Perşembe Konukları köşemize bu hafta, sıkı takipçilerimizden ve süper gençlerimizin Malatya'daki maçlarını canlı olarak sizlere aktarmamıza aracılık eden Ozan abimizin bir yazısıyla devam ediyoruz. Göktuğ'un geçen hafta girdiği yazısından sonra, güvercin ruhunun capcanlı olduğu günleri özlemiş ve duygularını bizlerle paylaşmış. Kendisine yazısı için teşekkür ediyor, geçen hafta bloga girmekte çektiğimiz güçlük nedeni ile yazıyı bu hafta yayınlayabildiğimiz için özür diliyoruz...Tüm okurlarımız yazılarını demirgibiyiz@gmail.com 'a gönderebilirler. Teşekkürler Ozan Abi...
-------------------------------------------------------------------------------
Beyaz güvercinleri gördüğümde aşık olmuştum, maviye laciverte.. Çıkış tünelinden gönlüme kanat çırparlardı.. Maratonun üstünde bir yay çizer, sonra kapalının kuzeyinden ince bir virajla eski kulüp binasına doğru süzülür giderlerdi...
Önce güvercinler gitti sonra umutlar...
1,5 yıl önce ads. com da ''Güvercin Kanadında Aşk '' adı ile yazdığım yazı bu hançeri özlemi nasıl anlatır... hatırlatma baabında eklemek isterim o yazıyı, müsade buyurursanız.....
....................
Aklım yeni yeni ermeye başlayıp da, babam elimden tutup DEMİRSPOR maçlarına götürmeye başladığında ilk neye vurulmuştum bilirmisiniz..
Güvercinlere..
Eskiden DEMİRSPOR'lu Futbolcu Abilerimiz maça çıkarken ellerine birer güvercin alır, sahaya çıkarken salıverirlerdi onları masmavi gökyüzüne..
Büyüdükçe daha da derinleşti güvercinlerin zihnimde kanat çırpışları. daha da anlamlandı kanat çırpışlarında bizlere verilen mesaj..
Güvercin Aşkı büyük tutkudur onlara gönül verenler için, DEMİRSPOR tutkusu da tıpkı o tutku gibi bedelsiz, katıksız, vazgeçilmez, engel tanımaz, futursuz ve destursuz...
Bilirmisiniz; o gökyüzüne bırakılan güvercinler doğrudan külüp binamızın damına dönerdi.. Gökyüzünün mavi sınırsız özgürlüğünü değil, masmavi DEMİRSPOR'un kucağına kanat çırparlardı yeniden..
Önce güvercinler gitti.. Sonra kalbimizin attığı yer.. Yalnızca bir taş yapı değil, çocukluğumuzun mabedi kurban oldu kirli Futbol dünyasına..
Artık Şadırvan'da döner yiyemiyorum, zira; gözümün önünde duran o tarih yumruk gibi takılıyor boğazıma.. Mubalasız hıçkıra hıçkıra ağlamak, çıkıp o eski dama güvercinlerin kanadında bayraklaşmak istiyorum..
Sevgili TİMUÇİN'in önceleri sokağımızda Futbol oynarken, sonra gururla DEMİRSPOR formasıyla çıktığı maçta ellinde güvercinle koşarken babasının o heyacana dayanamayıp vefat ettiğini anımsıyorum..
Ben Şampiyonluk istemiyorum,, yeniden GÜVERCİN KANADINDA AŞK istiyorum..
DEMİRSPOR'u güzel günlere götürecek olan Şampiyonluklardan öte
''GÜVERCİN RUHU'' dur....
........................
Artık çok zaman maçların sonuçları çok önem arz etmiyor bizim gibi eski sevdalılara.. Deli Hüseyinin fonunda Güvercinlerin kanat çırpışlarını hatırladıkça anlamını yitiriyor maç sonuçları; köy, kasaba, semt stadlarında dalgalanan mavi lacivert bayrak hala asil, hala saygıdeğer ve hala buram buram aşktır bizler için. .. Kimileri yadırgıyor artık, bu arabeske çalan mazohist tadı:) ama kaçınılmaz bu son.. Bir kez Demiryollarının raylarının kenarında yürüdüyseniz kısa pantolanlarınızdan çıkan bacaklarınızı çalılar çizerken, geceleri geçen trenlerin vagonlarını saymaya çalıştıysanız seslerinden ve hafta sonları bütün mahallenin maviye brünüp trenlere doluştuğunu seyrettiyseniz, mahalle çocuklarının hayalleri makinist olmak yada Demirsporda futbol oynamak ise..; başka tercihiniz yok mahkumsunuz bu sevdaya..
Daha çok zaman oynanacak bu futbol oyunu , ama bizim için az zaman kaldı.. Ne Bursa'da ne Konya'da ne Mersin'de kaybetmedik ki biz.. Adananın göbeğinde , Sular yolunda yedik golü tam doksana ,, hala debeleniyoruz o golü çıkarmak için..
Bir abimiz söylemişti bir zamanlar.. DEMİRSPOR DÜNYADA HER TAKIMI YENEBİLİR.. YETER Kİ CANI İSTESİN. ..:) Her zaman canı istemiyor işte... .
Saygılarımla.....
Yorumlar