Ana içeriğe atla

Tarihte Adana Demirspor -8- (09.01.1983)

Geçmişimizi bilmenin önemine bu blogta mümkün olduğunca vurgu yapıyoruz. Nerelerden nerelere geldiğimizi görmemiz, bizlere, aslında nerelerde olmamız ve hedeflerimizi nerelere yönlendirmemiz gerektiğini en iyi şekilde gösterecektir. Blogumuzda her Salı günü temin edebildiğimiz ölçüde arşiv kayıtlarını sizlerle paylaşmak suretiyle geçmişimize uzanacağız ve bu camiayı yönetenler ile futbolculara diyeceğiz ki;

Bize dünümüzü getirin, size yarınlarımızı verelim.
-------------------------------------------------------------------------------

4 maçta 8 puanlık fark nasıl kapanır, kapanır mı? Eski adıyla üçüncü ligde, üstelik üçüncü ligin de artıklar klasmanında puan hesabı yapıyoruz. Galip gelince mutlu oluyor, umutlanıyoruz. Beynim zonkluyor yahu... Umarım güzel günler için çekiyoruzdur bu acıları. Eğer güzel bir gelecek için acı çekmek gerekiyorsa, sanırım acıların boyutu nedeniyle bir Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu alacağız ileride.

Geçen hafta belirtmiştik, 1982-1983 futbol sezonu anlatımıza Ankaragücü maçı ile devam edecektik. Ankaragücü o dönemler ülkenin en gözde takımlarından ne hikmetse. Ülkenin paşaların etkisi altında olması ile hiç ama hiiiç alakası yok. Gazetelerde çarşaf çarşaf Ankaragücü haberleri. Bu takımı Adana'da ağırlamışız.
Ankaragücü'nün nasıl gözde olduğunu maçın manşetinden de anlamak mümkün. Sanki sahasında yenilmiş gibi: 0-2

Maçtan biraz detay vereyim. Kemal; Hüsnü, Arif ve adaşı Kemal'i tek tek çalımlayıp yazmış golünü. Maçın ikinci yarısında Adana Demirspor kıpırdayamayan Ankaragücü'nü ezmiş. İkinci golümüz de Müjdat'ın ayağından gelmiş.

Ankaragücü galibiyeti ile ligin ilk yarısını tamamladık. İlk 7 haftada çok kötü sonuçlar almamız dolayısıyla ilk yarı itibarıyla istediğimiz yerlerde değildik.
Ligin ikinci yarısı anlatılarına Trabzonspor deplasmanı ile başlayacağız.

Haber kaynak: Hürriyet Gazetesi 1983 yılı arşiv kayıtları
Puan Durumu: www.futbolmerkezi.com

Yorumlar

kebabman dedi ki…
Kemal Yildirim ;bazen saha daha uzun olsa bir 11 kisiyi daha calimlayip gol atma istahina sahipti, sahanin cizgileri kisa gelirdi bazen top ile birlikte auta cikardi.
Herkesi tac cizgisinde yada aut cizgisinde calimlamayi severdi..Resmen ip canbazi gibiydi.
Sag ve sol kanatta yer degistirerek oynardi...Yugoslav hocamiz ile eski tesislerimizin arkasindaki engebeli sahada kebabina penalti atisirdi ve hepsinde de kazanirdi.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...