Ana içeriğe atla

Eşitlik: Her Yerde ve Her Zaman !

Karabük girişinde durduruluyoruz. Şehre yaklaşık 10 kilometre var. Ankara'dan yola çıkmış 1 otobüs, Adana'dan gelenlerle buluşuyor polis gözetimi altında. Devasa Demir Çelik Fabrikası'nın yanından, kapkara, kasvetli mi kasvetli bir şehre giriyoruz. Dolambaçlı yollardan tırmanıyor otobülerimiz stadyuma doğru. Küçük çocuklarından gençlerine, sokaklardan küfürler, hareket çekmeler yükseliyor. Taşlama da olabilir diye geçiriyoruz içimizden. Bu ülkenin "deplasman" algısı bu noktada halen çünkü; şehrin isminin Karabük olması mesele değil, birçok yerde bu böyle.

Stadyum girişinde iniyoruz otobüslerden. Ankara'dan gelenler olarak Adana'dan gelenlerle kucaklaşıyoruz. Yaşanan kentlerin uzaklığından ötürü maçlarda görüşülebilen dostlar...Sarılıyoruz. Yavaş yavaş tribüne girmeye başlıyoruz.

Daha adımımızı atar atmaz küfür başlıyor. Kararlıyız, küfür etmeyeceğiz. Aldırış etmiyoruz. Biz aldırış etmedikçe küfürün dozu artıyor. İş annelerden, kız kardeşlerden çıkıp aşağılık bir siyasete giriyor: PKK DIŞARI!

Ne PKK'sı? Ne dışarısı? Kürtlerle, Ermenilerle bir arada yaşamayı savunan bir taraftar grubu olduğumuz için mi?

Küfür etmiyoruz. Kararımızı bozmuyoruz. 87 dakika boyunca...87 dakika hiç durmadan küfür yiyiyoruz, dile kolay.

Karabük, Kırıkkale veya başka bir yer. Adana Demirspor taraftarı "PKK DIŞARI" sesleri ile karşılanabiliyor...

Diyarbakırspor da öyle. Hatta bizden çok daha fazla öyle. Bursa'da yapılan çirkinlik ortada...Tribünde Kürt varsa, tribünde sol görüşlüler varsa faşizm ağızlardan salya salya akmaya başlıyor...

Oysa biz Kürtlerle Türklerin, aynı yeşil sahada top oynayabileceğine inanıyoruz. Aynı toprakta yaşayabileceğine inandığımız gibi.

"Ya biri ya öteki" olmamız gerekmediğini düşünüyoruz. Doğduğu yeri seçemeyen insanoğlunun, kendi uydurması "ırk" kavramının kimseyle düşman ya da dost olmak için sebep teşkil etmediğini düşünüyoruz. İnsan olarak doğup, insan olarak yaşayıp, insan olarak öleceğimizi ve tüm bunlar olurken insan olarak "kurun kaleleri, top oynayacağız" demenin müthiş bir keyif olduğunu düşünüyoruz.

Bu keyfi bir yandan ırkçılık bozuyor...Karşısındayız.

Bu keyif bir yandan da haksızlık bozuyor ama...Onun da karşısındayız.

Aşağıdaki fotoğraf, "olaylı" Diyarbakırspor deplasmanımızdan. Mavi-Lacivert formada kan damlaları. Diyarbakır'da Adana Demirsporlular'a yaşatılan vahşet. Unutmadık ve unutmayacağız.

"Diyarbakırspor'un Süper Lig'de olması lazım" görüşlerine ve bunun "derin" desteklerine "Nedenmiş o?" diyen sesiz biz aynı zamanda. Kapalı kapılar ardında, futbolun dışında güçlerle yönetilen bir çıkma-düşme-Süper Lig'de yer alma-almama süreci midemizi bulandırıyor.

Kollanan Diyarbakırspor da bizim eşitlik anlayışımıza ters, Kürt oldukları için faşist saldırılara hedef olan Diyarbakırspor da.

Eşitlik istiyoruz...Her yerde ve her zaman!

Yaşasın Halkların Kardeşliği!
Yaşasın Temiz Futbol!

Yorumlar

Talip Egemen dedi ki…
Ellerine sağlık Vertumnus . Yazılarını özlemiştik . Yazı çok güzel , fotoğraf ise dehşet verici . Yıllar önce , bir pazar günü . Diyarbakırspor-Adanademirspor maçı . Küçük bir taraftar olarak maçın önemini biliyorum ve evde mutlu haberi bekliyorum .Akşam üzeri Babam ile Amcam birlikte geliyorlar eve . Amcam dehşetle anlatıyor. Dövmüşler bizim futbolcuları , penaltı olmuş attırmamışlar,bilerek kaçırmışlar diyor.Aklım almıyor , ertesi gün gazetede bu fotoğrafı siyah beyaz haliyle görüyorum . İnanamıyorum , aradan 23 yıl geçmiş hala inanamıyorum bu fotoğrafa . Gerçek olamaz , olmamalı...
sananeyav dedi ki…
Emeğinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş. Diyarbakırspor'un her zaman yanındayım. Adanademirspor'a da desteğinden ötürü sonsuz teşekkürler ediyorum.

Yaşasın Halkların Kardeşliği!
Onur BİÇER dedi ki…
Güzel dilekleriniz için teşekkür ederiz. Bir yanlış anlaşılmaya yol açmamak için bu açıklamayı yapma gereği hissettim.

Biz ırkçılık hangi takım taraftarı tarafından yapılırsa yapılsın karşıyız. O nedenle Diyarbakırspor taraftarı ırkçılık yaparsa bu kez onların karşısında oluruz. Yani desteğimiz her zaman verilen bir destek değildir. Hatta bu ırkçılığı kendi taraftarımız yaparsa onların da karşısında oluruz. Onlara dahi desteğimiz her zaman değildir.

Vertumnus çok ama çok güzel söyledi. Biz "kurun kaleleri top oynayacağız" diyebilmenin keyfini çıkarmanın her zaman yanındayız.

Dökülen tek gözyaşının mutluluk gözyaşları olmasını dilerim.
yergökmavi dedi ki…
Bu fotoğraf dün gibi aklımda..2-1 yenilmiştik..Penaltıyı atsak futbolcularımız o stattan canlı çıkamayacaklardı..O hafta bu olayları protesto için yürüyüş yapılmıştı 5000 kişi ile...
Çok duygulandrdı beni bu fotoğraf..
Şimdi şu halimize bizi yönetenlere bakıyorumda nerden nereye gelmişiz..
Henüz ADANADEMİRSPOR ruhunu yakalayamamış,bunun ne demek olduğunu değil kavramak, anlayamamış zavallılar yönetiyor bizi...
MiTo1940 dedi ki…
Her türlü şiddete hayır... psikolojik şiddet dahil...
Adsız dedi ki…
Yorumunuzu çok beğendim. Birde şunu ilave etmek isterim. Diyarbakır stadında, diyarbakır taraftarı neden istiklal marşı söylemez. Sonra kendine solcu deyip, kendisi ırkçılık yapıyor. Ben solcu görüşe sahibim, ama istiklal marşımada, askerime de sahip çıkarım.
Alpaslan KUŞVURAN dedi ki…
Türkiyede spor ile siyaset içiçe geçtiği için bu tür olaylarla yıllardır karşılaşılıyor. Farklılıklarımız zenginliğimizdir. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.
Semt Aşığı dedi ki…
BİR ÜLKE İSTİYORUM ADI "DÜNYA" BİR TEK IRK İSTİYORUM ADI "İNSAN" BİR TEK KAYNAK İSTİYORUM ADI "SEVGİ" VE BİR TEK SLOGAN İSTİYORUM "YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ"
demiş şair.

Keşke bu yazıları Diyarbakır - Malatya maçında Açılamayan Türk Bayrakları içinde yazabilseydik. Sezon başı TRT 1 omuz omuza olanla Bursa da birbirine satır çekmeseydi keşke.

Madolyonu ters çevirdiğimiz zamanda Diyarbakırda Kürt Faşizmi uygulanıyor.
Adsız dedi ki…
Biz Yıllarca adanaya gelene niye geldin demedik. Hor görmedik. Gardaş dedik. Ama O gelenlerden bazılarının mahallesine giremezsin.Seni barındırmazlar. Hadi biraz özeleştiri yapsınlar.Biz ırkçılığı malesef Kürt faşistlerden gördük.
Adsız dedi ki…
Kahrolsun pkk demek, ırkçılık değildir. Terörü kınamaktır.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.