Tarihin, düşmanlarının verdiği yorgunlukla yan yatmış ulu bir çınar...Lakin yaşamaktan umudunu kesmemiş, uzanmış öylesine bağrı yanık, yaprakları hüzün, içi kan ağlarcasına savaşlara, acılara, kara sevdalara, tercüman olurcasına ardında sevgi bahçesi.Açamayan bir gonca gül.Önünde oluk oluk gözyaşlarının eseri bir koca göl...
Sanıyorlar ki senin o gövdeni kesince her şey bitecek.Binmişler her bir dalına kesmeye uğraşıyorlar. Bilmiyorlar ki her yere kök salmışsın, yeniden yeşereceksin. Yeniden parlayacaksın. Tek başınayken bir orman olacaksın.
Sanıyorlar ki sen bu kadarsın
Sanıyorlar ki sen sönmüşsün.Tepesi kar tutmuş, kara bulutlar çökmüş, bundan bir şey olmaz diyorlar.Üstüne geldikçe geliyorlar.Öyle bir patlayacaksın ki...
Bir gün gelecek, herkes görecek.Bir yangın ormanından genç fidanlar püskürecek, güneşten ışık yontacaklar.Hangi gece sabah olmadı, hangi gecenin ardından Güneş doğmadı?
Oysa bu kötü günler geçecek; AMA BUNU KİMSE ANLAMIYOR...
Gün gelecek saraylar ve saltanatlar çökecek; ama o günden yarına bir tek kişiler kalacak;
Onlar Asla yılmayanlar!
Takın atkılarınızı, giyin formalarınızı.Her şeye ve herkese inat masmavi bir hayat yapın ki kendinize SİZ VAR OLDUKÇA BAZILARI KAHROLSUN...
Yorumlar
BİRİLERİ BİR KIVILCIM ÇAKMALI ARTIK