıca bazı durumlarda mağduriyet olacaktır, münferittir.

Mustafa Dermanlı
oğuz kaya dedi ki…
Adsız arkadaşım,

Bilmiyorsun, konuşuyorsun.

Öncelikle alıntı yaptığın 25. madde, işçi ve işveren ilişkilerini düzenleyen Kanun'da yer alıyor. Bak dikkatini çekerim, işçi diyorum, işveren diyorum. Memur, kamu görevlisi demiyorum. Anlaşıldı?

İki, "yasal hakları yoktur" konusunda ise biraz okuma yapman gerekecek. Şuradan başlayabilirsin:

http://www.bianet.org/bianet/insan-haklari/118470-basbakana-inanmayin-25-kasim-memur-eylemi-sonuna-kadar-yasal
Semt Aşığı dedi ki…
Benim aşık olduğum renklerle,armayla bir ulaşım aracını bir tutmayalım.Futbolcu maça çıkacak hatta hafta içi idmanıda yapacak.Çünkü bu oyun fizik gücüyle oynanıyor.Grev hakkı yoktur futbolcunun.300 bin Lira alan işçi olmaz.
Hakkını federasyonla vs. arasın.
ALİ DURAN dedi ki…
Grevci zihniyet diye eleştiri yönelten arkadaşım, senin anlamak istemediğin veya anlayamadığın şey muhtemelen seninde yaşamının tam merkezinde olan EKMEK KAVGASI'nın ta kendisidir!

Aylardır bu insanlar daha insanca bir ücret, daha insanca bir yaşam için mevcut Hükümetle masaya oturuyor fakat hiç bir sonuç alamıyorlar! Taleplerinin ciddiye alınması için bu Grevi gerçekleştiriyorlar. Ayrıca, Parlementer ve Demokratik ülke yönetimlerinde insanlar ancak bu yolla haklarını ararlar! Ha sen dersen ki, "ben 'Yurttaş' temelinde değil, 'Kul' olma temelinde bir anlayışa sahibim" o halde sana diyecek bir şey yok.

Yüzbinlerce insanın işsiz olduğu, ücretlerin bu kadar düşük olduğu, gizliden gizliye değiştirilen iş yasasıyla her gün yeni bir hakkın insanların elinden alındığı, eğitimden sağlığa her şeyin paralı hale getirildiği, bizlerin ve bizden sonra gelecek genç kuşak yurttaşlarımızın geleceklerinin ipotek altına alındığı bir ülkede bir günlük bir genel grev yapılmış, çok mu?!!! Nedir bu hazımsızlık anlamak güç...
Jose Marti dedi ki…
Demiryolculara helal olsun. Bugün en sağlam duran onlar oldu.
Hakkını aramaktan aciz olanlar hak arayana tahammül edemez.
Grev hakkı kutsaldır.
Bu meselenin sağcılıkla, solculukla ilgisi dolaylı olarak vardır ama hak herkesin hakkıdır. Sağcı da olsan %2.5, solcu da olsan %2.5
Futbolcunun da grev hakkı vardır, olmalıdır. Ama futbolcudan kastettiğim trilyonları cebe indiren tabaka değildir. Her türlü şiddete uğra, çık oyna, kafana sandalye ye, çık oyna.Hangimiz çalışma alanında kafamıza sandalye yiyip devam ediyoruz..
göktuğ dedi ki…
Anayasa'ya göre ;

Grev hakkı ve lokavt

MADDE 54. – Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir.

Grev hakkı ve lokavt iyi niyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve millî serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz.

Grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu, grev uygulanan işyerinde sebep oldukları maddî zarardan sendika sorumludur.

Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir.

Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir.

Yüksek Hakem Kurulunun kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir.

Siyasî amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz.

Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları, greve katılanlar tarafından hiçbir şekilde engellenemez.

657 Sayılı Devlet Memurları Yasası;

TOPLU EYLEM VE HAREKETLERDE BULUNMA YASAĞI:

Madde 26 - (Değişik madde: 12/05/1982 - 2670/10 md.)

Bu Kanunun 21 inci maddesi ile hükme bağlanan hakkın kullanılmasında birden fazla Devlet memurunun toplu olarak söz ve yazı ile müracaatları ve şikayetleri yasaktır.

Devlet memurlarının kamu hizmetlerini aksatacak şekilde memurluktan kasıtlı olarak birlikte çekilmeleri veya görevlerine gelmemeleri veya görevlerine gelipte Devlet hizmetlerinin ve işlerinin yavaşlatılması veya aksatılması sonucunu doğuracak eylem ve hareketlerde bulunmaları yasaktır.

GREV YASAĞI:

Madde 27 - Devlet memurlarının greve karar vermeleri, grev tertiplemeleri, ilan etmeleri, bu yolda propaganda yapmaları yasaktır.

Devlet memurları, harhangi bir greve veya grev teşebbüsüne katılamaz, grevi destekliyemez veya teşvik edemezler.

Anayasa tarafından tanınan hak devlet memurlarını kapsamıyor. Bunun yanında bu hakkı açıkca yasaklayan bir hükümde anayasada yok.

Bunun yanında 657 devlet memurları yasası ile memurların eli kolu bağlanmış durumda. Yasada greve karışanlar hakkında pratikte uygulanması zor olan yaptırımlar mevcut.
göktuğ dedi ki…
Anayasa madde 90 ;

Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır.

Ekonomik, ticarî veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan andlaşmalar, Devlet Maliyesi bakımından bir yüklenme getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmamak şartıyla, yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu takdirde bu andlaşmalar, yayımlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgisine sunulur.

Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticarî, teknik veya idarî andlaşma-ların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması zorunluğu yoktur; ancak, bu fıkraya göre yapılan ekonomik, ticarî veya özel kişilerin haklarını ilgilendiren andlaşmalar, yayımlanmadan yürürlüğe konulamaz.

Türk kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci fıkra hükmü uygulanır.

Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek: 7.5.2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır

Sendikalar bu maddeden yola çıkarak grevin anayasal hakları olduğu yönünde görüş bildiriyorlar.Bu konuyu taşıdıkları uluslararası hukuk düzenlerinden de bu yönde kararlar çıkmış durumda.

Sonuç olarak yurt içi kanunlar ve yargı organları bu hakkı yasa dışı olarak benimserken. Uluslararası yargı organlarından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Dünya Çalışma Örgütü (İLO) bu hakkı meşru olarak görmektedirler. Anayasa'nın 90. maddesi Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma maddesinden yola çıkarak grev hakkı memurların yasal olmasının yanında anayasal haklarıdır. Anayasa ile güvence altına alınmıştır.

(Uzun ve ayrıntılı oldu ama umarım okunur)
kebabman dedi ki…
Onemli olan en az hasar ile daha verimli URETKEN ortamin yaratilmasidir.
Arastirma yapmadim.Demir Yollari kar eden konuma gelmismidir bilmiyorum.Genel olarak Turkiye'de Demiryollarini KAMU HIZMETI anlayisi ile zarar etse bile giderleri baska kaynaklardan karsilanan bir yapiya sahip ulasim ve yuk tasima amacli hizmet olarak bilmekteyim.

Turkiye'de uzun seneler boyunca sol goruslu bir parti iktidara gelince bu partiyi ve hukumeti zora sokmak adina sag goruslu ureticiler kasitli stok yapip ,uretileni piyasaya surmemeyi ,karaborsa ortami yaratmayi tercih ettiler.
Yine uzun seneler boyunca sag goruslu partiler iktidara gelince bu partiyi yada hukumeti zor durumda birakmak adina sol gorusluler tarafindan kasitli grevler organize edildi.

Her 2 ortamdada olan Turkiye'ye oldu.
Uretmedigimiz surece tuketiriz.Uretmeden tukettigimiz surece semer vuranda cok olur...Su anda yoneten konumundakilerde yonetilen konumuna duserler.Su andaki seviyesinden memnun olmayanlar ,grev karari alanlarda daha kotu konuma gelirler.


En kisa surede iletisim insa edilip daha fazla uretimin ve demiryolu hizmetinin aksatilmamasi umuduyla.

Cay sekeri icin bakkal kuyrugunda beklediginiz oldumu? Bakkala gittiginizde seker yok cevabi aldiginiz oldumu?

Mevcut Adana Demirspor yonetimini daha iyisi yok yada gelmez mentalitesi ile desteklemek ile bu uyari grevi surecinde ayni mentalite ile hukumeti hakli bulmak arasinda dusunce bazinda fazla fark olmasa gerek.Bu nedenle hukumeti hakli bulanlari cok agir elestirmek pek saglikli olmasa gerek.

Pencereleri acik tutalim,pencerelerimiz genis olsun,ruzgar hem sagdan,hem soldan gelsin.Hava daha uzun sureli temiz kalsin.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.