Ana içeriğe atla

Taner Gülleri...Yorumsuz...

Taner Gülleri'nin Ağustos ayında Tam Saha'ya verdiği röportajdan;

"Futbolcu olmam kaçınılmazdı. Şu anda Adana Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı olan babam, ağabeyim, dayılarım futbolcuydu zaten. Babam Ali Gülleri 1970'lerde futbola başlamış. Adana Demirspor ve Adanaspor'da uzun yıllar futbol oynamış. O da bir forvet oyuncusuydu. Ağabeyim Taşkın, Adana Demirspor'da geçen sezona kadar oynuyordu. Gültekin ve Selçuk dayılarım da Adana Demirspor ve Adanaspor'da yine uzun yıllar futbol oynadı. Gültekin dayım milli bile olmuştu. Selçuk dayım ise kaleciydi. Böyle bir aileden gelince futbolcu olmam gayet normal diye düşünüyorum. 10 yaşına geldiğimde babam elimden tutup beni Adana Demirspor'a götürdü ve zaten arkadaşları olan hocalara "Eti sizin, kemiği benim" diyerek teslim etti. Bir yandan da garanti olsun diye beni meslek lisesinin torna-tesviye bölümünde okuttu.

Adana Demirspor'da iki sezon oynadıktan sonra devre arasında Tarsus İdmanyurdu'na kiralık gittim. Sonrasında yeniden Adana Demirspor'a döndüm ama beni istemediler. Bonservisimi alıp Fethiyespor'a gittim."

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Keşke bu haberi daha önce verebilseydik, maçtan önce...
mustava dedi ki…
Taner Gülleri, Cem Hallaçeli, Hasan Şaş... Aynı dönemde paf takımından çıkan Demirsporlular. Son kez süper ligde oynadığımız senenin paf takımında top koşturdular.

Taner ve Hasan, Demirspor'un 15 yıldır neden başarısızlık girdabında dönüp durduğunun somut birer örneği gibiler...
Adsız dedi ki…
atlamışsınız bunu:)
daha önce yazıldı ads forumda..
Tanerin gençliğini hatırlıyorum hatta takımdan gidişini de ve hatta babasının bonservisini alabilmek için bankadan kredi çektiğini de:(((...
yazık.. kıymet bilmiyoruz..
daha niceleri var.. Taner baş verdi, şimdi onun farkına vardık..
Ozan Baysal...
Semt Aşığı dedi ki…
Tepe grubu zamanı bizde de oynamışdı.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.