Seriye devam... Okuyucularımızdan Talip Egemen CaqLaR'a verdiği yanıtta taraftarlık ve futbolun algılanışına ilişkin fikirleri belirtilmiş. Ayrıca bu yanıtın Demirspor tribünlerindeki farklı taraftar profillerini ve bunların beklentilerini göstermesi açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Sizler de tartışmaya demirgibiyiz@gmail.com adresine mesaj atarak veya blogumuza yorum bırakarak müdahil olabilir, fikirlerinizi paylaşabilirsiniz...
Tribün emek ister görüşünü kabul ediyorum ve bu görüşe saygı duyuyorum . Futbol hafta sonu eğlencesidir cümlesini ise farklı algılıyoruz sanırım . Futbol hafta sonu eğlencesidir deyince sanma ki takımımız yenilince içimizden bir şeyler eksilmiyor . Dediğin gibi tribün , futbol emek istiyor ve hafta içi takımın maça hazırlanırken sende taraftar olarak maça hazırlanıyorsun . Maçı bekliyorsun , hafta sonunu bekliyorsun. Acaba hoca kimleri oynatacak , keşe x futbolcuyu oynatsa , gollerimizide o atsın gol krallığında iddialı duruma gelsin diyorsun . Acaba hangi formayı giyecekler diyorsun , ben bu maç beyaz giysinler diyorum , sen çubuklu giysinler istiyorsun mesela . Hafta sonunu bekliyoruz bir şekilde ve takım sahaya çıktığında tribünde olan adamda , evinde televizyon veya internet başında bekleyende veya maç anında çeşitli nedenlerle maçı takip edemeyen ama kafası sadece ve sadece acaba 1-0 öne geçtikmi , golü atmışmıyızdır diyen adamada aynı heyecanı yaşıyor . Benim eğlenceden kastım bu , yoksa takımım mağlup olmuş ise inan sadece senin değil takımına gönülden bağlı herkesin bir yeri eksiliyor bir yeri acıyordur .Bedavacı konusuna gelince. Bedavacı deyip geçmedim aslında . Burada nasıl bir sıfat kullanayım diye düşündüm ve nihayetinde bu sıfatı kullandım . Her cümlede “bilet almaya gücü yettiği halde bilet almayan , kapıdaki görevliye dil döküp bir şekilde içeri girenler demek uzun olduğu için bu tabiri kullandım .
Bedavacı diye andığım kişiler senin belirttiğin gibi çoluk,çocuk değil . Daha geçen hafta maça giriş esnasında şahit oldum . Şık giyimli bir beyefendi (beyefendi diye hitap ediyorum) turnike girişinde kapıdaki görevliye dil döküyordu ne olur içeri gireyim diye . Ben sıramı bekleyip içeri girene kadar görevli arkadaş bu beyefendiyi içeri almadı , ama ısrar bitmek tükenmek bilmedi . Sonrası ne oldu bilmiyorum girdi mi ,girmedi mi. Bedavacı diye kastettiğim grup bu .
Yazının yazılma amacına gelir isek , bir tür fikir jimnastiği yapıyor gibiyiz. Bende düşüncelerimi belirttim . Her maça 10.000 seyirci geldiğini de belirttim . Yani benim yazıda bahsettiğim stadyum şartları umurunda olmayan 10.000 tribün emekçisi stada geliyor .Koltuk filan umurunda değil , zaten oturmaya gelmeyen Demirspor sevdalıları . Ama bu grubun dışında da taraftarları var Adana Demirsporun . Sakın olaki birbirimizin taraftarlıklarını sorgulamayalım , onlarda maça gelmesin demeyelim .
Talip Egemen
100.000 ziyaretçi :)
Tribün emek ister görüşünü kabul ediyorum ve bu görüşe saygı duyuyorum . Futbol hafta sonu eğlencesidir cümlesini ise farklı algılıyoruz sanırım . Futbol hafta sonu eğlencesidir deyince sanma ki takımımız yenilince içimizden bir şeyler eksilmiyor . Dediğin gibi tribün , futbol emek istiyor ve hafta içi takımın maça hazırlanırken sende taraftar olarak maça hazırlanıyorsun . Maçı bekliyorsun , hafta sonunu bekliyorsun. Acaba hoca kimleri oynatacak , keşe x futbolcuyu oynatsa , gollerimizide o atsın gol krallığında iddialı duruma gelsin diyorsun . Acaba hangi formayı giyecekler diyorsun , ben bu maç beyaz giysinler diyorum , sen çubuklu giysinler istiyorsun mesela . Hafta sonunu bekliyoruz bir şekilde ve takım sahaya çıktığında tribünde olan adamda , evinde televizyon veya internet başında bekleyende veya maç anında çeşitli nedenlerle maçı takip edemeyen ama kafası sadece ve sadece acaba 1-0 öne geçtikmi , golü atmışmıyızdır diyen adamada aynı heyecanı yaşıyor . Benim eğlenceden kastım bu , yoksa takımım mağlup olmuş ise inan sadece senin değil takımına gönülden bağlı herkesin bir yeri eksiliyor bir yeri acıyordur .Bedavacı konusuna gelince. Bedavacı deyip geçmedim aslında . Burada nasıl bir sıfat kullanayım diye düşündüm ve nihayetinde bu sıfatı kullandım . Her cümlede “bilet almaya gücü yettiği halde bilet almayan , kapıdaki görevliye dil döküp bir şekilde içeri girenler demek uzun olduğu için bu tabiri kullandım .
Bedavacı diye andığım kişiler senin belirttiğin gibi çoluk,çocuk değil . Daha geçen hafta maça giriş esnasında şahit oldum . Şık giyimli bir beyefendi (beyefendi diye hitap ediyorum) turnike girişinde kapıdaki görevliye dil döküyordu ne olur içeri gireyim diye . Ben sıramı bekleyip içeri girene kadar görevli arkadaş bu beyefendiyi içeri almadı , ama ısrar bitmek tükenmek bilmedi . Sonrası ne oldu bilmiyorum girdi mi ,girmedi mi. Bedavacı diye kastettiğim grup bu .
Yazının yazılma amacına gelir isek , bir tür fikir jimnastiği yapıyor gibiyiz. Bende düşüncelerimi belirttim . Her maça 10.000 seyirci geldiğini de belirttim . Yani benim yazıda bahsettiğim stadyum şartları umurunda olmayan 10.000 tribün emekçisi stada geliyor .Koltuk filan umurunda değil , zaten oturmaya gelmeyen Demirspor sevdalıları . Ama bu grubun dışında da taraftarları var Adana Demirsporun . Sakın olaki birbirimizin taraftarlıklarını sorgulamayalım , onlarda maça gelmesin demeyelim .
Talip Egemen
100.000 ziyaretçi :)
Yorumlar