Bugün 28 Nisan. ITF - Uluslararası Ulaştırma İşçileri Federasyonu'nun aldığı karar doğrultusunda "Ulaşımda Şiddete Son" günü...ITF, tüm dünyada eylemlerle Demiryolu işçileri başta olmak üzere tüm ulaştırma işçilerinin maruz kaldığı şiddete karşı bir farkındalık yaratmak istiyor. Konuya ilişkin Türkiye'de bir çalışma benim bulabildiğim kadarıyla yok. Demiryol-İş Sendikası, ITF üyesi ancak 28 Nisan'a ilişkin bir eylem planı bulunmuyor...Diğer ülkelerde eylemlerin daha etkin geçeceğini umalım...Tüm demiryolu işçilerine şiddetsiz bir iş yaşamı dileyelim...
Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...
Yorumlar