Ana içeriğe atla

Akademi Ligi 11.Hafta

Akademi Ligi sonuçlarını en son 6.haftada vermişiz, ardından kongreydi, iş güçtü derken ihmal etmişiz. Ayıbımız olarak yazılsın tarihe...

Akademi Ligi'nde sona doğru yaklaşırken, U-14'te de U-15'te de büyük ölçüde Gaziantep'le biz kalmış durumdayız. 3 hafta daha var önümüzde. Şampiyonluk hiç uzak değil.

Statüye göre, ligin ilk 3 sırasını alan takımlar "bölgelerarası gruplar"a kalıyor. Ayrıca, gruplarında ilk-3'e giremeyen takımların oyuncularından bir "bölge karması" oluşturuluyor. Velhasıl bir gruptan 3 takım+1 karma bölgelerarası gruplara yükselmiş oluyor.

Şampiyon olmamız halinde, D Grubu'nda yer alacağız.Rakiplerimiz Marmara Bölge 2.si, Ege Bölge 3.sü ve İç Anadolu Bölge Karması olacak. Ligi ikinci olarak bitirirsek (ki bitirmeyeceğiz, şampiyon olacağız) bu defa İç Anadolu 1.si, Marmara 3.sü ve Ege Karması ile C Grubu'nda mücadele edeceğiz.

Bölgelerarası grup maçlarının nerede oynanacağına ilişkin net bir şey söylenmemiş. Tarafsız saha olabilir, deplasmanlı bildiğimiz usülde de olabilir. Deplasmanlı olması halinde örneğin Eskişehir'den, Bolu'dan, Ankara'dan oyuncularla kurulacak "İç Anadolu Karması"nın maçlarını nerede oynayacağı belirsiz, muhtemelen bir çözüm yolu düşünmüşlerdir.

Ankara Tayfası olarak, Ankara'da maç oynanması gibi bir durum oluşursa, süper olur bizim açımızdan. Şampiyon olmamız halinde İç Anadolu Bölge Karmasının maçlarını Ankara'da oynamasını dileyeceğiz. İkinciliğimiz halinde (ki ikinci olmayacağız, şampiyon olacağız) U-14'te Ankaraspor ya da Gençlerbirliği; U-15'te Gençlerbirliği, Şeker, Ankaragücü ve Ankaraspor olası rakiplerimiz; deplasmanlı uygulama olursa çocuklar buraya gelecekler.

Her halükarda, Ankara'da olsun olmasın bölgelerarası grup maçlarında bir deplasman yapasım var açıkcası...Hele bir şampiyon olsunlar da...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir