Ana içeriğe atla

İnadına Ankara...

Soğuk Ankara ayazında üşürdü düşlerim
Isıtan sıcak bir yürek arardım
Beyhude dolaşırdım parklarda
Sarardım bedenimi ellerimle
Çok giderdim ama tükenmezdim
Dağıtırdım efkârımı sokaklara
Ve mutluluğumu sokak çocuklarına
Ve düşlerimin en acı yerinde uyanırdım
Gözlerimde bir karabasan buğusuyla
Koyardım yastığa başımı ve ağlardım usul usul.
Bir ben arardım veya beni ben yapacak bir sen
Dilbilgisindeki bütün zamirleri aradım
Ama bir sen bulamadım
Ta ki seni bulana kadar.
Tükenen dünümün ardında
Yelken açtığım yarınlara rüzgâr oldun sen.
Ve her fırtınada alaboraya dönen ruhumun tesellicisi...

İyi ki doğdun tayfa...

Binbir umutlarla geldiğim Ankara'da yaşadığım hayal kırıklıklarının ardından tayfayla tanışmam tekrardan hayata bağladı beni. İlk başlarda sadece heves olarak düşünmüştüm, fakat farkına vardığımda hayatımın bir parçası olduğunu anladım. Bir zamanlar kaybettiğim sorumluluk, kendine güvenme, başarabileceğine inanma gibi duyguları tekrardan aşıladı bana. Artık Ankara'da kalmam için bir sebebim vardı.

İyi ki varsın tayfa...
İyi ki varız...
ve de var olmaya devam edeceğiz...

Nice mutlu yıllara...

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Bir cevher daha kazandık, bir kardeşimiz daha aramıza bu güzel yazısıyla katıldı. Hoş geldin kara suskunluk. En suskun dönemin bu yazında olduğu gibi şen şakrak olsun.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.