Ana içeriğe atla

"Fofo ve Bizim Çocuklar"

Murat Ayman'ın (mirothekid) uzun süredir üzerinde çalıştığı Muharrem Gülergin ve Yenilmez Armada belgeseli, "Fofo ve Bizim Çocuklar"ın fragmanı tamamlandı. Belgeselin montaj çalışmaları devam ediyor. Murat Abi'nin görüşme listesini gördüğümde, çok değerli bir işin çıkacağını hissetmiştim, fragmanı izlerken yanılmadığımı anladım. Bazı teknik eksiklikler, montaj sırasında giderilecekmiş. Yüzlerce saat görüntüden, ancak 4 dakika izleyebiliyoruz ama o bile bizi heyecanlandırıyor:



Tıkla: http://www.youtube.com/watch?v=EucYeRF12dQ

Yorumlar

serdanka dedi ki…
çok güzel olacak çok :) tebrikler
Fırat Ateş dedi ki…
Hep hayalini kurduğum bir şeydi bu. Ne kadar doğru ve anlamlı bir belgesel. Dört dakikalık kısa bölümü bile ne kadar çok şey sığdırmış karelere.

Ülkemizde sözlü tarih anlatımı yazılı olanın hep önünde gittiği için böylesi yaşanmışlıklar yazılı tarihte pek yer almazdı. Devletinde bu yönde hiç bir ön açıcı faaliyeti olmadı. Ama ilk kez hep anlatılarda efsane olarak kalan o muhteşem anılar, başarılar görsel ve yazılı literatüre giriyor. Önce "Adana'ya kar yağmış" kitabı, ardından Behçet Ağabey'in "Suya Yazılanlar" kitabı, şimdi de "Fofo ve Bizim Çocuklar" belgeseli.

Bizden sonra gelecek yeni kuşaklara bu güzel ve anlamlı tarihe bir katkı yaparak ne kadar doğru şekilde aktarabilirsek ne mutlu bizlere!

Bu harikulade çalışma için Sevgili Murat Ayman'a ne kadar teşekkür etsek azdır.
Borsalı Şimşekler dedi ki…
Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim ... ANILAR YAŞANDIKÇA KALIR YÜREĞİNİN TAZELİĞİNDE ...!
kebabman dedi ki…
Sayin Ruhi Polisci ne guzel demis.."Bizim bir prensibimiz var,kendimiz yetistirecegiz ve Adana takimina koyacagiz"

Ruhi bey, son donemdeki yonetenlerimiz tam tersini yapiyorlar.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.