Ana içeriğe atla

Racismo A La Turca ?

"Milliyet gazetesinin haberine göre: "Ankaraspor’un Meksikalı golcüsü Antonio De Nigris, hocası Aykut Kocaman’ı ırkçılık yapmakla suçladı. Nigris, Meksika’da en çok satılan dergilerin başında yer alan Proceso’ya verdiği özel röportajda, Kocaman’ın takımda yer alan yabancılara karşı sistematik ırkçılık uyguladığını belirtti. Dergi de bu röportajı, “Racismo a la turca - Türk usulü ırkçılık” başlığıyla okuyucularına duyurdu."

İçimden "Aykut yapmaz öyle şey" diyesim geliyor. İşin iç yüzü sanki başkaymış, ortada bir forma savaşı varmış ve De Nigris kaprisini "ırkçı bu" diyerek gösteriyormuş, izi kalsın diye çamur atıyormuş gibi geliyor bana nedense...Tabi yanılıyor da olabilirim, Aykut, bunu cevaplarsa daha bir öğrenmiş oluruz sanırım...Bir yandan Meksika dergisi Proceso'nun da "Türk Usülü Irkçılık" demesini biraz fazla provokatif ve terbiyesizce bulduğumu söylemeliyim. Subcommandante'den "halklara nasıl hitap edilir" öğrensinler biraz, öyle sadece web sitesine fotoğraflarını koymakla olmuyor...

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Bu noktada şunu da belirtmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Benim ülkem üstünde türlü oyunlar oynanan, hep bir taraflara çekilmek veya sürüklenmek istenen olmuştur. Kanlı ve kumpaslı bir coğrafyada bulunmaktadır. Ama tüm bunlara rağmen medeniyetin hüküm sürdüğü varsayılan ülkelerde göürlen anlamda bir ırkçılık benim ülkeme girememiştir. Benim insanım bu yapıda değildir. Bu nedenle münferit olaylar dışında gururla söyleyebilirim ki; benim sınırlarıma girememiş, benim toprağımda barınamamış bir ırkçılık, asla bir usul haline de gelmemiş, özgüleşmemiştir.

Milletler maalesef son dönemlerde ayıplarını temizlemek yerine, diğerlerine de çamur atmak suretiyle ayıbı sıradanlaştırmak yolunu seçmişlerdir. Umarım kendi ayıplarında boğulurlar.
Jose Marti dedi ki…
Aykut yapmaz öyle şey!
Gider sorarız Aykut'a işin aslını.
Onur'un yorumu bana Nuri Bilge Ceylan'ı hatırlattı; "bu ödülü yalnız ve güzel ülkeme amağan ediyorum"..Özlediğim aydın profili..
serdanka dedi ki…
De Nigris açıklama yaptı ; "O haberi yapan gazeteciyi hayatımda hiç görmedim" dedi. Üstüne hatta Aykut hoca ile sürekli görüştüklerini ve kendisini görüşlerine çok saygı duyan ilerci bir antrenör olarak tanımladığını da sözlerine ekledi. Bu tip haberlerin Meksika'da çok fazla yapıldığını da belirterek, son olarak ; "O gazeteci şimdi burada olsa onu döverdim!" demiş, noktayı koymuş.

Galiba sade bizde olmuyo asparagas haber :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir