Ana içeriğe atla

Demirspor Kredi Kartı

Kulübümüzün kalıcı gelir kaynaklarına sahip olması yönünde atılmasını istediğimiz en önemli adımlardan biriydi takımımıza yapılan her harcamadan belli oranda komisyon geliri kazandıracak olan kredi kartı. Bu konuda Bekir ÇINAR yönetimi ismi henüz açıklanmayan bir banka ile görüşmelerini son aşamaya getirmiş yakında kart piyasaya sunulacakmış.

Daha önce yaptıklarını tarihe bir not olarak düştük, o notu katladık cebimize koyduk. Bu adımdan dolayı ise mutlu olduk, projelerin devamının gelmesini diliyoruz.

Kaynak: www.kanalahaber.net

Yorumlar

Alpaslan KUŞVURAN dedi ki…
Maddi katkı sağlamak adına evet güzel bir adım ama bir de katkımız nispetinde söz hakkı sahibi olabilsek daha güzel olacak.
Adsız dedi ki…
Adana'da kazanıp da vergisini bile İstanbul'a ödeyen koca koca şirket, fabrika, otel vs sahipleri; o koca kafalarınızı gömdüğünüz kum tepelerinden çıkarın da biraz olsun utanın artık!

Yönetimi, kalıcı gelir kaynakları oluşturma adına atmış oldukları bu adımdan ötürü kutlarım.
Acaba kulübümüze ait bir otopark açabilir miyiz? gerekli yasal prosedür hakkında hiçbir fikrim yok ama olsa güzel olur diyorum dewamlı olarak park sorunu yaşayan bir Adanalı olarak =)

D10S
Onur BİÇER dedi ki…
Takım şirketleşmedikçe söz hakkı vermeyeceklerdir Alp abi. Şirketleşme ayrı bir dünya, üzerinde uzun uzun konuşulması tartışılması gereken bir konu.

Otoparkı hep düşünmüşümdür. Bir de örneğin 4-5 sahadan oluşan üstü kapalı bir halısaha tesisimiz olsa bize yılda yaklaşık 1 milyon TL ciro, 500bin TL gelir getirir.
Adsız dedi ki…
Sevgili Onur, çok güzel ve uygulanabilir bir fikir ortaya sürmüşsün. Aklıma Bucaspor'un geçirdiği evrim geldi. Toprak sahalardan halı sahaya dönüştürdükleri tesisleri şuan para basıyor. Bir de eskiden soyunma odalarının toprak sahaya bakan duvarına kireçle kale çizip penaltı çalıştırırlardı altyapıdaki çocuklara. Kalenin ortasında da Çöpten Adam misali bir kaleci vardı :)

D10S
Alpaslan KUŞVURAN dedi ki…
Biliyorum sevgili Onur kurumsallaşmadıktan sonra olmayacak bu işler. 2002 yılında benzin istasyonları (hem de birisi Real'in orada), otopark ve kamyon garajı projeleri vardı. Ama ayakta duran bir Demirspor kan emicilerin işine gelmediği için bunları bilerek ve isteyerek hayata geçirmediler.
Her fırsatta Adanadaki insanları suçlamanın bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Herşeyden önce mevcut yönetimler güven vermeli, sonrasında ise akılcı bir şekilde kulübü ve parayı idare etmeli. Zamanında 1 TL'lik piyango bileti için her kesimden insanlar ile irtibat kurarken genellikle şu yanıtı almıştım "Verdiğim 1 TL'yi bile cebimden çalınmış para olarak görüyorum".
Onur BİÇER dedi ki…
Kesinlikle katılıyorum abi. Gökoğlu geldi, takımı kayyumdan aldık dedi. Ama elimizden geleni yapacağız dedi. Sonra dünaynın adamını aldı, kulübe yapılan bağışlarla. Şu anda çok küçük bir kesim haricinde kimse kulüpten kimin ne kadar hangi vadede alacağı olduğunu, bu alacağını ne zaman alacağını, hakkını ararsa düşman ilan edilip edilmeyeceğini bilmiyor. Kulübe katkı yapan adam yaptığı katkıdan dolayı gerçek anlamda onore edilip edilmeyeceğini bilmiyor. Bırakalım onurlandırılmayı, o para ile takımımıza değil kimlere rant sağlanacağını düşünmek durumunda kalıyor. Bu durumda kim elini cebine atar. Her şey şeffaf olsa böyle olmaz tabi. Şöyle söyleyeyim. 3 milyon TL nakitin olsun cebinde. Kulübe harcayacağız, hemen alacakların takibine geçilip geçilmeyeceğini bilmiyoruz. Sadece faiziyle alacakları peyder pey öderiz desek kabul edilip edilmeyeceğini bilmiyoruz. 2,5 milyon TL olan borç için kaç milyon TL külfet karşımıza çıkarılacağını bilmiyoruz. Bilmiyoruz oğlu bilmiyoruz. Sistem bizi o kadar kendi dışında tutmuş ki, belki de yeldeğirmenlerine karşı savaşıyoruz. Ama bir gün kazanacağız.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.