Ana içeriğe atla

bir mesaj...

10 mayıs 2008 gecesi, Onur'la AŞTİ'de otobüse binmek üzereyken telefonuma şöyle bir mesaj geldi:

"Deplasman otobüslerinde simitlerin paylaşıldığı, tribünde insanların birbirine kardeş gözüyle baktığı; omuz omuza sadece bağırmayan-insanlığın en güzel ezgilerini saatlerce yollarda beraber söyleyen bir taraftar grubunun 2 candan sevdiğim ferdi olarak yolculuyorum sizi... Gidin, yenin gelin ulan! o kadar!"

Gönderen, vertumnus'tu. Karabük maçı için Adana'ya gidiyorduk...

Ertesi günü, maçı 1-0 kazandık. Şampiyonluk için çok önemli bir virajdı. Tribünler muhteşemdi. Selçuk Dereli ise bildiğiniz gibiydi...

Maç sonrası Şadırvan'da, Onur ve Mustava ile, vertumnus'un sağlığına, hayatımın en lezzetli biralarından birini yudumladım:



ve günübirlik bir maceranın sonunda Ankara'ya geri dönüş:

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Disconnectus Erectus'un kontraatağı neticesinde benim gireceğim ve telefonumdan silmeyip özellikle bugünleri beklediğim mesaj savuşturuldu. O güne ve mesaja değinmeden olmazdı. Bana kısmet değilmiş. :)
vertumnus dedi ki…
Sevgili dostum Disconnectus, tüylerim diken diken oldu valla sabah sabah...Hem o günleri hatırlamak, hem iki kardeşimin de hala o mesajı saklıyor olduğunu öğrenmek...Bambaşka duygular içindeyim inan...

Seviyorum ulan sizleri!
Semt Aşığı dedi ki…
2 kişi ya sadece 2 kişi.
Adsız dedi ki…
şu manzaraya biraya bak,canımı çektirdiniz ankara tayfası bu akşam şadırvandayım sizin yeriniziede o enfes biradan içecem.
Adsız dedi ki…
Bu arada resimde Yavuz arkadaşımızın biraya bakışı her şeyi özetliyor,bu nasıl bir tatdır der gibi..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...