Ana içeriğe atla

Ergun Kara'ya Mektuplar-son

Sevgili Ergun Kara,

Bilirsin, derdini sevdiğine doğrudan anlatamayan aşıklar mektuplar yazarlar; onu arkadaşlarına verirler sevdiğine iletsin diye...

Eskiden birkaç kere denemiştim ben bu yolu, mektubum okunduğunda "iyi yazıyorsun, hoşsun ama tipim değilsin" demişlerdi.

Şimdi anladım ki biz de senin tipin değiliz!

Sana iki mektup yazdık, sevgilimiz Demirspor'un derinliklerine ulaşalım diye senden yardım istedik. Bizi kırdın sayın Kara!

Sen o derinliklere hükmedenlerin yanında yer almayı tercih ettin...

Alanya'da bi ara omzunu tellere dayamış, transfer ettirdiğin topçuların kaçırdığı gollere yanıyordun! Sonra gözün ufuklara kaydı; bir an öylece kaldın; dağ başlarını dumana bürümüş bulutlara aktın gittin. Belki o anki acıyla o dağlara koşacaktın. Eğer öyle yapsaydın, inan ki arkandan gelirdim sayın Kara! Sonra el ele Alanya Kalesi'ne çıkar, denize taş atma oyunu oynardık. Taşı yetiştirebilen, en büyük Demirsporlu ünvanını alırdı ve Aytaç Durak'ın yanına büstü dikilirdi... Eminim ki sen bunu başarabilirdin sayın Kara!

Bizim "Tam 5000 Gün Oldu!!" pankartına bakarken biraz canın sıkılır gibi oldu sayın Kara! Yoksa biraz hicap mı duydun, o 5000 günde senin de payın olduğu için?

Part-time futbolcu menajerliği yapıp, full-time yönetici desteklemek zor olsa gerek, 5000 günün nasıl geçtiğini anlamamış olabilirsin...

Kulüp otobüslerinde seyahatin, deplasmanda açık büfe ziyafetinin, Alanya güneşinin kefareti olsa gerek, değil mi?

Derin Demirspor'un sözcülüğünü yapmaya devam ediniz sayın Kara! Suskunluğu için Şimşekler Grubu'nu övmeye devam ediniz!

Biz -camiayı bugüne getirenlerden hesap soracak olan genç ve bilinçli nesil- yaptıklarınızı not etmeye devam edeceğiz!

Kahır dolu satılarıma bir maniyle son vermek istiyorum:

"Yakalandım huzursuz bacak sendromuna,
Duramadım yerimde-koştum deplasmana...
Söyledik ama dinlemedi Sayın Kara,
Derin Demirspor aşkına..."

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Adsız rumuzlu okuyucumuz;

"Ergun Kara şu an Abdülkerim Durmaz'ı yetiştiriyor. Size harcayacak zamanı yok."

yorumunu yaptıktan sonra Ergun Kara'nın http://www.kanalahaber.net/yazarGoster.aspx?yazarId=4 linkinden okuyabileceğiniz 03.02.2009 tarihli köşe yazısını alıntılamış. Sonrasında;

"Spor yazarı, menejer, teknik direktör yetiştiricisi, yönetim yalakası, Aytaç Durak şakşakçısı vs. vs."

yorumunu eklemiş.
Metin dedi ki…
Sevgili Tayfa,
Adana'mizin göbeğindeki İsmet İnönü parkında İnönüye ait bir söz var "Bir ülkede namuslular, en az namussuzlar kadar dürüst olmalıdır"...
Sizi bu yüzden takdir ve takip ediyorum.
Adsız dedi ki…
Çok özür dileyerek ''yenidem'' arkadaşımızı düzeltmek isterim. Doğrusu "Bir ülkede namuslular, en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır" olacaktı.
Adana'da bu tekere çomak sokacak delikanlı çıkmalı artık

D10S
Metin dedi ki…
evet evet dalgınlığıma gelmiş, sözü yanlış yazmışım... teşekkürler düzeltme için...

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A