Ana içeriğe atla

İnadına Ankara...

Soğuk Ankara ayazında üşürdü düşlerim
Isıtan sıcak bir yürek arardım
Beyhude dolaşırdım parklarda
Sarardım bedenimi ellerimle
Çok giderdim ama tükenmezdim
Dağıtırdım efkârımı sokaklara
Ve mutluluğumu sokak çocuklarına
Ve düşlerimin en acı yerinde uyanırdım
Gözlerimde bir karabasan buğusuyla
Koyardım yastığa başımı ve ağlardım usul usul.
Bir ben arardım veya beni ben yapacak bir sen
Dilbilgisindeki bütün zamirleri aradım
Ama bir sen bulamadım
Ta ki seni bulana kadar.
Tükenen dünümün ardında
Yelken açtığım yarınlara rüzgâr oldun sen.
Ve her fırtınada alaboraya dönen ruhumun tesellicisi...

İyi ki doğdun tayfa...

Binbir umutlarla geldiğim Ankara'da yaşadığım hayal kırıklıklarının ardından tayfayla tanışmam tekrardan hayata bağladı beni. İlk başlarda sadece heves olarak düşünmüştüm, fakat farkına vardığımda hayatımın bir parçası olduğunu anladım. Bir zamanlar kaybettiğim sorumluluk, kendine güvenme, başarabileceğine inanma gibi duyguları tekrardan aşıladı bana. Artık Ankara'da kalmam için bir sebebim vardı.

İyi ki varsın tayfa...
İyi ki varız...
ve de var olmaya devam edeceğiz...

Nice mutlu yıllara...

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Bir cevher daha kazandık, bir kardeşimiz daha aramıza bu güzel yazısıyla katıldı. Hoş geldin kara suskunluk. En suskun dönemin bu yazında olduğu gibi şen şakrak olsun.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...