Ana içeriğe atla

Jant Kapağı...Yuh Artık...

Dün oynanan Türkiye Kupası yarı final maçında Beşiktaşlı futbolcu Tello'nun kafasına yabancı madde atıldı. Madde hakikaten yabancı idi. Çakı değil, yanında taşıyordu güvenlikten bir şekilde geçmiş diyelim. Cep telefonu değil, bir hırsla fırlatılmış farz edelim. Ayakkabı değil, modaya uyulduğunu düşünelim. Jant kapağı yahu, jant kapağı...

Futbolun taraftarla güzel olduğunu unutmamalı ancak taraftarla katili de birbirinden ayırmalıyız. Acaba bu jant kapağının stada sokulmasından dolayı güvenlik güçlerinin sorumluluğuna gidilecek mi? Bu kapağı atan şahıs hakkında yasal işlem yapılacak mı? İşlem yapılacak olursa idari boyutta mı olacak, Türk Ceza Kanunu hükümleri devreye sokulacak mı? Kulüplere edilen küfürlerden dahi cezalar gelirken bu olayın gerçekleşmesine engel olunamadığı için idarecilere herhangi bir yaptırım uygulanacak mı? Tribünlerin tamamını görüntüleyecek şekilde kameralar yerleştirilmiş mi?

Futbol pisliklerini içimizden temizlememiz için taraftar ölümleri ve yaralanmaları yetmedi anlaşılan. İlle de futbolcunun mu ölmesi lazım? Hükümetinden sivil toplum örgütlerine, idarecilerden taraftar liderlerine kadar herkesin yaşanan olaylarda katkısının olduğunu görmesi gerekmektedir. Gereken geçici ve yerel çözümlerle değil, topyekün düzenlemelerle ve kararlı uygulamalarla ülke çapında yapılmalıdır!!!

Fotoğraflar: www.tumspor.com

Yorumlar

Adsız dedi ki…
taraftarlık ile holiganlığı birbirine karıştıran, stadda kendisini dokunulmaz sayan aptal kafalarla yakında el bombası da atarlarsa şaşmayalım.. insanlık bu mu ya...

Kamil Ateş
taksim dedi ki…
söylenecek söz mü kalıyor yani ? Herşeyi gördük de o neyin kapağı belli olmayan "şeyi" ilk kez görüyoruz. içeri sokmanın tek yolu var, aranmamak.. herşey organize gibi duruyor..
kimin parmağı varsa, tez zamanda kırıla..
Adsız dedi ki…
yaratıcı tribün
vertumnus dedi ki…
motosiklet atanını gördüm, jant kapağı ne ki :) Aceto'da görmüştüm yanılmıyorsam, tribündergi'de de olması lazım...
Adsız dedi ki…
ben kendimi atacam birgün az kaldı.. ama ne rakibe ne hakeme..; tam bizim yedek kulubesinin üzerine..
ATIN ULAN BENİ DENİZLERE .. YETTİ GAYRİ ZULUMÜNÜZ!!!!!!
Ozan Baysal..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.