Ana içeriğe atla

La Gazette Della Mondiali Antirazzisti

Mondiali Antirazzisti'ye artık sayılı günler var ve hazırlıklarımız iyice hızlandı. Orada, bize ayrılmış panolar olacak, kendimizi, takımımızı, taraftarımızı anlatabilmemiz için. O panolara asmak amacıyla bir duvar gazetesi oluşturduk. İngilizcesi hazır. Bir aksilik olmazsa İtalyanca, Almanca ve Fransızca da olacak bakalım...Gazetenin görüntüleri çok yer kapladığından birer küçük (ve daha düşük kalitede) örneği koyabildim aşağıya. Bir blog yazısı için fazla resim içeriyor, kusuruma bakmayın. Herkesin beğenisine sunabilmek amacıyla mümkün olduğunca hazırlanan her sayfayı koymaya çalıştım...

Evet, Pazar'a artık çok az kaldı...

Şehrin Asi Çocukları, sığmıyor ki İtalya'ya!


Yorumlar

Metin dedi ki…
Yolunuz açık olsun, bizi en iyi şekilde temsil edeceğinizden kuşkumuz yok.
Adsız dedi ki…
Elinize, kolunuza, yüreğinize sağlık.Sizin gibi insanlarla aynı takımı tuttuğum için gurur duyuyorum. Yolunuz hep açık, yüreğiniz hep sevgi ile dolu olsun.

Merih Güvenç
Flying Dutchman dedi ki…
valla ne diyeyim....ben bunu bloga taşımak istiyorum izninizle...bu konuyu canlı tutmak lazım....hakikaten çok önemli bir işi yapıyorsunuz...gönülden tebrikler...
yavuzy dedi ki…
Çok seviniriz sayın Hollandalı uçurun bizi! teşekkürler...
adanademirsporlu dedi ki…
yolunuz açık,bahtınız bol olsun.
Hüseyin A. dedi ki…
ellerine sağlık Onur Abi,
mükemmel olmuş gerçekten :)
Adsız dedi ki…
Tebrikler çok güzel olmuş...

Kamil Ateş
Baris dedi ki…
elinize, emeğinize sağlık. Resimleri büyütünce okunmuyor yazılar o kötü olmuş ama olsun. :)
Adsız dedi ki…
Dostum resimlerin büyük boyutunu pdf ya da benzeri formatta koyabilmen mümkün mü acaba? Güzel bi arşiv olur. İndiregandi yapalım...
vertumnus dedi ki…
Çok teşekkürler güzel yorumlarınız için :)))

Resimlerin büyütüldüğünde okunamama sorunu mevcut, yazının başında da dediğim gibi sadece bir görünsün diyerek attım bloga.

@Barad-Dur

İtalyancası da hazır olunca, setler halinde zipleyip rapidshare'e falan koyarız indirmek için. Teşekkürler :)
Ensari dedi ki…
arkadaşlarım organizasyon komitesinde olacaklar.. sizlere başlarılar ads.Ayrıca arkadaşımda adanalı:)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...