Ana içeriğe atla

Kongre Yine Ertelendi

23.12.2008 tarihinde üye çokluğuna bakılmaksızın yapılmasını beklediğimiz kongre yönetim kurulu ve genel kurulu üyelerinin lüzumu üzerine 06.01.2009 salı gününe ertelendi.
Madem ertelenecek,neden son gün bekleniyor?
Kim istedi ertelenmesini?
Ertelenme sebebi nedir?

Bu sezon yapılan/ertelenen kongrelerimiz;
26 Haziran 2008;yapılması planlanan;ancak yapılamayan kongre 3 Temmuz'a ertelendi.
3 Temmuz; Haziran ayında yapılamadığı için ertelenen kongre bu sefer kavga çıkması üzerine 15 Temmuz'a ertelendi.
15 Temmuz; aday çıkmadığı için ertelendi.
25 Temmuz;aday çıkmadığı için ertelendi.
31 Temmuz;Mehmet Gökoğlu başkanlık için tek aday olduğu kongrede başkan seçildi.
16 Aralık; Yeterli çoğunluk sağlanamadığı gerekçesiyle 23 Aralık'a ertelendi.
23 Aralık'ta yapılacak kongre yönetim kurulu ve genel kurul üyelerinin lüzumu üzerine 6 Ocak'a ertelendi.
Şaka gibi.

Yorumlar

göktuğ dedi ki…
Yarın için Gökoğlu ile Akgül ün belediyeye çağırıldığı , belediye tarafından kendilerine maddi yardım yapılacağı , ilerki aylarda spor fonundan 150 bin ytl eşit olarak aktarılacağı haberleri dönüyor. Muhtemelen iki haftada yönetime iki-üç takviye yapılır , Gökoğlu yola devam eder. Bugün kulübü sahipsiz bırakmayacaklarını söyledi Gökoğlu.
Adsız dedi ki…
adsız1

parayı gördü gökoğlu devam diyecek tabi.. en başta yönetime gelirken buydu hedefi.. tersi durum için kimse ikna edemez beni..

hatırlayın sezon başı durak yardım etmezse ben başkana adayı olmam demişti.. sonra çark etti. ah demirsporum ah.. ye memet ye misali...bir süre idare et sonra aytaç durağı ikna et ve eski dönemler gibi devam.. anlarsınız ya eski dönemler gibi:)
Alpaslan KUŞVURAN dedi ki…
Ne yazık ki bu yönetimde Aytaç Durak olmadan yola devam edemiyor. 29 Martta bu adamın kesinlikle seçilmemesi gerekir. Yoksa Adananın ve Demirsporun vay haline...
Adsız dedi ki…
adsız1

hadi bakalım görelim 6 ocakta asla devam etmeyeceğim diyen başkan ve ekibini...asla bırakmayacaklar artık.. tıpkı eskiler gibi:)

para kokusu geldi..tıpkı köpek balıklarının kan kokusunu aldıkları gibi... o durumdaki köpek balığının gittiğini gördünüz mü hiç?..

yönetimler ve basın ve tekelci zihniyet aynen yola devam.. kimse bırakmaz ... merake tmeyin parayı verirseniz sokaktaki simitçide yapar yöneticilik....

profesyonelce düşünen, kalıcı gelir kaynağı peşinde olan ve yaratan yönetimler olmazsa (bu hayal tabi) aynı tas ve aynı hamamda yıkanmaya devam edilir.. yazık demirsporuma...kocaman ayzık hem de....

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...