Ana içeriğe atla

Rakamlar

Başkan Bekir Çınar 26.08.2009 tarihinde yaptığı açıklamada rakamlar verdi. "Şeffafız" mesajını da iletti. Bu rakamları toparlayarak burada da zikretmek istedim. (Kaynak spor01)

Belediye Yardımla

Belediye - Yardım
Yüreğir - 12.000 TL
Sarıçam - 15.000 TL
Çukurova - Yok
Seyhan - 50.000 TL (Taahhüt ettiğinin yarısıymış. Hatırladığım bir 100.000 TL rakamı var ama yanılıyor olabilirim)


Kombineler

Basılan - Satılan
4.400 adet - 700 adet


Flexi Kart

Hedef - Mevcut
2.500 adet - 1500 civarı (Bu konuda haberde başkan herhangi bir rakam vermemiş. Rakam kendi tahminimdir)

--o--

Rakamlar iç açıcı değil. Flexi ve kombine konularında taraftara daha çok iş düşüyor. Yalnız önümüzdeki sene için Flexi kart yerine alternatifler düşünülmeli. Garanti Bankası'nın bir çok başvuruyu değerlendirmediği, cevaplamadığı, reddettiği kamuoyunda sıkça dile getirilmişti. Kombile sayısı ise gerçek bir hayal kırıklığı yarattı bende.


Yorumlar

Adsız dedi ki…
4 kere telefonla başvuru yaptım adanada olmadığım için hiç birinde geri dönmediler garanti bankasından.

serkan akkoyun
serdanka dedi ki…
Bu rakamlar ışığında "taraftarın senle" sloganı konusunda, bazı taraftarların biraz düşünmesi gerekecek sanırım. Bu takıma katkı yapmak zorundayız. Lütfen sadece birkaç satır okuyup geçmeyin...
vertumnus dedi ki…
Garanti Bankası bu anlamda sınıfta kalmıştır...Kaç defa başvurdum ancak hala kartım elimde değil, doğru düzgün aranıp bilgilerim dahi alınmadı...
Ati dedi ki…
yahu satılan kombine sayısına bakın, ne kredi kartından bahsediyoruz ya... yazıklar olsun... taraftarın yanında ha... tabi tabi, çok net görülüyor buradan... iş adamlarına, belediye başkanlarına, milletvekillerine sallayan sallayana internet sitelerinde, ki haksız değiller, ama kendilerinin yaptığına bak. bu mudur demirsporluluk, yarın Adem'in, göksel'in, levo'nun yanına gidip bilet isterken utanmayacak mısınız ey duyarlı halkım benim...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...