Ana içeriğe atla

DSGL 24.Hafta "Aynı Lanet!"

Bu işte kesin bir pislik var, bir lanet! Herhangi bir zaman diliminde ve herhangi bir ligde "Bitime 3 hafta kala galip gelirse şampiyonluğunu ilan edecek olan" bir Adana Demirspor takımı, galip gelemiyor...Geçen sene, hatırlamak dahi istemediğim Adanaspor maçı ile aynı skorla, 1-0 yenildi gençlerimiz Mersin İdman Yurdu'na...

Liderliğimiz sürüyor, bitime 2 hafta var artık. Ancak, bu 2 haftanın ikincisinde biz bay geçiyoruz, dolayısıyla son 1 maçımız kaldı.

Dayanın be çocuklar, şampiyon çıkın şu gruptan!

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Konuyla ilgili olarak altyapı sorumlusu ile görüştüm. Hocamız kendisine acil bir telefon geldiği için çıkmış ama 10 dakika öncesinde de sonucu öğrenmek için aradığımdan iletilmek üzere bir not bırakmış. Öncelikle çıkmak zorunda kaldığı için özür diliyor. İlgimize teşekkür ediyor. Maçta iyi oynamışız. Ama hakem akıl almaz kararlar vermiş. Şaşkına dönmüşler. Şampiyon olmayı çok istiyoruz, GASKİ'yi mutlaka yeneceğiz, diyorlar.

Boğazımda bir şeyler düğümlendi. İpler artık Mersin'in elinde. İki maçını da aldıkları takdirde maalesef ikinci olacağız. Berabere bile kalsak büyük olasılıkla şampiyonduk.

Gençler gösterdiğiniz performansla bizlerin gözünde şampiyon sizsiniz.Kapasite olarak da şampiyon bu ligde sizsiniz. Her şey ortada. Ama lütfen, lütfen kirlenmeyin. Spor hayatınıza kirli başlayıp, gelecekte lanet okunacaklar listesinde yerinizi almayın.

Biz Şimşeğin onurunu size emanet ettik. Taşıyın bu onuru.

Bir dahaki sefere öyle savaşın, öyle savaşın ki; hakem bile duramasın karşınızda. SİZE GÜVENİYORUZ, şampiyon olsanız da olmasanız da.
Metin dedi ki…
ya gerçekten çok üzüldüm duruma, gururumuzdu gençler...
son maçlar hangi sahada ve nerede oynunacak, bir organize olup gidip destek verelim.
selam demirspor tayfası :)
vertumnus dedi ki…
Hoşgeldin Joe Jonese, Flying Dutchman'in blogundan tanıyorum seni diyebilirim :) Bir süredir Demirspor'u merak ettiğinden söz ediyordun yorumlarda yanılmıyorsam, buyur sana Demirsporlu bir grup insan :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...