Ana içeriğe atla

Yönetim Kurulu toplantıda...

Yönetim Kurulumuzun tesislerde toplantıda olduğu haber var çeşitli spor sitelerinde. "İstifa mı?" sorularıyla beraber...Bekleyip göreceğiz, gün içinde açıklama yapılacağı söylenmiş.

Benim burnuma Aytaç Durak ve takımın içini karıştırma kokuları geliyor her nedense...

16:30 itibariyle ekleme:

Yönetim Kurulu toplantısı sona erdi. İstifa yok. Bekir Çınar başkan, "istifa etmiyoruz ancak Cuma'ya kadar taliplisi olan varsa buyursun gelsin" demiş. Zor dönemlerde olduğumuzu belirterek, hepimiz aynı gemideyiz vurgusu yapmış...

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Bu yönetimi tıpkı diğer yönetimleri olduğu gibi çokça eleştirdik. Hatalı gördüğümüz noktaları belki de 15 yılın tükettiği sabrın sonucunda sert bir üslupla dile getirdik. Şüphelerimizi vurguladık. Açıkçası yönetim yıprandıysa bunda kaale alınmamız ölçüsünde payımız var. Lakin bunları yaparken yönetimi alkışlamayı da bildik. Doğrularını söylerken içimizin ferahladığı anlar oldu. Kısacası objektif olduk. Kimi hareketler boğazımızda bir yumruk gibi düğümlendi, kimileri ADS su gibi boğazımızdan çabucak aktı gitti. Ben, şahsen bu yönetime kötü gözle bakmadım. Her şeye rağmen diğerlerinden farklı gördüm. Paslanmış, hareket yetisini yitirmiş bir camiayı kımıldatmaya çalıştıklarını hissettim. Kendi ellerinden geldiği ölçüde güzel şeyler yaptılar. Uzun zamandır kimselerin yapmadığı ama hep yapılsın artık denilen şeyleri yapmaya uğraştılar.

Ben bu yönetim ile umutlandım açıkçası. İyi bir yönetim olmasa da umut veren bir yönetim var başımızda. Kötü yönleri zamanla azalabilecek, yaptıkları hatalarının önüne geçebilecek bir yönetim.

Şimdi bu yönetim bırakmanın eşiğindeymiş. Şüphelendim hep, seçimlerin arifesinde siyasi kaygılar takım yönetiminin önüne mi geçecek diye. Başkan bir partiden meclis üyesi adayı oldu. Şimdi farklı açıklamalar ile bırakacağım, diyor. Ben başkan bırakacak derken, haksız çıkmayı umdum hep. Keşke beni haksız çıkarsanız başkan.

Keşke kalsanız ve çabalamaya devam etseniz, biz sizleri alkışlasak, eleştirsek, sizler için elimizden geleni yapmaya devam etsek. Takımı yönetme gücü inanın Belediye'de görev yapmaktan daha büyük bir güç. Daha büyük bir onur. Gelin siz savaşın. Hatta yeri geldiğinde bizimle de savaşın. Gelin size yeri geldiğinde takımın menfaatleri doğrultusunda her desteği verelim. Şu bataklığın içinde taraftar yine belirsizliğe düşmesin.

Bence bırakmayın sayın Bekir ÇINAR ve yönetim kurulu.
Adsız dedi ki…
Siyasete bu kadar bulaşmış bir takım ve yönetimi... Garip çelişkiler var aslında.. Bir tarafta Che diyen, venceremos diyen taraftar, diğer tarafta ise, onursal, geçmiş ve şimdi ki başkanın içinde bulunduğu başka bir görüş ve siyaset..

Nasıl aynı harmanda savrulur bu karışım bilinmez. Aslında bilinmeyen bu değil. Asıl bilinmeyen kimin ne için nerede durduğudur.

Benim bildiğim ise sadece ve sadece saf duygularla bu takımı seven, arkasında olan gerçek taraftara olan olduğudur.. Gerisi bence çok yalan...

Kamil Ateş
Onur BİÇER dedi ki…
Umarım aynı tavrınız seçimler sonrasında da devam eder. Teşekkürler Sayın ÇINAR ve yönetimi.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir