Ana içeriğe atla

SAHİPSİZ İHTİYAR...

Ali Hoşfikirer'in 3 yıl önce yazmış olduğu köşe yazısı.mavilacivert.com'da okudum ben de ilk defa,paylaşmak istedim.

''Demirspor’u kurumsallaştıramadılar. ‘KURUMSALLAŞSIN, KENDİ AYAĞI ÜZERİNDE DURSUN’ istemediler… ‘BÜYÜSÜN, GELİŞSİN, SİSTEMİNİ OLUŞTURSUN, DEVLEŞSİN’ i arzulamadılar !
Hep birilerine ihtiyaç duyan,can çekiştiğinde de ‘SERUMU’ uzatan ilk kendileri olsun istediler. Sevmeseler de ‘SEVER’ görüntüleri verdiler. Güçlenir, ona buna avuç açmaz, kendi kendine yeterek ekonomik özgürlüğüne kavuşursa; ‘BABA BAŞKAN’, ‘BÜYÜK BAŞKAN’, ‘EFSANE BAŞKAN’ diye omuzlarda taşınmanın, alkışlanmaların sona ereceğini bildikleri için, bir arpa boyu yükselsin istemediler… ‘KÜÇÜK OLSUN BİZİM OLSUN’ deyip, oldu bittiye getirilen ‘İNDİR KALDIR’ lı genel kurullar sonrasında, göreve getirilen, yetersiz bilinçsiz atama yöneticilere günü kurtaran,denetimden yoksun destekler sunarak, göz boyamacılığıyla, belirsiz bir rota da yönlendirilip durdu… Umursamaz gözükmelere, önemsemezmiş gibi davranmalarına karşın, ne hikmetse ‘VAZGEÇİLMEZ’ olan Demirspor 65 yaşını geride bırakıyor, ama hayırsız çıkan evlatlar yüzünden sokağa terk edilmiş ‘SAHİPSİZ İHTİYARLAR’ dan hiç farkı yok. Ne bir birikimi, ne de dikili bir ağacı var. ‘İYİ BİR İÇ GÜVEYSİ’ de denilebilir bu görüntünün tanımına.''
_________________

Yorumlar

Adsız dedi ki…
iyi güzel yazmışta Ali Hoşfikirer ne yapmış Adana futbolu adına o dönemler sadece başkanların çabasıyla iki Adana takımında şampiyonluk kazanmış,çıkmış mı Adana dışına geçmişmi torosları Adana futbolunu başka bir kulüpte layıkıyla temsil etmişmi,kendi büyümüşmü,kurumsallaşma adına bir zamanlar yetkili olduğu Adana futboluna neler katabilmiş?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...