Ana içeriğe atla

Ankara Tayfası'ndan Açıklama

Takımda hoca değişimine dair yaşanan süreç ve ardından gelen iki mağlubiyet sonrası sinirler iyice gerildi. Bu konuyla ilgili, blog olarak eleştirilerimizi dile getirdik. Ancak eleştirilerimizi az bulanlar olduğu gibi fazla ileri gittiğimizi düşünenler de var. Bloga hergün onlarca yorum ve mail geliyor, bizler bunlardan çok azını-sadece sayfanın üslubuna ve seviyesine uygun olanları- sizlerle paylaşıyoruz.

Öte yandan bu blog, internet üzerinden Demirspor'daki gelişmelerin takip edilebileceği, yorumların yer aldığı, sürekli güncellenen ve farklı boyutlarıyla konuların işlendiği-tartışıldığı tek yer. Diğer iki site de üyelik üzerinden işlemekte ve dışarıdaki kullanıcılar Demirspor'a dair detaylara ulaşamamaktalar...

Bu sorumluluğun bizlere neler yüklediğinin farkındayız. Blog aracılığı ile gruba ve takıma kızgınlığını-nefretini kusan insanlar olabiliyor.
Ancak daha önce belirttiğimiz gibi, bizim üzerimizden Demirspor'un ve grubun yıpratılmasına izin vermemeye çalıştık.

Ancak bunda tam olarak başarılı olamadığımızı üzülerek görüyoruz. Yayınladığımız yorumların, sanki bizim düşüncemizmiş gibi algılanması söz konusu. Oysa bizim tavrımız öteden beri nettir.

Ankara Tayfası, bugüne kadar hep Şimşekler Grubu ile birlikte oldu, grubun yanında takımı destekledi.
Özellikle deplasman maçlarında omuz omuza duruldu. Grup pankartının yanına "gurbette demir gibiyiz" afişi asılacak duruma gelindi... Grubun açıklamaları, blogtan aynen aktarıldı.

Bizler, üniversite mezunu ve öğrencisi bir grup insan olarak emeğimizi-zamanımızı-paramızı ve fikrimizi Demirspor için harcamaya hevesliyiz, gönüllüyüz. Demirspor geleneğini-tarihini-duruşunu her yerde ve herzaman anlatmak, yazmak, yaymakla kendimizi görevli hissediyoruz. Bu konuda bugüne kadar faydalı olduğumuza inanıyoruz. Görüşlerimizi birebir aktardığımız gibi, blog aracılığı ile de düşüncelerimizi paylaşıyoruz. Bu paylaşım, yeri geldiğinde eleştiri düzeyinde de oluyor.

Bugüne kadar yaptığımız eleştirilerin yapıcı olmadığını söylemek, bizi iyi tanımamış olmakla eşdeğerdir. Ankara Tayfası olarak Demirspor'u ve Şimşekler Grubu'nu en iyi şekilde temsil etmek için her ortamda elimizden geleni yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.

Yaptığımız eleştiriler veya yayınladığımız yorumlarla, grubu yıpratmak gibi bir amacımız yoktur ve bu yönde bir amacımız olamaz!

Tersine grubun eleştirilerle daha iyi bir noktaya gelmesini istemekten başka bir amacımız yok. Eğer bu tür eleştiriler, fikir tartışmaları olmazsa yerimizde sayarız.

Bizler, "şehrin asi çocukları", "soylu kavgam" pankartları asan; "masmavi bayraklar ellerimizde" marşları söyleyen grubun, tüm Türkiye'de tanınan ve övülen duruşunun pekiştirilmesi ve devam ettirilmesinden başka bir düşüncede değiliz.

En son ve özel olarak; Adana'da, deplasmanda, store'da, dernek'te, karşılaştığımız her yerde bize hep sevgiyle yaklaşan ve destek olan; kendisine hem büyük saygı hem de bir abi sevgisi beslediğimiz Adem Abimizin bizlere kırıldığını duyduk. Adem Abinin, tayfanın tek tek tüm bireylerinin kalbindeki yeri apayrıdır. İçinde bulunduğumuz bu süreçte her ne sebeple olursa olsun onu kırdığımız için kendisinden özür dileriz. Fikir ayrılıkları, tartışmalar, karşılıklı kırgınlıklar insan hayatında olan, bir şekilde gelip geçen şeyler. Oysa bizim açımızdan aramızdaki abi-kardeş ilişkisi daima kalıcı olacak. Bunu da açık bir şekilde vurgulamak isteriz.

Bu konuda bir yanlış anlaşılmanın önüne geçmek için böyle bir açıklamayı yapmayı uygun gördük.

Blog Yönetimi-

Yavuz YILDIRIM (disconnectus erectus)- Mustafa UÇAR (mustava)- Onur BİÇER (Onur)- Onur EMER (vertumnus).

(Bu açıklamaya yapılan yorumların hiçbiri yayınlanmayacaktır.-Lütfen iletmek istediğiniz görüşlerinizi demirgibiyiz@gmail.com adresine iletiniz. Teşekkürler.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...