Ana içeriğe atla

İtalya'ya Gülerginler'in Formasıyla !

İtalya'daki futbol turnuvasında nasıl bir forma giyeceğimize ilişkin konuşurken aklımıza geldi. Oraya Muharrem Gülerginlerin formasıyla gitmek istedik hepimiz. Dün akşam itibariyle formalarımız baskıdan çıktı.

Ön kısım Muharram Gülergin formasının aynısı. Mümkün olduğunca aslına sadık kalmaya gayret ettik. Bir tek, göğüsteki üçgenin içine Demir Kanatlarımızı ekledik. Arka kısım kendi tasarımımız, Locomotive Anatolia yazıyor ve Adana Demirsporumuzun logosu mevcut.

Dün ben formaları teslim almaya gittiğimde bir de güzel olay yaşadım. Formalarımız basılırken, dükkana iki tane Nijeryalı geldi spor malzemesi almaya. Bizim formaları görüp "bu kimin forması" diye sordular. Ben de anlattım Adana Demirspor forması diye, İtalya'da ırkçılığa karşı, tüm dünya halklarının kardeşliğinden yana bir turnuvaya gittiğimizi söyledim. Şaşırdılar ve müthiş sevindiler. Türkiye'de böyle bir durumla ilk kez karşılaştıklarını söylediler. Nijerya'dan kalkıp Türkiye'ye okumaya gelmişler, duygulandılar. Formalarla resim çektikmek istediler, çektim ben de. İkisinin de ismi "Mohammad"miş, tüm Adana Demirsporlular'a selamlarını yolladıklarını söylediler.

Ne diyelim, NİJERYA, DEMİRSPORLUDUR!!!

(Bir alttaki yazıda, Nijeryalıların transferine ilişkin "ŞAKA" haberimiz tamamen bu olaydan yola çıkılarak hazırlanmıştır :)))

Yorumlar

lepermessiah dedi ki…
Çok iyi düşünmüşsünüz bu formayla ve göründüğü kadarıyla çokda güzel olmuş.Elinize emeğinize cebinize sağlık.
Adsız dedi ki…
Çok şık olmuş formalar , düşüncenizde çok şık. Aslında takımımız içinde forma konusunun konuşulduğu bugünlerde "Gülergin'lerin forması" bizim içinde forma alternatifi olarak düşünülebilir.
T.Egemen
vertumnus dedi ki…
Talip bey,

Ben bir üstteki yazıyı hazırlarken siz bu yorumu bırakmışsınız :) Paralel düşünüyoruz, kampanyamıza desteğe bekleriz :)
Şairler Parkı dedi ki…
Çok güzel olmuş arkadaşlar.

Ege

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...