Ana içeriğe atla

Taraftar Neden İlgisiz? -5-

Seriye devam... Okuyucularımızdan Talip Egemen CaqLaR'a verdiği yanıtta taraftarlık ve futbolun algılanışına ilişkin fikirleri belirtilmiş. Ayrıca bu yanıtın Demirspor tribünlerindeki farklı taraftar profillerini ve bunların beklentilerini göstermesi açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Sizler de tartışmaya demirgibiyiz@gmail.com adresine mesaj atarak veya blogumuza yorum bırakarak müdahil olabilir, fikirlerinizi paylaşabilirsiniz...

Tribün emek ister görüşünü kabul ediyorum ve bu görüşe saygı duyuyorum . Futbol hafta sonu eğlencesidir cümlesini ise farklı algılıyoruz sanırım . Futbol hafta sonu eğlencesidir deyince sanma ki takımımız yenilince içimizden bir şeyler eksilmiyor . Dediğin gibi tribün , futbol emek istiyor ve hafta içi takımın maça hazırlanırken sende taraftar olarak maça hazırlanıyorsun . Maçı bekliyorsun , hafta sonunu bekliyorsun. Acaba hoca kimleri oynatacak , keşe x futbolcuyu oynatsa , gollerimizide o atsın gol krallığında iddialı duruma gelsin diyorsun . Acaba hangi formayı giyecekler diyorsun , ben bu maç beyaz giysinler diyorum , sen çubuklu giysinler istiyorsun mesela . Hafta sonunu bekliyoruz bir şekilde ve takım sahaya çıktığında tribünde olan adamda , evinde televizyon veya internet başında bekleyende veya maç anında çeşitli nedenlerle maçı takip edemeyen ama kafası sadece ve sadece acaba 1-0 öne geçtikmi , golü atmışmıyızdır diyen adamada aynı heyecanı yaşıyor . Benim eğlenceden kastım bu , yoksa takımım mağlup olmuş ise inan sadece senin değil takımına gönülden bağlı herkesin bir yeri eksiliyor bir yeri acıyordur .Bedavacı konusuna gelince. Bedavacı deyip geçmedim aslında . Burada nasıl bir sıfat kullanayım diye düşündüm ve nihayetinde bu sıfatı kullandım . Her cümlede “bilet almaya gücü yettiği halde bilet almayan , kapıdaki görevliye dil döküp bir şekilde içeri girenler demek uzun olduğu için bu tabiri kullandım .

Bedavacı diye andığım kişiler senin belirttiğin gibi çoluk,çocuk değil . Daha geçen hafta maça giriş esnasında şahit oldum . Şık giyimli bir beyefendi (beyefendi diye hitap ediyorum) turnike girişinde kapıdaki görevliye dil döküyordu ne olur içeri gireyim diye . Ben sıramı bekleyip içeri girene kadar görevli arkadaş bu beyefendiyi içeri almadı , ama ısrar bitmek tükenmek bilmedi . Sonrası ne oldu bilmiyorum girdi mi ,girmedi mi. Bedavacı diye kastettiğim grup bu .

Yazının yazılma amacına gelir isek , bir tür fikir jimnastiği yapıyor gibiyiz. Bende düşüncelerimi belirttim . Her maça 10.000 seyirci geldiğini de belirttim . Yani benim yazıda bahsettiğim stadyum şartları umurunda olmayan 10.000 tribün emekçisi stada geliyor .Koltuk filan umurunda değil , zaten oturmaya gelmeyen Demirspor sevdalıları . Ama bu grubun dışında da taraftarları var Adana Demirsporun . Sakın olaki birbirimizin taraftarlıklarını sorgulamayalım , onlarda maça gelmesin demeyelim .
Talip Egemen
100.000 ziyaretçi :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A