Ana içeriğe atla

Tehlikeli Hareketler...

Mondiali den gelen güzel haberler içimizi açarken, yüzümüzden gülücüklerin eksilmemesi temennisi ile başlamak istiyorum yazıma..

Onur kardeşimin yazdığı "Mavi Lacivert, turuncu beyaz Adana" yazısını okumamdan çok kısa bir süre sonra, bir haber portalında rastladığım bir olayla irkildim..

"Bursasporlu taraftarlar, İstanbul takımlarının Bursa'da açtığı mağaza ve futbol okullarına tepki gösterdi" diye başlıyordu yazı , Atatürk stadı önünde yaklaşık 200 taraftarın toplanarak İstanbul takımlarının Futbol okullarını ve ürünlerini Bursa şehrinde görmek istemediklerini bir protesto eylemiyle açıkladıklarını bildiriyordu..

Bu grup adına açıklama yapan şahsı muhterem(!) ''Açık ve net olarak söylüyoruz. Bu son uyarımızdır. Bunun yanısıra, bu takımlara ait tanıtıcı ilanların asılmasına izin veren Bursa Büyükşehir Belediyesi ile mağazaların bulunduğu alışveriş merkezlerini de kınıyoruz'' diye de eklemiş ..

Blogumuzda okuduğum bu yazının hemen ardından bu haberi görmek tüylerimi diken diken etmeye yetti.. Daha bu sene birçok şehirde bjk nin şampiyonluk kutlamalarını engellemeye çalışan, kutlamalara katılanlara karşı fiziksel şiddet uygulayan bir sürü olay meydana geldi. Yukarıdaki haberde açıklama yapan aklı evvel amcabeyin söylediği "Açık ve net olarak söylüyoruz. Bu son uyarımızdır" cümleleri bu işin sonunun pek hayra alamet olmayacağını açık açık gösteriyor.

Şahsi fikrim, bu yolun yol olmadığıdır. Kimse kimsenin neyi seveceğine karar veremez. Ayrıca kullanılan kelimeler ve pankart çok açık bir şekilde ÇAKALLIK tır... Halt etmişler...

Bu fikirlerin bizim blogumuzda da taraftar bulması beni oldukça rahatsız etti. İnsanların yaşadığı şehrin takımlarını desteklemeleri teşvik edilmeli, insanlar tehdit edilmemeli.. Bu takımın 2.lig b kategorisinde kalmasının nedenleri ne Fenerbahçedir, ne Galatasaray, ne de Beşiktaş. Hatta geçin bunları, Adanaspor bile değildir bizim bu durumumuzun, bu seviyede çakılıp kalmamızın sorumlusu. Geçmişteki basiretsiz yönetimlerdir sorumlu. Adana dan kazanıp, Adana'ya koklatmayanlardır sorumlu. Geçmiş dönemlerin siyasilerinin elinde oyuncak olmamızdır sorun..

Ayrıca bizim için ayrı bir tehlike daha var. Bursa yapar, Kocaeli yapar, Trabzon yapar , kamuoyu görmezden gelir, üç maymunu oynar. Ama biz yaparsak, Adana yaparsa yer yerinden oynar, heryere manşet ederler bizi maalesef. Zaten yıllardır bir sürü şeyle itham edildik, yanına birde bu konmasın lütfen..

Herkes ekmeğini yediği yere sahip çıksın, memleketinin değerlerine sahip çıksın tabii ki, ama bu başka takımlara, başka görüşlere, başka fikirlere baskı uygulayarak olmasın. Irkçılık ve cinsiyet ayrımına karşı Dünya Kupasına bu ülkeden katılan tek ekibi gönderen bir blogda, bu tür bir tartışmanın tekrar başlamamak üzere kapanmasını diliyorum.. Çünkü insanları zenci- beyaz, kadın-erkek diye ayırmak ne kadar ırkçılıksa, Fenerbahçeli-Beşiktaşlı-Galatasaraylı-Kocaelili-Bursalı-Eskişehirli-Adanalı diye ayırmak ve ürünlerini- Futbol okullarını tü kaka ilan etmekte o kadar ırkçılıktır...

Yorumlar

kebabman dedi ki…
Başlamamak üzere kapanacak bir konu degil malesef ATI.Mevcut durumumuzun (ADS konusunda) sorumluları konusunda hemfikirim ama diger konularda hemfikir degilim.
Şiddet uygulanmadıgı sürece Bursasporluların ya/yada başka takım taraftarlarının yapacakları benzer protesto uygulamalarıni canı gönülden destekleyecegim.
Bu konuyu irkçilik ile bagdaştirmak yada benzetmek pek dogru olmaz.
Futboldaki olay yarışmadır,rekabettir.Futbolun gelişebilmesi için koşulların eşitlenmesi gerekir.Koşulların eşitlenmesine karşı çıkanlar kimlerdir? Eger olayı ırkçılık ile açıklayacaksak aynı aşagılamayı ben sizin efendinizim benim dedigimi yapacaksınız dayatmasını sunan onlar degilmidir.

Ters köşeye vole vuralım ,diyelimki süper ligde mücadele eden bir takım var, bu takımın ismi de Bursaspor olsun,gidip Kadıköy de,Beşiktaş ta ,Galatasaray Lisesinin yanında store açsınlar...İşte o zaman ak koyun,kara koyun belli olur.
Ve dersin ki meger Bursasporlulara hakısızlık etmişim.Az bile yapmışlar dersin!Bunlar daha beterini hak ediyormuş dersin.
Ben rahatım,Adana Demirspor dışında zaafımın oldugu bir futbol takımı yok.Olanlar düşünsün :-)


Birkaç sene önce BU SİSTEME ÇOMAK SOKUN baçlıklı bir yazı yazmıştım...İnternette bayagı dolaştı.Henüz okumadıysan okumanı tavsiye ederim.Sevgılı Sezcan sagolsun benim için arşivlemiş.

http://anavarza1940.deviantart.com/journal/10294766/

Olaya siyasi benzetme de yapılabilir, ne kadar dogru olur bilmiyorum ANCAK bir ülkenin diger bir ülkeyi istila etmesine karşıyız herhalde,bir ülkenin ekonomik gücünü kullanarak daha güçsüz ülkelerin kaynaklarını kurutmasına karşıyız herhalde.Amerika,İngiltere,Fransa,Hollanda gibi sömürgeci devletlerin uyguladıkları yöntemler ile İstanbul takımlarının diger rakiplerine ve takımlara karşı uyguladıkları yöntemler arasındaki benzerligi görebiliyormusun? Sömürgeden kurtulmaya çalışanları siyasi olarak desteklerken siyasi oluşumun futbol versiyonunu zararsız görmek,bagımsızlık için ugraşanları kınamak dogrumudur? Bu çelişki degilmidir?
kebabman dedi ki…
Bir anımı anlatayım.Geçen senelerin birinde FB şampiyon olmuştu,kupalarını storelerinin oldugu şehirlerde sergiliyorlardı.Birgün kupanın Mersin de oldugunu okudum,Mersin Belediye başkanı gitmiş ,şöyle olmuş,böyle olmuş haberleri vardı.Panikledim,bana göre böyle birşey çok aşagılayıcıydı,Adana da olmamalıydı.Adana da storeleri olup olmadıgınıda bilmiyordum.Koyu Adana Demirsporlulugu ile bilinen bir basın mensubu arkadaşı aradım.
Fener store varmı diye sordum vardı ama iş yapamadı kapandı dedi.Bende ohh olmuş dedim. Niye soruyorsun dedi ,bende Mersin de olanlanları,okuduklarımı aktardım olaki eger Adana ya getirilir,belediye başkanı falan ziyaret ederse haber yaparsan yakarım lan seni dedim :-) Niye öyle diyorsunki Ben de Fenerliyim dedi :-) Buyur burdan yak! Boyun devrilsin emi diye sitem edip konuyu kapattım.
GS,BJK,FB sevenlerine mutluluklar dilerim.Her 3 takımda aynı yöntemi uyguluyor.Beni sömürenleri,sömürmek isteyenleri,güçlenmemi istemeyenleri,rekabetten korkanları,rekabetin eşitlenmemesi için çalışanları,işleyip degerlendiremedigim öz kaynaklarımı çalmak isteyenleri,her fırsatta beni aşagılamak için fırsat kollayanları,vsr vsr yi sevmem beklenilmemelidir.Sevenlerinin nasıl ve niçin sevebildiklerini anlayamadıgım için beni suçlamamalıdırlar.
Umarım çok fazla yazım hatası yapmamışımdır,yaptıysam afola.
kebabman dedi ki…
Yakın bir geçmişte yine İstanbul takımının bir tanesinin başkanı Adana ya gelmiş,bizim kulüp başkanı kendisine ,boynuna asması için Adana Demirspor atkısı vermiş,kabul etmemiş, takmamış...
Benim atkımı takmaya gocunan,her zaman bizden saygı bekleyen ama saygısızlık yapmaktan gocunmayan bir başkanının takımını destekleyen,aynı zamanda ADS li nasıl olabiliyor anlayamıyorum.Anlayamadıgım için ben suçlanmamalıyım.
Bana göre bizim hedefimiz geçmişte bizi 9*2 yenen GS yi 10 farklı yenmek olmalıdır.Bana göre bizim hedefimiz bizi geçmişte 10*0 yenen Beşiktaş ı 11 gollü yenmek olmalıdır.Yine bana göre bizim hedefimiz bizi geçmişte 6*0 yenen Feneri 7 farklı yenmek olmalıdır.
Bu yazımdan dolayı ben faşist oluyorsam faşistligi kabul ediyorum.Daha önceki mesajımdaki içerik ve düşünce nedeniyle solcu oluyorsam,solculugu kabul ediyorum :-)
kebabman dedi ki…
Çenem düştü kusuruma bakmayın.
Pankarta taktım.Bursasporluların pankartı ile birgün herkes fenerli olacak söylemi arasında fark var mıdır? Yada diger İstanbul takımlarının bazı söylemleri arasında fark var mıdır? Onlar yapınca masum ,hatta onlar taraftar bazında degil yönetim bazında yapınca masum,Bursasporlular taraftar bazında yapınca mı tehlikeli oluyor?
Porto da kaldıgım otelde birkaç Fener taraftarı ile tanıştım.Hepsi varlıklı kişilerdi ama hepsi yaklaşık 10 senedir bir kez bile Bursaspor maçına gitmediklerini beyan ettiler.
Nedenleri de Bursaspor zirveye oynamıyor,hep ortalarda geziniyor,yada düşmemeye oynuyor olduguydu.Heyecan vermiyormuş,
Bazı insanlar kazanan tarafta olmak istiyor.Seçim seçenlerindir.
Ancak bende madem öyle fenerbahçe de avrupa kupalarında hiçbirşey yapamıyor,heyecan vermiyor ama Bursa dan kalkıp buraya kadar geliyorsunuz bu çelişki degil mi diye sordugumda cevap bulmakta çok zorlanıyorlar.
Onur BİÇER dedi ki…
Şiddetin her türlüsüne karşıyım. Fikri olarak da her türlü mücadeleye varım. Irkçılık denilen şey, bir ırkın spor bağlamında söyleyelim, takımın yok olmasını istemektir. Ben üç atlılar yok olsun istemiyorum. Ama benim Adana'mda benim imkanlarımdan faydalanarak benim gençliğimi alıp götürmeye kalkmaları sessiz kalabileceğim bir şey asla değildir. Basiretsiz yönetimler tespitin doğrudur. Bu basiretsiz yönetimleri Adana çıkarmıştır. Basiretsiz yönetimlere karşı savaştığım gibi bunun diğer etkenleri ile de savaşmam gerektiğini düşünüyorum. Tek bilinmeyenli bir denklem olduğunu söylemek bu mevzuun oldukça yanlış olacaktır. Çuvaldızını kendimize batırmaktan her yerimiz delik deşik oldu, bırakın bu başarısızlıktan başkaları da nasibini alsın. Bir genç futbolcu İstanbul'dan teklif geldiği zaman koşarak gidecek konuma geliyorsa, üç atlıların borçları devlet tarafından kollanıp, statları devlet tarafından yapılıyor, vergi cezaları devlet tarafından affedilip, arazileri devlet tarafından tahsis ediliyorsa, her yere milyon dolarlar saçılıp kendine sağlanan bu olanaklarla diğer kulüplerin büyümesinin önünde başlı başına engel teşkil ediyorlarsa ben bunların büyümesine, benim kentimde büyümesine karşıyım. Benim fikri düşüncelerime karşı onların fikri düşünceleri ve paraları var. Buyursunlar büyüsünler. Ben nları asmayacağım, kesmeyeceğim, yağmalamayacağım, ama onlara düşünsel her türlü platformda karşı duracağım.

Adana gençlerine gerekeni versin, buna rağmen gençler İstanbul sevdalısı olmaya devam ediyorsa tren çoktan kaçmış, biz lokomotifçilik oynuyoruz demektir. Kendi kentine hayrı olanların İstanbul'a da hayrı olmasına bu blogda birgün laf edilmiş midir ki ırkçı olalım. Ancak bir taraf büyürken diğer tarafın küçülmesi benim geleceğimi karartıyorsa ben buna karşıyım.
Ati, biliyorum sen iki takımlısın. Ben iki takım tutanları hazmedemiyorum da demedim. Ben diyorum ki Adana takımlarından toplu iğne almayanların devasa üç atlı bayrakları asması benim gitgide gerileyen şehrimde kanıma dokunuyor. Üç atlılar büyümek için benim olanaklarımdan yararlanmasın, arkalarında koca devlet var. Her şey kötüye gittiği zaman belirleyebilecekleri veya istifaya zorlayabilecekleri hakemler var. Bunların her şeyi var ve ben kültürel erimeye karşı verdiğim mücadelenin ırkçılık olarak değerlendirilmesini anlayamıyorum.

Fikri mücadele, ırkçılık temelli bile olsa yararlıdır. Buna da dikkat etmek lazım. Eleştirilmesi gereken ırkçılığın eyleme dönüşmesidir, bir kimse sadece fikren ırkçılığı sonuna kadar savunabiliyorsa aynı görüşte olmasam da saygı duyarım. Bu nedenle blogda ırkçılık diye tabir ettiğin şeylerin tartışılması da normaldir.
Onur BİÇER dedi ki…
Şunu da eklemem lazım, Bursasporlu taraftarların eylemine kesinlikle ama kesinlikle katılmıyorum. Kimse kimseye bir şey dayatma hakkına sahip değildir.
Ati dedi ki…
sevgili kebabman. yazılan pankartttan, yapılan açıklamaya kadar bu işin sonunda şiddet uygulanacağı gün gibi aşikar..ayrıca yazımda da belirttim zaten lig sonunda birçok ilde çeşitli şiddet olayları vuku buldu diye.toplumun çeşitli nedenlerden dolayı sinirleri altüst, ve futbol fanatizmi maalesef bu patlamaları en rahat yaşayabildikleri yer. yani ok yaydan çıkmış, kimse sadece fikirlerini savunmakla kalmıyor, karşı fikirle tartışmak yerine onu bertaraf etme yoluna gidiyor.
store konusunda size katılmıyorum. herhangi bir anadolu takımı istediği yerde store açsın(kadıköy-mecidiyeköy-bağdat caddesi-beşiktaş semti) hiçbir sorun çıkmaz emin olun.2-3 tane gerizekalı gider, sprey boyayla camlarına slogan yazar en fazla-ki o da olursa..
ırkçılığa benzetmek doğru değil görüşlerinize katılmıyorum. bir oluşumun sadece kendinden olanları sevmesi, diğerlerini sevmemesi ırkçılık değildir normaldir.. fakat diğerlerini ezmeye çalışması düpedüz ırkçılıktır.adana da ,hiç tanımadığı bir kişiye sırf üzerinde bjk-fb gs forması var diye laf atılırsa, bu kişiler tartaklanırsa bu ırkçılığın Allahı olur hocam maalesef..
Ati dedi ki…
atkı ktakmama konusunda herhangi bir bilgim yok abi. ama takmak zorunda da değil. adanademirspor başkanı kadıköyde mecidiyeköyde gezse, boynuna galatasaray ya da fenerbahçe atkıları takmaya çalışsalar ve başkan refüze etse sonuna kadar arkasında durulur. tersinde hemen suçlamaya başlanmış. ayrıca takar takmaz o ayrı konu, takmamış diye onun yönettiği takımı tutanları nasıl eleştiriyorsunuz bende bunu anlamakta güçlük çekiyorum. "askerlik yangelip yatma yeri değildir" diyen,bölücübaşına "sayın" ifadesini kullanabilen bir şahsın yönettiği bir ülkede nasıl yaşayabiliyorsak, yönetenin fikirleri yüzünden bir sevdadan vazgeçilmeyeceğini de anlamamız lazım. çünkü siz benden iyi bilirsiniz ki kişiler gelir geçer, baki olan kurumlardır...
Ati dedi ki…
pankart konusuna gelelim."Bursasporluların pankartı ile birgün herkes fenerli olacak söylemi arasında fark var mıdır? Yada diger İstanbul takımlarının bazı söylemleri arasında fark var mıdır?" demişsiniz.fark var hocam hemde çok büyük bir fark var. hiçbiri o söylemlerinden sonra" açıkça söylüyoruz bu son uyarımızdır" diye bir tehdit savurmuyorlar ortaya ağızlarından köpükler saçarak.Fb nin, gs nin ,bjk nin pankartları, söylemleri pankartta, söylemde, espride kalır gider. ama bursanın pankartındaki amacın niyetinin açıkça, üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğunu düşünüyorum. ben demiyorum ki benim şehrimin takımı desteklenmesin, büyümesin.. büyüsün, dünya devi olsun, bjk ye 11 tane atsın, 80 lerde olduğu gibi 3 büyüklere kök söktürsün, yensin onları. ama takımımıza yeterli desteğin verilmemesinin tüm sorumluluğu o ilde oturup başka takımlara destek verenlerde aranmasın yahu çok kolay bu, suçla bırak.. 3 tane futbol okulu, 300-400 tane forma -tişört yüzünden mi bu haldeyiz yapmayın. sanki memleketimin çocukları adanademirspor futbol okullarında yetişse ve istanbuldan teklif gelse kendilerine, o takım taraftarı oldukları için mi gierler, yoksa maddi imkanların farklılığından mı?evet, maddi olarak kuvvetliler. bizim yapmamız gereken onları aşağıya çekmek değil, bizim maddi olanaklarımızı artırmak.ilk store u fb açtı, diğerleri takip etti. sonra biz de açtık ve oradan alışveriş yapmaya gayret ediyoruz. kombine desen 3 büyükler başlattı, aynı yoldayız başkanımız taraftarımız herkes kombine alımlarının öneminin farkında. yaptıklarını yapıp, sonra onları sömürgeci diye suçlamayalım.
Ati dedi ki…
sevgili onur yazmış iki takımlı olduğumu. çok kişi biliyordu zaten, artık bilmeyen kalmadı. gurur duyarım ikisiyle de. biri candır, biri canandır benim için. ikisinin sevgisi de apayrıdır benim için, ayrım yapamam. bana dediler birgün" bir yüreğe iki sevda sığmaz" diye. benim yüreğim iki sevda sığacak kadar büyük dedim ben. konyada kolumda fb bilekliğiyle biber gazını ağzımın ortasına yediğim gibi, bu senede kolumdaki adanademirspor dövmesini de saracoğlunda gurula taşıyacağım.
vergi borçlarının silinmesi, stadların devlet tarafından yaptırılması konularındaki öfkenize katılmamak elde değil sayın kebabman, ama bunları yapanın da yapmayanında kim olduğunu hepimiz biliyoruz ve bu haksız rekabetten ben 2 kere sıkıntılıyım..
Ati dedi ki…
sevgili Onur, şehrimize sahip çıkalım, yüceltelim, takımımız coşsun, şampiyonluklara koşsun.. söylemler güzel, istemeyende şerefsizdir. ama yardım gecesi daha akıllarımızda. demirspor a yardım etmeyenler gidip o paralarla 3 büyüklerin formalarını almadılar ya!! sıkıntı var, bu bir gerçek ama sorumluları suçladıklarımız değil.kültürel erimeye karşı mücadeleyi, kültürümüzü anlatarak, sevdirerek, öğreterek yapmalıyız. başkalarının yaptıklarını kötü ilan ederek, istemezük diyerek değil.
sevgili Onur Kardeşim;"Fikri mücadele, ırkçılık temelli bile olsa yararlıdır. Buna da dikkat etmek lazım. Eleştirilmesi gereken ırkçılığın eyleme dönüşmesidir, bir kimse sadece fikren ırkçılığı sonuna kadar savunabiliyorsa aynı görüşte olmasam da saygı duyarım"demişsin. bu blogda yazanların, tartışanların, takip edenlerin bu işi sadece fikir bazında yürütmeye devam edeceklerinden en ufak bir kuşkum yok zaten.. ama bu fikir sokağa indiği zaman maalesef eyleme dönüşecek. benim şehrimde olmasın bu diyorum yahu. bakın göreceğiz çok kısa bir süre sonra, bu olaylay çok iş açacak bursanın, konyanın başına. sevmek zorunda değilsiniz kimseyi, sevmediğiniz için de ırkçısınız diye suçlanmanız doğru olmaz. ama buradan fikirleri okuyup iyice tartmadan , direk gaza gelip bir dizi eylem yaparsa bir grup insan, -ki tekrar söylüyorum sevmediğini dövmek Irkçılıktır bu kadar basit- bunun sorumluluğu benim uykularımı kaçırır..
Onur BİÇER dedi ki…
Ati kardeşim, farklılıkları bu kadar güzel dile getirdiğin için sağol, varlığın Tayfamıza zenginlik katıyor. Ne kadar da güzel tartıştık bir kalemde. An itibarıyla düşüncelerimizi aktarmış durumdayız. Başka arkadaşların katılımına göre tartışma şekillenebilir.
Adsız dedi ki…
Öncelikle şunu belirteyim, Bursaspor' a gönül veripte bu kararı alıp uygulamak isteyen herkesi kutlarım. Türkiye' de dönen bir çarkın parçası olmak istemediklerini söylemişler, hatta ileri dahada ileri gidip açıkça tehdit savurmuşlar. Burada bence işi o noktaya getirecek olanlar İstanbul takımlarıdır.

Şimdi düşünelim, İstanbul takımı Adana, Mersin, Konya, vs herhangi bir yere neden store kurar? neden yaz okulu açar?

1- storenin maddi getirisi vardır. eğer o yörenin halkı şehrinin takımının ürününü almayıpta bu takımların ürünü alıyorlarsa diyecek bişey yok, bu bir tercih meselesidir.
2- storenin en önemli katkısı o şehre o ürünler ile gençlerin beynine küçük yaşta yer eder. sokakta bir çocuk küçük yaşta oyun oynadığı arkaşını o formayla gördüğünde etkilenir. Bu herzaman böyle olmuştur. Onda var bende istiyorum baba diye gider. Bu takımlar bu yaşta sevimli görünmeye başlar. Bir storenin bir şehre en büyük etkisi budur. ADS store açıldıktan sonra dikkat ettiniz mi Adana' da Demirspor sempatisi tavan yaptı. Dediğim gibi store çok önenli. Sen tv de istanbul takımını izliyosun, gazetede istanbul takımını okuyosun zaten yeteri kadar etrafın sarılmış vaziyette.
3- Yaz okulu. Bu konuda ikinci madde de dediğim etken önemli, yaz okulunda kimse futbolcu beğenmez götürmez, bu çok nadirdir. sadece o bölgeye o takımı sempatik göstermektir. gençleri spora teşvik falan filan geçsinler. orada okullua yazılırkenki verilen forma hayat boyu saklanır ve büyük ihtimallede gencimizin hayalleri o takım üzerine kurulur. Bu da en az ikinci madde kadar tehlikelidir.


Store ve yaz okulu dediğim gibi o şehirde yerel takımların desteklenmesi konusunda çok büyük engel teşkil eder. gerekirse kurtuluş savaşında nasıl topla tüfekle düşman kovduysak öyle kovalım :) çok yaz okuluna gitmek isteyen istanbula gider, storeden ürün isteyen sipariş verir getirtrir. Başkanın atkı forma durumunu da değerlendirecek olursak. Açıkça söyleyeyim, ben Adana' ya gelen sırtında herhangi bir takımın adını taşıyan kişiye ne atkı veririm, ne de sırtında isminin yazdığı forma. Ha deplasmanları avrdır maça gelmişlerdir, ağırlarım gereği neyse yaparım ama atkı ve forma vermem. mesela bizim başkanımız herhangi bir mesele için İstanbul' a gidiyor hangisi gelir bu dediklerimizi yapar Haberlerde izliyorum bazen x İstanbul takımı Y şehrinde lokal store açıyor, Y şehrinin yerel takımının başkanı da geliyor atkısını hediye ediyor. Bu nekadar acı bir durum.Sonuç olarak kendi şehrimizde store açılmasıyla, Adanalı bir iş adamının gidip istanbulda vergi vermesi arasında bir fark yoktur. oda Adana' kazandığını İstanbul ekonomisine ekler, Storede olanda.

Hakan HOŞCAN
Onur BİÇER dedi ki…
Topla tüfekle kovmak mı? Sakın, sonunda gülücük olsa bile sakın. Böyle bir şeye bir kişinin dahi yeltenmesi, onun zaten üç büyüklerin büyüklüğünü kabullenmesi, fikren yenemediiğini bilekle yapmaya çalışması anlamına gelir. Bu şekilde bu suretle bir tane üç büyük taraftarı bırakmasan ne kazanırsın ki. Koca bir hiç. Aslında kaybetmişsindir. Böyle bir girişim bir gün bu şehirde olursa, şehrin topla tüfekle beni de kovması gerekir, üç büyüklerin yanında olurum.
Ati dedi ki…
sevgili Hakan Bey; aslında başlangıç fikirlerimiz hep ortak. fakat uygulamadaki sıkıntılar yüzünden fikir ayrılıkları oluşuyor. ben, benim memleketimde, benim store umda öyle bir satış olsun isterim ki, adananın vergi rekortmenleri listesinde ilk 100 e girsin Ads Store. Ve lakin istemek yetmiyor. Store var, ama satış rakamları istediğimiz düzeyde değil. popüler kültür meselesi bu, şu anda tüm Türkiye de gs, ilkokul ortaokul çocukları arasında bir araştırma yapılsa açık ara en çok tutulan takım olur.nedeni ise 4 sene şampiyonluk, uefa kupası filan derken popüleritesinin zirve yapmış olmasıdır. istediğimiz kadar karşı çıkalım 3 büyüklere, store açtırmayalım, futbol okulu açtırmayalım. biz başarılı olup popüler olmadıktan sonra çocuklarımızı gençlerimizi kendi bünyemize katamayız..sportif başarı çok önemli, bunu 2 b de çakılı kalarak gerçekleştiremeyeceğimiz apaçık ortada.Şimşekler grubunun duruşu, takdir gören destek ve davranışları, onları 15 senedir yakınen tanıyan bana büyük bir gurur verir , veriyorda. ama çoluk çocuk, genç taraftarlarımız başarının peşinden gider. adam dövmekle, store basmakla taraftar değil, çakal yaratırız, terörist yaratırız. ha, bursalılar bugün tehdit eder, yarın store basar, öbür gün 3 büyükler formalıları döver, daha sonra kendileri istanbula giremez. iç savaş çıkarmanın mantığı yok diyorum ben. zaten çarşısı, gfb si, ultraslanı eski ülkü ocaklarına döndü. arka edinmek isteyen, bir baltaya sap olamamış ve olamayacak olan bir sürü gereksiz kişi doldurmuş o grupları, içlerindeki doğru düzgün, adam gibi takımını seven, inandığı dava için çalışan kemik topluluğunda adını karalamaya yoketmeye başlamışlar. Şimşekler Grubu ve Adanademirspor taraftarı böyle olmasın diyedir çabam. yoksa ben giyerim fb formasını, giderim bursaya, bana 20 kişi saldırır, ertesi gün ben 50 kişi olur onlara saldırırım vs vs vs bu işin sonu yok. ben bir haftadır ankara da sırtında Adanademirspor arması olan Muharrem Gülergin Formasıyla geziyorum. şimdi ankaragüçlüler bana saldırsa , ankara ulan burası dese, hanginizin hoşuna gider..

sevgili Onur kardeşim;
adam gibi tartışabildiğimiz için Tayfanın devamlılığı ve çekiciliği süregeliyor zaten. hepimiz aynı düşüncede olsak ya da kimse kimsenin düşüncesini dinlemese bu birliktelik yürümezdi zaten.. aslında herkesin söylediğinde doğruluk payları mevcut, ama asgari müştereklerde buluşmamız lazım. o da kolay değil maalesef insan tabiatı dolayısı ile..:)
Hakan HOŞCAN dedi ki…
Onur Abi;

Burayı okuyan herkesin aklı başında okuduğunu anlayan, yapmak istediğinin tam olarak ne olduğunu bilen, problemlerini gerçekten çözüm yolunun gerektiğinde silah olduğu bilen, ki günümüzde en kuvvetli silahın kalem oldğunu bilen bir kitlenin sayfasına yazı yazdığımı ve okuyanlarında bunun bu şekilde olduğunu zannettiğim bu şekilde yazdım. sonunda gülücüktende bunu anlayacağınızı sandım, ama özür dilerim yanlış anlaşıldım. Eğer bir şehirde bu söylediğim şeyler oluyorsa ki bu şehirde gs veya fb formasıyla gezmek değil store açka veya yaz okulu açmaktan bahsediyorum, protesto ederim, imza toplarım vs. bunun daha böyle ses getirecek çözümlerinin olacağını sanıyorum. Tekrar ediyorum topla tüfekle kovmak yaaalh diyip tüm önüme gelen gsli gbli bjklı taraftarları dövmek sokaktan evlere çıakrtmak değildir. bu şekjildeki yapılan uygulamalardaistediğime ulaşamam antipatik olurm. benm istediğim futbolla ilgilenen sokakta top oynatan çocukların o yaşta bu takımlara özendirlmemesi için. 20 yaşına gelen birini sokakta dövsende tc vatandaşlığından atsanda zaten o yaşa kadar tutacağı takımı tutmuştur, geç kalınmıştır. Bu konuda anlatmak sitediğimi anlamışsınzdır umarım niyetm memleketmdeki tum istanbul takımı tutanları şehir sınrıları dışına kovmak değil, gelecek nesillere olan sempatik görünme projelerini imha etmek :)

Atilla Abi;

Abi bana Bey demene gerek yok, ben bildiğin kardeşin Hakan'nım :) yazına ters bi yzı yazdım diye hemen Bey diyorsun kalbimi kırıyorsun :) işin şakası bir yana bana Bey diye hitap ettiğine göre kim olduğumu çıkartamamaışsındır :)Yani en azından böyle düşünmek istiyorum :)

ADS store konusuunda çok yorum yapamaycağım. maddi durmu nedir ne kazanır ne kadar satışı vardır bilemeyeceğim. ama bu şehre özellklede liseli kesime kazandırdıkları bence gsnin uefa kupasından daha fazla oldu. bunuda söylemek isterimki eğer bizm stadımıza bir maçta 20bin kişi geliyorsa bunun emin ol yüzde 70 civarı geçn kesim vede bu insanlarda gsnin uefa kupasını gördüler, neden gs li değil? yada gelenler uefa şampiyonunu tutumayı bilmiyorlarmı? bu konuda katılmıyorum abi. yukarıda da yazdım bir şehirde forma ile gezmek farklı bir konu o şehirde store, yaz okulu açmak farklı konu. unutmamak gerkki ben 5 yıl afyonda yaşadım okuldada evmn çevresndede hereks biliyordu Demirsporlu olduğumu. Bunun ne demek oldğunu bilirim, kimseyi tuttuğu takımdan üzerine giydiği yüzünden yargılamam, sadece kendi kendime sorarım biz ne yaptıkda bu gençler uzaklaştı diye...
kebabman dedi ki…
Tehlikeli Hareketlerin başlangıcı ve nedenlerine indigimizde karşımıza çıkan tabloya bakalım.Futbol,basket,voleybol ve hatta sutopu karşılasmasında bile kavga eden kötü örnek olan bir İstanbul ile karşılaşırız.
Dünyada başka örnegi görülmemiş herkese açık televizyon kanalları ile haksız rekabetin kralını uyguluyorlar.
Örnek biziz diyorlar,Aga biziz diyorlar,birileri hadi ordan deyince Bunlar Tehlikeli Hareketler Olmamalıdır.
Şiddet uygulamasına her zaman karşı olmuşumdur.Zorlamalar genelliklede ters tepki oluşturur.

Futbol Federasyonu Görsel yayın kuruluşları ile işbirligine gidip aynı seviyede yarışan takımlara eşit süre verilmesini saglamadıgı sürece Türk Futboluna kötülük etmiş olacaklardır.
Bana göre katılımcılıgı ,fazla taraftarı olmayı sadece başarı ile açıklamak saglıklı olmayacaktır. Eger görsel yayın kuruluşları Adana Demirspor a yada diger takımlara da bahsi geçen takımlar kadar zaman ayırırlarsa tam degerlendirmeyi o zaman yapabiliriz.
Ömürlerinde bir kez bile maçına gitmedikleri takım adına insanları şampiyonluk kutlamalarına katılmayı saglattıran güç hangisidir?

Bursaspor yada taraftarlarının yapacagı hareketler ,istanbul takımlarının hali hazırda yaptıkları çogu davranıştan daha tehlikesiz olacaktır.

Asgari müştereklerde amlaşmak yada buluşmak yerine maksimum seviyede futbolun ve futboldaki rekabetin yaşatılması için ,yok edilmek istenilenlerin mücadelesi kaçınılmazdır.

Tabiki en büyük sorumluluk Türk Futbolunu yönetenlere düşüyor.En üst seviyede dogru eylem plani gerçekleşmez ise aşagı kademelerin hareketleri bazen beyhude,bazende sadece kendilerine ve karşılarındaki garibanlara zarar vermekten öteye gitmeyecektir.
Onur BİÇER dedi ki…
Hakan, yanlış anlamadım ama yanlış anlayabileceklere karşı uyarıda bulundum.
Ati dedi ki…
sevgili kebabman;

ben demiyorum ki istanbul takımları herşeyin doğrusunu yapıyor. bütün pisliklerin oradan çıktığını zaten kabul ediyoruz. sadece futbolu bırakın, 10-15 sene evvel bu ülke daha yaşanabilir bir yerdi. medyanın pompaladığı televole kültürü, paparazzi kültürü gelir düzeyi düşük halkı adeta kendinden geçirdi. bu kadar arsız, hırsız yoktu benim ülkemde. futbola gelirsek abi sen hatırlarsın benim yaşım çok küçüktü ama bende hatırlıyorum. sen şuraya oturacaksın, sen buraya diye birşey yoktu. maraton tribününü kapmak bir takım için galibiyetle eşdeğerdi.. ama bitirdiler abi, şimdi varsa yoksa çakallık, şiddet. ankarada yaşasan, bu işin sadece istanbul kroları tarafından yapılmadığını görürsün. futbol maçlarından sonra, geç onu basket maçlarından sonra kan kusturuyorlar ankaragüçlüler burada. daha taze , ilk telekom fener maçından sonra 10 gecekondulu arkadaş beni kahpece araya aldı. hadi ben kendimi kororum, bana birşey olmadı ama hoşaf ettikleri çocuklar olmuş. ne oldu, fenerbahçeli oyuncular ya da yöneticilere birşey mi oldu? hayır. paşa paşa duşlarını aldılar, polis takım otobüslerine binip rahat rahat gittiler. olan orada spor müsabaksı izlemeye gelen bir grup vatandaşa oluyor. benim anlatmak istediğim bu. takımlar store açsın, forma satsın, para kazansın, transfer yapsın beni mutlu etsin değil.o yapılan hayvanlıklar, sizin tabirinizle sömürgeyi kuranları nezle bile etmiyor. etmeyecekte, gidip adnan polatı aziz yıldırımıi demiröreni mi tehdit edip dövecekler. hayır. ha derseniz o dayak yiyenler de adam olup otursunlar evlerinde gitmesinler maça, işte bende orada size karşı çıkarım. kimse benim anayasal özgürlük hakkımı elimden alamaz.

hakan kardeşim, sinirlenip "bey" yazacak durumda bir ruh hastası olsam, tepki geleceğini bildiğim bu yazıyı hiç girmez, sessiz sedasız otururdum. biraz diplomatik ağız kullanalım dedik, sen hoşlanmamışsın, demeyiz bir daha kardeşim:))
store un satış rakamlarını bende bilmem.. amma..... hani millet bilmeden ahkam kesiyordu ya store niye şimşekler grubunun elinde, oradan kazanılan para kimin cebine gidiyor vs vs diye.. bildiğim bir şey varsa, o store un ayakta kalabilmesi için grubun işi namus meselesi yaparak birçok sıkıntıya girdiğidir. yani kazancını sen düşün.adana da araştırma yapılıyor hangi takımı tutuyorsunuz diye, %33 gs çıkıyor. yani ya o kısımdan kimse maça gelmiyor, ya da o 20 bin kişiden bayağı bir kısmı benim gibi çift takım taraftarı.bu sene her iki takımında kombinesine sahibim, bu sebeple herhangi bir gocuntum olmayacak. ama sen gençleri niye kaybettik diye sorarsan , sana sorarım ki ben, neden adanasporu değil de demirsporu destekleyen genç sayısı daha fazla? cevap çok açık.. daha popüler... yoksa adamlar bir üst ligde.. ama meşhur duruş lafı var ya yeni çıktı, işte demirsporun duruşunun popüleritesi daha çekici geliyor gençliğe.. dediğim gibi mesele forma, futbol okulu meselesi değil. kesinlikle katılıyorum sana onların sırf reklam amaçlı olduğu konusunda. ama onları yoketmeye çalışmak yerine, kendimizinkini teşvik ederek onları ezmek çok daha tatlı olur be kardeşim:)))
Adsız dedi ki…
paylaşa paylaşa bir gün bakacağız ki süper ligde şampiyonluğa oynayan bir demirsporumuz var.biz de burda seneye şampioynlar liginde nasıl bir taktik izlemeleyiz onu konuşuyor olacağız.
temelleri insana ve insan düşüncesine saygı ile atılan bir taraftarlık bilinci eminim bizi o istediğimiz yere götürecektir.

bursa taraftarının yaptığını lokal olarak sadece bursa taraftarının bir eylemi olarak değerlendirmek gerekli bence.bunu bir anadolu hareketi tarzı bir kelime kalıbıyla diğer şehirlere ve diğer taraftarlara bağlamak onları da çağırmak ya da fikirlerini almak gibi olayı büyütmenin bir anlamı yok bence.
yani önce tartıştığımız şey netleşsin
1-süper ligdeki bir anadolu takımının her yıl en az altı defa karşı karşıya geldiği üç büyük istanbul takımının kendi şehirlerinde store ve yaz okulu uygulamalarına karşı duruşu mu?
2- üç büyüklerin tüm anadoluda bir taraftar toplama çalışmasının bir faşist sömürüye dönüşmesi anadolu takımları için bir gelecek ve gelir kaygısı mıdır ?
3-bir taraftar kaç takım tutabilir
4-bir taraftar kendi şehrinin takımına karşı nasıl olmalıdır.

görüldüğü gibi bursasporun basit bir pankartı (kendi iç problemi olarak gördüğüm ) kaç tane konu başlığı altında konuşulmasına sebep olmuştur.
ben de bu konularda fikrimi söylemek istedim.
işe pankarttan başlayalım
bursaspor taraftarını bilen biliyordur zaten.bir istanbul düşmanlığı ile beslenen devamlı üç büyüklere saldırı içerisinde olan ve bana göre tarafsız futbol seyircisi olma özelliğini yitirmiş
ve farkında olmadan bu düşmanlığı reyting olarak sömürülen ve pazarlanan bir taraftar grubu olmuştur bir anadolu şehri takımı kimliğini anlmıştır.öncelikle biz demirspor olarak asla böyle olmayacağız ben bundan çok ama çok eminim.
üç büyüklere bu kadar karşı duran ve bunu da şehir milliyetçiliğiyle süslemeye çalışan bursaya şöyle bir bakarsak
bülent korkmaz
rasim kara
ertuğrul sağlam
raşit çetiner
gordon milne
g. hagi
ve daha da uzatılabilecek uzun bir listeden oluşan üç büyüklerin isim olmuş kişilierini hoca olarak getirip bursanın ekmeğini yedirmiştir.bana göre bu konulara bu kadar duyarlı bursa taraftarının bunların hepsine karşı çıkması hatta ertuğrul sağlamı şehre girmeden kapıdan kovması gerekirdi.üç büyüklere bu kadar karşıysan samimi ol hiç birşeylerini isteme hoca mı yok koca anadoluda
ve bursayı şampiyon yapan yönetimin başında olan levent kızıl var mesela
beşiktaşın prag maçına başkan serdar bilgiliyle giden
beşiktaşa çok yakın olan
dauma otomobil hediye eden bir firmanın törenine de katılan bir bursa başkanı var ortada ama bursaspor taraftarında yine bir pankart yok !!! bence hepsi düşündürücü ve samimiyetten uzak
futbolcu kadrosunun son 10 yıldır yüzde kaçınınn üç büyükler menşeili oldugunu da söylemeye gerek yok herkes hatırlar biraz bence
(NOT: devam etmeden önce tüm bu yazdıklarımın benim inandıklarım oldugunu ve hiç bir grubu ve oluşumu yansıtmadığını bireysel bir vatandaş görüşü oldugunu söyleme gereği duyuyorum )

bu pankartın boşa yapıldığını ve hiç bir anlam ifade etmediğini söylemek istiyorum bursa ve bursapor adına

devamı aşağıda
Adsız dedi ki…
diğer başlıklar için de şöyle düşünüyorum :

italyaya giden arkadaşlarımızı orada bir demirspor store çalışanları grubu karşılasaydı ne hissederdik
italyada ankarada pariste berlinde petersburgda moskovada demirspor storeları olsa biz ne hissederdik ?
bunlar çok uzak şeyler değil.başarıya ihtiyacımız var hepsi bu
dünya kulübü olursan her yerde store unun olması mecburiyet olur bence
üç büyüklerin avrupada değişik yerlerde var
türkiyede çeşitli illerde olması çok doğal değil mi ?
yaz okulu uygulamaları muhakakki uzun vadede taraftar toplama çalışması olarak görülebilir.türk futbolu açısından da bir ihtiyaçtır
demirspor sağlam alt yapı ve üst yapısı oluştugu zaman süper ligde hep ilk beşe oynadığı zaman emin olalım adanada yaz okullarımız olur hatta biz gider diğer anadolu illerinde yaz okulları açar futbolcu ararız.
bırakın herkes itediğini yapsın başkasına saldırmadan
demirspor sevgisine ve demirspora güvenimiz tam bizim...
demirsporlu bir arkadaşımız başka takım sevebilir tutabilir mi ?
galatasaray ve demirspor haberleriyle büyüdüm ailemden dolayı
iki defa ads-gs maçına gidebildim ikisinde de ads tarafındaydım
süper ligde mücadele eden 18 takımdan birini o lig adına desteklemenin benim demirspor sevdama gölge düşürmeyeceği inancını taşımakla beraber
konyasporu desteklemekle beşiktaşı desteklemek arasında ben bir fark da göremiyorum eğer mesele bir takım sevdasıysa

çok konuştum farkındayım.özetle şunu söylemek istiyorum anadolu takımları adı altında bulunup da devamlı üç büyüklerle prim yapan tek geçim kaynakları üç büyükler olan bazı takımları ve bunların taraftar gruplarını adana demirsporla ve taraftarıyla aynı kefeye koyamam
bursa pankartı bizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor
bursanın kendi iç dinamiğiyle ilgili bir problem
onlara da başarılar diliyorum gittikleri yolda
sözlerimi en başta yazdıklarımla bitirmek istiyorum
biz böyle paylaşa paylaşa bi bakacağız anadoludan bir süper lig şampiyonu çıkmış herkesin dilinde aynı isimler
ADANA DEMİR SPOR
:)

saygılarımla

emrahche
Hakan HOŞCAN dedi ki…
Atilla Abi;

Birçok yerde anlaştık gibi :) Adana Demirspor' un popüleritesini zirveye ulaştıran bence store, store onun için önemli derim :)

Saygılar...
kebabman dedi ki…
Sonuc olarak konu zaafiyetlerimiz konusuna geliyor.
Zaafiyet esittir zayifliktir,acik vermektir.
Bir takimin yurt disinda dernek ve store acmasi ile yurt icinin cesitli yerlerinde acmasi arasindaki fark cok buyuktur.
Bunun dunya kulubu olmak ile baglantisi yoktur.
Man United,Liverpool,Barcelona,Real Madrid dunya kulubudur deniliyor ama ingiltere'nin,ispanya'nin baska sehirlerinde storeleri yoktur,futbol okullari yoktur.Musaade edilmez,yapamazlar.

Eger futbol oncelik ise herkes istedigini yapsin ,birakiniz yapsinlar,birakiniz gecsinler kurali gecerli olamaz.

Mevcut yapi ile Turk Futbol Federasyonunun basina futbolun cikarlarini korumak adina basin organlarinda ayni seviyede yarisanlara esit zaman ayirimini saglayacak gucun gecmesi mumkun degildir.
Futbolda rekabetin artirilmasi icin kurulan ozerk yapi tam ters sekilde islemeye basladi.

Bunu yapmaya kalkisacak gucun karsisina yine zaafiyetler on plana cikacaktir.
Bizim 30 milyon,20 milyon vsr taraftarimiz var denilerek guc gosterisi yapilacaktir.
Bu yapi varken diger takimlarin ,ikinci takimlarin yada benim sevgim esit seviyede denilen ve desteklenen takimlarin sistemi zorlamasi mumkun olmayacaktir.

Her sevginin,her zaafiyetin bir bedeli vardir.

Her konuda oldugu gibi bu konuda da azinlik vardir,cogunluk vardir.

Azinlik olarak geldim,azinlik olarak gidecegim :-)

Siddet olmamalidir denildiginde ,toplum icindeki siddet yok edilmedigi surece stadtaki siddet yok edilemez savunusunu yapacak arkadaslarimiz mevcut.

Bursa'yi yaratan Istanbul'dur acilimi yaparsam hadi ordan diyenlerde cikabilir.

Yada Bursa taraftarlarinin yaptigi cikis baska bir Istanbul takimina yapilsaydi bu yazi burada ATI imzali olmayabilirdi,burada bu yazi olmasa bile baska yerlerde baska isimlerdeki kisiler tarafindan benzerleri cok yazilmistir ve yazilmaya devam edecektir.Zaafiyet gercegi.

Siddet esittir,guc gosterisidir.Grup olmak kamufle olabilmektir.Dernek,grup vsr olusumu olmasaydi sikayetini ettigimiz davranislari yapanlarin cogunlugu bu davranislari gerceklestiremeyebilirdi vsr vsr diyorum.

Diyorumda hep kendime diyorum :-) Kahvemi yapip lopur lopur icmeye gidiyorum.

Herkese gunaydin olsun. Bizim gunumuz daha aydin olsun :-)

Robbie Fowler'a dun mikrofon uzatildi...Takim arkadasin,Liverpool taraftari Michael Owen'in Man United'e transfer olmasina ne diyorsun sorusunu cevaplamasi istendi.

Michael benim cok iyi arkadasimdir,hala da oyledir..Man United te basarili olmasini tememni ederim,ama ayni zamanda Liverpool'un daha basarili olmasini isterim.Burada celiski yasiyorum.
Michael cok gol atsin ama Torres ondan daha cok atsin istiyorum dedi.

Hayat boyledir,zaafiyetler vardir ve dereceleri farklidir.
Ati dedi ki…
abiciğim benim takımım yapsaydı gene yazardım rahat ol, sevmek demek kaypak olmak demek değildir. ben efes basket maçından sonra da o sahaya giren oyunculara saldıran insancıklara gerekli yerlerde çok sert tepkimi verdim zaten.. evet fenerbahçenin de adanademirsporun da çok ama çok başarılı olmasını istiyorum.. ikisi karşılaşırsa ne yapacağım konusuna gelince, hayırlısıyla şu takım o seviyelere bir yükselse de , benim tek sıkıntım o olsa.. hala bursalıların yaptığının adı çakallıktır diyorum , 10-15 kişi biraraya gelince köpeksiz köyde kurt kesilen uyuz çakallar gibi davranmalarının sonucu kötü yerlere gidecek. ha bu kadar dil döktüm, hala haklılar diyorsanız daha da yapacak birşey yok ...
Adsız dedi ki…
avrupadaki ve diğer kıtalardaki dünya kulüplerinin kendi ülkelerinde ve diğer avrupa ülkelerinde sotre ve yaz okulu uygulamları olup olmadığını bilmiyorum.bizim üç büyüklerin oldugunu bildiğimden böyle bir varsayım üzerine konuşmuştum.ama eminim demirspor dünya kulübü olduğunda alaskada da hindistanda da malezyada da seveni sempati duyanı formasını giyeni store u olsun isteyeni çok olacaktır.bizim mayamız insanın kendisiyle yoğruldu çünkü
ilk yazımda da dediğim gibi demirsporu kuran oluşturan ve bugüne getiren değerleri bir çok anadolu kulübü hatta bursaspor anlayamaz anlamayacaktır da.
zaafiyetler konusunda dediğin doğru insan sevdiklerine karşı hep güçsüz oluyor
biz demirspor da bir gün store a ya da yaz okuluna ihtiyaç duyar diye bugün diğer takımların yaptıklarını hoş görmüyoruz ama.
bu biraz iki yüzlülük gibi olur.
futbol endüstrisinde yer alabilmenin yolu başarıdan geçiyor
demirspor üç sene üst üste şampiyon olsun 2. lig bank asya ve süper lig
bakalım o zaman kapitalizm de dahil olmak üzere karşımızda kim durabiliyor
bizim sevdamız bu ülkenin her sokağını temizlemeye yetecek kadar büyüktür diye düşünüyor ve hissediyorum.
saygılarımla
emrahche
Adsız dedi ki…
Sevgili Ati,
Yazını ve bu yazıya gelen yorumları okudum. Netice olarak sen Demirspor veya daha genel bir deyişle kendi kentinin takımını tutan bir kimsenin istanbul'dan (3Büyükler demiyorum) bir takım tutmasını normal karşılıyorsun. Oysa ben ve yaşları 50 ve daha fazla olan benim kuşağım gözlerimizi Demirspor sevgisi ile açtık, Demirspordan başka da takım tutmadık. Kebabman Şefik Kardeşim ile daha önceki yazılarından bildiğim üzere aynı yaşlarda ve aynı mahallede büyümüş bulunmaktayız. (Yetmişli yılların başları Denizli Mahallesinde)O zamanlar Demirspor o belirttiğin Fb, BJK, GS gibi takımlarla da oynadı, biz hep Demirsporlu olduk ve kaldık. O zamanlar belki senin yetişemediğin bir ayrıntıyı anlatayım; Ulusal Gazeteler (Hürriyet, Milliyet, vs.) bile spor sayfalarının arka sayfasını olduğu gibi Demirspor ile Adanaspor'a ayırır, hatta o hafta Adana'da maçı olan arka sayfada tüm sayfa olarak, diğer takım ise arkadan önceki sayfanın büyük çounluğunda yer alır, Birinci Ligdeki diğer takımların, FB.GS., BJK dahil maçları ise kısa haber şeklinde verilirdi.Şimdi şöyle düşünürsek, o zamanlar 10-12 yaşlarında olan bizler ve bizim gibiler gazetelerin spor sayfasını açıp Demirspor'un tam sayfa başarısını gördükten sonra başka takımı tutarlarmı?. Ancak bizim kuşaktan sonra teknolojinin gelişimi ve 3 büyükler denilen rant kesiminin haksız rekabet olan baskıları neticesinde sanki insanlar bu 3 takımdan baaşka takım tutamazlar gibi yayınlara başlandı ve topluma bu fikir empoze edilmeye çalışıldı ve halen de çalışılıyor. Eskiden Adana'da 3 büyüklerin maçlarında bir tek taraftar bulumaz veya en azından kendisini gösteremezken, şimdi bizim takımlarımız Adana'da sanki deplasmanda imiş gibi oluyorlardı.Hele bir kaç yıl önce, özellikle 3 büyüklerin derbi maçlarını kahvehane, birahane köşelerinde ve çoğu zaman ayakta üstelik 3-5 TL. (Eski para 3-5 Milyon) verip izleyenler, maalesef Demirspor'un maçlarına 0,50 TL - 1 Tl. verip maça bile gelmediler. Zaten en son başımıza gelen bağış fiyaskosu,peşinden İl yöneticilerinin Demirspor'a karşı duyarsızlığı belki de bizim de Demirspor için bir şeyler yapmamızı gerektirir diye düşünüyorum. Sonuç olarak Bursaspğor'luların amacı doğru ama bana göre yöntemleri yanlış.Benim şahsi düşüncem de Demirspor'u tuttuktan sonra artık bir başka takımı tutmaya gerek de yoktur, ihtiyaç da.Güzel günler hep sizlerin olsun, sevgi ile barış ile kalın.

Merih Güvenç
Onur BİÇER dedi ki…
Adana Demirsporlular muhteşem bir şekilde tartışıyor. Bundan büyük keyif alıyorum. Ben bu tartışmayı başlatırken Adana gençlerinin Adana'ya sahip çıkmaları düşüncesi ve vizyonuna sahip olmaları gerektiğini ve bunu o gençlere katacak olanların bizler olduğunu vurgulamak istedim. İnsanlar ortaya bir ideal koymadıkça, bir hedef koymadıkça ve o hedefin peşinden gitmedikçe, üstüne düşeni yapmadıkça sadece ve sadece başkalarının başarılarından ve onların başarıya ulaşma yollarından bahsetmekle yetinmek zorunda kalırlar.

İçinden geçmiş olduğunuz dönemleri biliyorum ve geleceği geçmiş yapmayı kafasına koymuş bir Demirsporlu olarak bir savaş veriyorum. Ancak bulunduğumuz noktada kalemizde yüzden fazla gol yemiş durumdayız. Bendeniz de zamanında iki takım tutanlardandım. Hala çevremdeki birçok insanın inanası gelmiyor diğer takım sevdasını bıraktığıma. Öyle insanlarla konuşuyorum ki; ben bile inanamıyorum o insanların da zamanında başka takım tuttuklarına. Maalesef bu kadar fazla gol yemişiz. Ama ben şunu biliyorum ki; bu savaşta tek kişiyi bile kayba tahammülümüz olmamalı. İki takımı birden tutan bir insana ben sadece onun Demirspor'u sevmesinin ve Demirspor için de bir şeyler vermesinin kazanç olduğu noktasından yaklaşırım. Sadece Demirsporlu olduğunu söyleyip de takıma hiç katkısı olmayanların sayılarının azımsanmayacak olduğunu düşündüğümüzde bu yaklaşımımın da doğru olduğunu düşünüyorum. Gördüğüm kadarıyla geriye gidişin farklı dünyalardan olaya bakılmakla birlikte sebeplerinin herkes farkında. Bir gönülde iki sevda olmaz, diyen de farkında, gönlümde iki sevda var, diyen de... Hatta bu gidişte basiretsiz yönetimlerin payının en fazla olduğunda hem fikir olmakla birlikte, İstanbul hegemonyasının da katkısının olduğunu buraya yorum yazan herkes söyleyebiliyor. Bence üretime geçme zamanı. Olay apaçık ortada. Son övündüklerimiz Hasan Şaş ve Taner Gülleri artık 30yaşın üstündeler. Bizim piyasaya futbolcu çıkartmamız ve takımımızın da taraftarı kadar cazip olması için başarılar yakalamamız, eş zamanlı olarak yitip gitmekte olan kentimizde gençlere "Neden Demirspor?" sorusu sorulduğu zaman "Neden İstanbul?" sorusuna verilecek cevaptan çok daha fazlasını verdirtecek bir altyapı oluşturmamız, sözün özü gençleirmizi kazanmamız gerekiyor. Bu aşamada ben öncelikle iki takım tutan gençlere kızılamayacağı, hatta Demirspor'u tutmasının bizi ilgilendiren tek taraf olacağı ve zaman içinde Demirspor'un nasıl vazgeçilmez olduğunu göstereceği yönünde adımlar atılması gerektiğini düşünüyorum.
Ati dedi ki…
sevgili merih ağabeyim;
biz zaten sizin gibi ağabeylerimizden öğrendik adanademirsporu, demirsporluluğu.. ben şahsım adına konuşayım biraz. orijinal adanalı olan şahsım, babamın memuriyeti sebebiyle adanaya ancak 17 yaşında dönebildi. aradakı senelik izinler olan 15 er günleri saymazsak 17 sene ayrı kaldım memleketimden. internet yok, tv tek kanal, medya şu an olduğu kadar olmasa dahi halihazırda şerefsiz idi.. arada kıyıda bir şekilde o istanbul takımı kanımıza girdi işte. ama ne store vardı o zaman ankara ve erzurumda, ne de futbol okulu.. yani nasıl oldu anlamadık. benim bu yazımda yazmak istediğim buydu. store ya da futbol okulu tek suçlu değildir gençleri kaybetmekte. başarı lazım, gözönünde olmak lazım, tanıtım lazım. şu anda bu takımı tanıtan sadece taraftar grubunun muhteşemliğidir. ülkenin neresinde konuşursam ben demirsporluyum diye, herkes bana taraftarımızın muhteşşemliğinden bahseder ilk olarak, 10-0 ı hatırlatan birkaç gevşek haricinde... derdimiz üç büyükler değil, bizim yönetim- siyaset kıskacında kalarak büyüklüğümüzü deklare edemeyişimizdir geçmiş yıllarda. emrahche kardeşimin dediği gibi, manchester united gibi başarıyı yakalasak, uzakdoğuda forma satışı yapan bir store umuz olduğunu bilmek bize sonsuz gurur ve mutluluk verirdi..

neyse, 17 de döndük anavatana, ama 3 ay sonra üniversite denen tek dişi kalmış canavar tekrar ayırdı sevenleri. ben bu sırada adanamda bir değerlendirme yapabilecek zamanı yakalamıştım ama.. dayım olan rahmetli mehmet eroğlu nun adanasporun kurucularından olmasına rağmen, ben adanademirsporun ve taraftarının duruşlarını ve eylemlerini daha samimi, daha yakın buldum kendime. ve özümü inkar etmedim. adanalıyım, ve adanademirsporluyum dedim. bu arada sevdim dediğim hiçbirşeyden de vazgeçemeyen bir yapıya sahip olduğum için oldum mu size 2 takıma gönül vermiş bir adam. daha önce de belirttim ağabey, 2 si de canımdır, ciğerimdir. sevgimden asla taviz vermedim ikisi içinde, ikisine de gerekli maddi ve manevi desteği her zaman sunmaya çalıştım. ha bu yolda bazı adanademirsporlu kardeş ve ağabeylerim beni "istanbul takımını hala niye tutuyorsun" diyerek suçlayabilir, aralarına almayabilir, hatta dışlayabilir. adanademirspordan maddi manevi herhangi bir çıkarım olmadığı için(gerçi manevi çıkarlarımız var, ama takım sürekli ihanet halinde mavneviyatıma)sorun etmem ağabeyim. rahmetli kazım kanatın dediği gibi;" beni bu camiadan söküp atabilirsiniz, ama içimdeki sevgiyi nasıl söküp atabileceksiniz?"...

tüm demirsporlulara en içten sevgi ve saygılarımla...
kebabman dedi ki…
Sevgili Ati,
Bursa taraftarlarini tanimam,cakal midirlar,tilki midirler ,kurt mudurlar,geyik midirler,gergadan midirlar bilmem.
Taraftar gruplarininda yararmi yoksa zararmi verdigi konusunun tartisilmasi gerektigi gorusundeyim.Taraftar gruplari olmazsa futbol biter,tribunler bos kalir vsr vsr soylemleri savunulabilir ama benim zamanimda taraftar gruplari yoktu,tribunlerde pekala doluyordu diye savunabilirim.Gunumuzde her takimin gruplari icerisinde yonetime meydan okuyan,yonetimlere tehditlerle isteklerde bulunan ,bu istekleri karsilanmaz ise olay cikartilip takimin ceza almasinin saglanacagi tehditleri savrula gelmistir..Veya buna benzer cok olaylar yasanmistir.
Kasitli olarak kimseyi kirmaya niyetim yok.Ben tam 10 senedir dil dokuyorum,bikmadan usanmadan.
Basarili oldugum cok az gorulmustur ama ya olursa diyerek gole maya tutmaya devam ediyorum :-)

Okuduklarimdan anladigim kadariyla Su topu ve yuzme takimimizin devaminin gelmemesinin baslica sebeplerinden biriside Istanbul'dur.Yuzme Federasyonunu Adana'ya tasima istegimize tas koyanda Istanbul'dur.Basimizi her kaldirdigimizda basimiza vuranda Istanbul'dur.
Yas farkliliklari nedeniyle gorus farkliliginin oldugunu herkese farkli acidan yaklasilmasi gerekliligini en cok savunanda ben olmusumdur.

Simdi bir ornek verecegim,amacim sadece aci benzerligi goz onune sermektir.Acaba bu sekilde aciklarsam benim icinde yasadigim okyonusu ve tehlikeli dalgalari anlatabilirmiyim dusuncesindeyim.Farkli algilama olmasin lutfen.Bu benzetme ile 1 kisiyi 2 takim telafuz etmekten kurtarabilirsem ne mutlu bana :-)

Siddet konusunda hemfikiriz,bizi yonetenlerin kasitli-kasitsiz hatalarinda hemfikiriz,100 gol yedigimiz konusunda da hemfikiriz.Kendi hatalarimizda da hemfikiriz.

ANCAK

Gunumuzun Irak'ini ele alalim.
Irak(Demirspor) bir ulkeydi. Saddam(a,b,c,d,e isimli yonetici) kotu bir yoneticiydi.

Amerika(fenerbahce),Ingiltere (Galatasaray),Ispanya(besiktas) geldi,Irak'i(Demirspor'u) yok etmeye calisiyor,kaynaklarina el koymaya calisiyor.
Arada sirada ucundan azicik bazi kesimlere destek sunuyorlar(Sivasspor)

Basra'daki bazi Iraklilar (Bursa taraftari) diyorki ey Amerika kendine gel,Burasi Irak.Burda size ekmek yok.

Bagdat'taki bazi Iraklilar ise Basra dakilere sizde kim oluyorsunuz.

Biz Irakliyiz ve Amerika yida(fenerbahceyi) seviyoruz,
Tikrit'teki bazilari ise biz Irakliyiz Ingiltere'yi de (galatasarayi) seviyoruz diyorlar ,Falujahtakiler de biz de Irakliyiz ama Ispanyayi da seviyoruz ve onlari da destekliyoruz diyorlar.

ANCAK
gun olaki Irak kendi ayaklari uzerinde durursa ne tarafi sececegimiz tek derdimiz olsun diyorlar.

Bu yaklasim ile Irak'in kendi ayaklari uzerinde durma sansi olacak midir?
Olmayacaktir.
Cunku yok ediciye destek ziyadesiyle vardir.Celiski vardir.

Benim gordugum ve gostermeye calistigim tehlike budur.Benim icime korkulari salan anlatamadigim tehlike budur,kotu son budur.
Tehlikeli celiski budur.

Umarim anlatmaya calistigimi anlatabilmisimdir.
Ati dedi ki…
sevgili abim;
anlatmaya çalıştığını anlamaya çalıştım:)) benzetme biraz fazla ağır olmuş bence.. çünkü 3 büyüklerin mağaza açması,ürün satması veya futbol okulu açmasının nedeni adanademirsporu yoketmeye çalışmak değil bence. ha gerekli hamleleri yapmazsak yokolacağı aşikar, ama benim anlatmaya çalıştığımda yapmamız gereken gerekli hamleler arasında onları kılıçtan değil, onlardan daha iyi iş yapabilecek projeler olmalı diyorum. bakınız yaz geldi geçiyor, su projesiyle ilgili benim kulağıma gelen bir gelişme yok. ankarada ykm nin önündeki büfede üşenmedim saydım, dakikada 17-20 arası su satılıyor. buradan gelebilecek gelir korkunç bir rakam olacak. ya da halı saha projesi, istanbulda uygulanan ve ispark projesinin adana da gözde cadde ve sokaklarda uygulanması vs.. kötü son dediğin gibi olur ağabey, ama ben bırak tehlikelisini, aklımda en ufak bir çelişki ya da zaafiyet barındırmıyorum.

tekrar tekrar saygılar...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.