Ana içeriğe atla

Klasman Grubu 12.Hafta..."Ya haftaya kazanırsak??"

Haftayı güzel bir Alanya galibiyeti ile kapattık. 4-2'lik skor güven verici. 1 maç fazlamızla -henüz bay geçmedik bu yarı- 2.sıraya oturmuş bulunuyoruz. Daha önce de demiştim, maç fazlasıyla olsun şunla bunla olsun, takımı 2.sırada görmek psikolojik açıdan çok olumlu bence.

Sezon başından beri hem teknik ekip anlamında, hem yönetim kademelerinde hem de futbolcular bazında çok hatalar yapıldı. Durum, kesinlikle bu olmamalıydı. "Küme düşüyoruz, farkında mısınız?" noktasına geldik, minicik bir umut ışığının yanmasını bekledik yalnızca...Ancak bir türlü istikrar sağlanamadı. 2 hafta iyi giden takım 3 hafta umulmadık biçimde tepe taklak oldu. Tuhaf deplasman beraberliklerini yeterli görmemiz beklendi...

Şimdi, bu takıma emek verdiğini iddia edenlerin en büyük sınavlarından biri ile karşı karşıyayız. Bu hafta, Denizli Belediye ile deplasmanda oynuyoruz. Tüm kötülüklere inat, o minik umut ışığının peşinde maçı dinliyor olacağım...Vakit var önümüzde, olmayacak şey değil...İş ki benimn sorduğum soruyu, aynı duygularla sorsun tüm yönetim, teknik ekip ve futbolcular:

Ya haftaya kazanırsak??

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Adana Demirspor böyle bir takım işte. Taraftarını kanser eden bir takım. Hangi takım hem düşmemeye hem şampiyonluğa oynar, bunu yapabilecek ikinci bir babayiğit var mı?

Bakın Turgutlu'ya bakın Denizli Belediye'ye. Düşme korkusunu yaşamadılar. Çok akıllara zarar bir takımız çok.
yavuzy dedi ki…
İlk yarıda da Denizli maçı çok kritik konumdaydı, yendik ama gerisini getiremedik. Yine bir dönüm noktası, yenersek liderlik umudu pekişecek. Ama depaslaman performansımız iç açıcı değil. İçeride, seyirci desteğiyle, ite kaka kazanıyoruz ama dışarıda olmuyor. Bu kez tersi olsun, hem yenelim hem gerisini getirelim, ha gayret!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.