Ana içeriğe atla

İtalya'da Zafer Günü...

Önce güzel haberi verelim sonra detaylara geçelim. Locomotive Anatolia'mız bugün yaptığı üç maçı da kazanarak grubundaki son maça puan kaybı yaşamaksızın lider olarak çıkacak. Her halükarda yarın Hasta Siempre ile TSİ 11.00'da oynayacağımız maçın sonucu grup birincisini belirleyecek. Puan durumunu aşağıda vereceğim ancak şunu belirteyim, beraberlik durumunda dahi grup birinci oluyoruz. Grup birincisi olamasak dahi an itibarıyla grubumuzdan çıkmayı %99 ihtimalle başarmış durumdayız.

Günün ilk maçında normalde daha önce resmini yayınladığımız "All Blacks" takımı ile karşılaşmamız gerekirken G-8 zirvesinin aynı zamanda toplanması nedeni ile bu takım oyuncuları vize kurbanı olmuşlar ve turnuvaya katılamadılar. Bu takımın yerine Pratello Bologna ile günün ilk maçını yaptık. Pratello Bologna turnuvaya sonradan dahil olduğu için takım hakkında Mondiali Antirazzisti'nin kendi web sitesi dahil hiçbir yerde bilgiye rastlayamadım. Bu maçı Sarı Yavuz ve Emrah'ın golleri ile 2-1 kazandık.

Günün ikinci maçında Genoa Antifa ile karşılaştık. Genoa Antifa oldukça eski bir örgütlenme. İnternette C.A.O.S. Antifa Genoa olarak arattığımızda kendilerine ilişkin birçok görsel ile karşılaşabiliyoruz. Temelleri 1983 yılına dayanıyor. Kendilerini farklı siyasi düşünceleri olan ancak hoşgörüsüzlük, baskı ve ırkçılığa karşı ortak bir platformda buluşan kişiler olarak tanımlıyorlar.



Genoa Antifa takımını ise Volkan ve Emrah'ın attığı goller ile 2-0 mağlup ettik. Günün üçüncü maçında ise Mucchio Selvaggio Bologna takımı ile karşılaştık. Mucchio Selvaggio "My Name Is Nobody" adlı filmin müziği. Takım da ünlü İtalyan sanatçı Ennio Morricone'nin aynı isimli eserinden esinlenerek bu adı seçmiş.

Takımımız Mucchio Selvaggio Bologna'yı da sarı Yavuz ve Emrah'ın attığı gollerle 2-0 yenmeyi başardı.

Bu sonuçlardan sonra puan durumu ise şu şekilde oluştu:

Kardeşlerimi tebrik ediyorum. Bu arada dün kendilerine kızmıştık, fazla yoruyorlar kendilerini diye, ama gördük ki; işe yaramış. Hatta dün bir beşinci dostluk maçı daha yapmışlar. Republica Internationale adını verdikleri İngiltere Leeds'ten turnuvaya katılan ve kendilerine ülke ülke gezip maç yapmayı misyon edinen bir takım ile oynamışız. Republica Internationale daha önce Meksika'ya gidip oradaki devrimci grup olan Zapatista'lar ile, Filistin'e gidip oradaki direnişçiler ile maç yapmış.

Bayan takımları 2007 yılında Mondiali Antirazzisti'de dünya şampiyonu olmuş.
Kardeşlerimiz dün direnişçileri de affetmemiş ve 3-2 galip gelmişler. Umarız hazır hızımızı almışken ve puan ve pankart farkı ile önde olduğumuz Hasta Siempre karşısında da yarın galip gelerek grubumuzu puan dahi vermeden ilk sırada tamamlarız.

İtalya'da maç dışındaki gündem ile ilgili hususlar ise şu şekilde:

* Mondiali'de gündem sürekli değiştiği için radyo programını da daha erken bir saate almışlar ve bu nedenle arkadaşlarımızı dinleyemedik. Programa Tayfa'mızı temsilen Vertumnus katılmış. Demirspor, demiryolları ve Türkiye hakkında yaklaşık 20 dakika süren, güzel ve tanıtımımıza fayda sağlayan bir röportaj olmuş. Yetkililer 10 gün içinde radyo programını web sitelerine koyacaklarını beyan etmişler.

* Yunan taraftarların fanzini ile de röportaj yapılmış. Yunan kardeşlerimiz röportajın yayınlandığı fanzinin bir nüshasını Türkçe olarak düzenleyip, bize gönderme taahhüdünde bulunmuşlar. Çok mutlu olduk. Kendilerinin Radical Fans United adında bir blogları var. Adresi rfu.blogspot.com

Kendilerini Yunanistan'da yeterince tanınan ırkçılık karşıtı ve muhtelif takımların taraftarlarından oluşan bir hareket olarak görüyorlar. "Tüm taraftarlar güzeldir." diye çevirebileceğimiz bir sloganları var. Bloglarında da bize ayrıca yer vereceklerini ifade etmişler. Bizim açımızdan güzel bir tanıtım olacak.

* Mondiali Antirazzisti'de bir tane kebap ve döner standına rastlamışlar. Tabi ki lezzet olarak sınıfta kalan ama ismen orada olan bir standın ötesine geçememiş. Fırsattan istifade bizimkiler kebabın hasının Adana'da olduğunu da elin İtalyanına, İngilizine, Almanına anlatmaktan geri durmamışlar. Ben Mustafa'dan oradaki ustaya bir omuz atıp ocak başına geçmesini ve kebap dersi vermesini beklerdim ama adam benim gibi değil, efendi adam.

* Kaldığımız yerin hemen yanında Marsilya ve St. Pauli taraftarları kalıyormuş. Arkadaşlar St. Pauli'den transfer ettiğimiz Poyraz Akgül'ü taraftarlarına sormak için fırsat kollasalar da kendileri mütemadiyen sarhoş olduğu için konuşulacak durumda değillermiş. St. Pauli taraftarları ayık olursa bu konuyu da konuşacağız.

* Takımımızın, Şimşekler Grubumuzun, tarihimizin anlatıldığı duvar gazetemiz çok beğenilmiş. Sıkça okunup fotoğraflanıyormuş. Stickerlarımızın bir kısmını (Bu kelimenin Türkçesini bilsem ne de güzel olacak.) çeşitli yerlere asmışız, bir kısmını da sticker değiş tokuşunda kullanmışız.

* Hasta Siempre pankartı yoğun ilgiye mazhar olmaya devam ediyormuş. Önünde resim çektirenin haddi hesabı yokmuş. E be güzel kardeşlerim. Orası ırkçılık karşıtı bir organizasyon. Ticaret yapılmaz diye bir şey yok elbet. Kessenize biletlerini resim çektirmek isteyenlerin. Bu sayede birada 1'e 2 yapmaktan kurtulursunuz.

Haberler bu kadar, yarın inşallah zaferimizi anlatırız...

Bu kadar uzun yazının sonunu çok az okuyucu getirecektir ama ben bir önceki yazım ile bu yazı arasında bir bağlantı kuracak şekilde mesajımı vereyim.

Büyümek için, tanınmak için birilerinin kanatları altına sığınmaya gerek yok. İnanmak, üzerine düşeni yapmak ve kendine güvenmek yeterlidir.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
kupayı almadan dönmeyecekler gibi görünüyor artık :)
türkayADS dedi ki…
helal be,sonuna kadar okudum...helal olsun..bi şampiyon olun varya havaalanında karşılamayan ne olsun:D
Ati dedi ki…
gurur duyuyorum ulan sizinle, helal olsun kardeşlerim... ah be patron, veremedin şu izini.. şimdi orada olmak vardı, mondiali'ye futbolun yanında basketbolda da Locomotive Anatolia nın damgasını vurmak vardı.. :)
black_silence dedi ki…
yanınızda olmasak bile ruhumuz sizinle :) son gunlerde aldıgım en guzel haber bu olsa gerek...
black_silence dedi ki…
bu arada emrah gol kralı olmaya aday gorunuyor :) emrah gol gol gol...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.