Ana içeriğe atla

Belediye Meclisi...

www.kanalahaber.net sitesinin verdiği habere göre seçim sonuçları en son açıklandığı şekliyle kesinleşecek olursa Bekir ÇINAR belediye meclisi üyesi seçilememiş olacak. Öte yandan Mustafa TUNCEL ise belediye meclisi üyesi olacak.

Daha önce de vurgulamıştım. Adana Demirspor'un yönetiminde olan biri ile Adana Demirspor'u dar gününde darda bırakan biri aynı meclis çatısı altında çalışırken hangi menfaati ön plana çıkaracaklardı, Demirspor siyasetin oyuncağı yapılacak mıydı?

Benim düşüncem BİLİCİ'nin belediye başkanlığını kazanması durumunda Bekir Başkan'ın kulüp yönetimini siyasi duruşu nedeniyle takıma zarar veririm gerekçesini ileri sürerek bırakacağı idi. DURAK'ın kazanması durumunda da Başkan'ın belediye meclisine seçileceğini düşünerek görevi yine bırakacağını ve bu kez belediye destekli birine teslim edeceğini düşünüyordum. Söz konusu varsayımların mevcut tablonun kesineleşeceği varsayımı altında gerçekleşmediğine içten içe seviniyorum doğrusu.

Ne kadar yersek de kendisinden umutlu olduğum Bekir ÇINAR'ın kulüp yönetimine devam edecek olması beni mutlu etti. Öte yandan TUNCEL ile aynı çatı altında çalışacak olması da hoşuma gitmiyorudu. Gerçi bu yönde adım atmak ile bunun gerçekleşmesi arasında ne kadar fark vardır, o da ayrı konu.

Sonuçta alıntısını yaptığım haber bu seçimlerin sonuçlarının bile insanı az da olsa mutlu edebilecek neticeler doğurabileceğini gösteriyor.

Darısı çok daha mutlu gireceğimiz seçim sonralarının başına...

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Bekir Çınar çukurova belediyesinden meclis üyesi adayı idi..

Tıpkı Mustafa Tuncel gibi ve ikiside seçildi.. Ama Mustafa Tuncel 1. sıra, Çınar ise 4. sıra idi. Ve bu durumda Bekir Çınar MHP den çukurova belediye meclisine girdi ama büyükşehir belediye meclisine giremedi..


Çünkü orada MHP Çukurova belediyesinden ancak 2 üyesini büyükşehire sokabildi.. Yani Bekir Çınar büyükşehirde dışarda kaldı ama M.Tuncel ile beraber Çukurova belediye meclisine girdi..

Bilgim bu şekilde ..

Kamil Ateş
Onur BİÇER dedi ki…
Teşekkür ederim. Açıkçası Çukurova Belediyesi kısmını bilmiyordum.
Adsız dedi ki…
Bir söylentiden bahsetmek istiyorum.. ADS kebap-şalgam gününün seçimden hemen önceye getirilmesi Başkan Bekir Çınar için propaganda amaçlı diyorlarmış..

Başkan meclis üyesi olmak için reklamını ADS üzerinden yaptı diye bir söylenti beni çok üzdü..Umarım yanlış ve yalandır..

Kamil Ateş
mustava dedi ki…
O gün orada olanlardan biri olarak diyebilirim ki, bence böyle bir amaç güdülmedi. Ben Demirspor adı kullanılarak siyasi propoganda yapılıyor hissine kapılmadım. Amaç Demirsporluların bir araya gelmesiydi. Gelecek sene inşallah tekrarlanır ve olay geleneksel hale gelir.
yavuzy dedi ki…
Reel siyasete bulaşmış herkesin başına gelebilecek cinsten spekülasyonlar... Bir şekilde, atılan her adım, böyle söylentilere gebe olacaktır ama adı üstünde söylenti, isteyen inanır isteyen inanmaz. Bence de sürdürülmesi gereken bir etkinlik...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.