Ana içeriğe atla

Antirazzisti'den-3

Futbol alanından görüntüler:

(büyütmek için üstlerine tıklayın)

Turnuva başlıyor; formalarımızı giydik, sahaya çıktık:



Nazım pankartımızı astık:


Maç öncesi ısınıyoruz, rakibi bekliyoruz ama gözümüz de kararan bulutlarda; tedirginiz:


ve -en hafif tabirle- yağmur başlıyor; yaklaşık 1 saat hiç hız kesmeden sürecek:


Ertesi gün, yine maç saatini bekliyoruz; sahalarda maçlar devam ediyor:


Pankartımızı son gün kamp alanından sahaya getirdik, yağmurdan ıslandığı için daha öncesinde taşımak mümkün değildi:


Diğer maçlardan enstantaneler:





Yorumlar

Adsız dedi ki…
Hasta Siempre ve Nazım pankartlarınız mükemmel...Formanız da...
Adsız dedi ki…
herşey süper.formanızı daha çook begendim.aynısından bulma imkanımız war mı ?
mustava dedi ki…
formaları ankara tayfası için kendimiz diktirdik. elimizde fazla yok. yalnızca 1 tane isterseniz teksilciler sorun çıkarıyorlar. 10-20 taneden aşağı dikmiyor buradakiler. ancak terzi tanıdığınız varsa rahatça dikebilir, model gayet açık ve belli :oD
Adsız dedi ki…
1 tane yeterli kendim için :D
Adsız dedi ki…
msn de detayları görüşebiliriz abi
ultrads1940@hotmail.com
AnAvArzA dedi ki…
merhaba

öncelikle tüm bu süreç için hepinizi tebrik ediyorum, bizim memlekette heves çokturda eylem -siz de bilirsiniz- pek yoktur

nazım'ın şiiirinin çevirisi mot-a-mot bakınca doğru ama ne bileyim, görünce daha başka nasıl ifade edilebilirdi diye düşünmedim de değil

hasta siempre afişini görünce de aklımdan ilk geçeni paylaşayım "siempre'nin hasta'sıyım, şoselerin ustasıyım"

seneye ben de katılıcağım antirazisti'ye, yaa, maa anlamam, ona göre :)

anavarza

http://sakatsaksaan.blogspot.com/2009/06/allahnza-gurban-gardaslarm.html

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...