Ana içeriğe atla

Yazık Oldu...

Yazının başlığı "Güzelliklerden Bahsedelim" olacaktı. Sonuç, bu başlığın olmasına izin vermedi. Göktuğ kardeşim ayrıntılı olarak düşündüklerini, gördüklerini yazacaktır. Ben de görebildiklerimi, hissettiklerimi yazayım.

Demek ki; isteyince oluyormuş. Demek ki; topu yere indirince üçün üzerinde pas yapabiliyormuşuz. İsteyince üç gün önce Mardin'den dönmemize rağmen bıkmadan pres yapılabiliyormuş. İsteyince savaşılabiliyor, göze hoş gelen futbol oynayabiliyormuşuz. Böyle devam edin, böyle savaşın, istediğimizi er geç alırız.

Ömer kardeşimiz kaleye geçti maalesef 3 gol yedi. Bence moralini bozmamalı. Bence kumaşı iyi. Bu yükü kaldırabilecek kapasitede olduğuna inanıyorum. Haftaya başarılı bir maç çıkaracağını düşünüyorum. Kaldı ki; bu maçta da başarısız olduğu kanaatinde değilim.

Güzelliklere devam edelim. Bekir ÇINAR'ın maratonda maç seyretmesi. Kimine göre başkan ağır olmalı, tezahüratlara katılması uygun değil. Bence başkan ağır olması gereken yerde ağır olsun yeter. Seviyorum bu tavırlarını. Tribünlerin yara sarması için de iyi olduğu kanaatindeyim.

Kırmızı karttan sonraki oyuncu değişiklikleri. Açıkçası skor böyle olmasa idi düşündüklerim şunlar idi. Skor benim hatalı düşündüğümü gösteriyor olabilir. Cem, formsuz, topu çok fazla tutamıyordu. Oyundan alınması bence doğru bir karar. Yerine defansif oyuncu alınması da doğru. Defansı güçlendirmek lazım. Ömer'in Burak'ın yerine girmesi, muhtemelen Burak'ın defansif özelliklerinin olmamasından kaynaklanıyor. İleride iki hücumcunun tutulması tartışılabilir. Ben altında şöyle bir mantık olabileceğini düşünüyorum. Golü düşünmek takımın geriye yaslanıp, kendi sahasında pres yemesini engelleyecektir. Ayrıca ileride hücumcu bulundurmak rakip takımın bizim sahamıza daha fazla oyuncu ile çıkmasını, oyunu bizim üstümüze yıkmasını zorlaştıracaktı. Nitekim Kahramanmaraşspor genelde 3, belli zamanlarda da 2 oyuncuyu kendi sahasında tutmak durumunda kaldı. Oyuna Alican'ın dahil edilmesi doğru muydu? Turgut alınsa idi, hem defansif hem genç, bence daha iyi olurdu.

Ben güzellikleri gördüm bu maçta. Maça giden arkadaşların daha doğru değerlendirme yapacaklarını düşünüyorum.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Onur Kardeşim,
Maç bir yana, yönetim ve teknik direktör istifa etti. Teknik Direktörün istifasına eyvallah ama Bekir Başkan'ın istifa etmesi çok acı. Bize yine esmer günler görünüyor galiba.

Merih Güvenç

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.