Ana içeriğe atla

Ben Hainim!!!

Son zamanlarda seçim gündeminin hemen yanına, kongre gündeminin de eklenmesiyle üstüne üstlük Adana takımları da başarısız sonuçlar alınmaya başladıkça farklı sesler türetilir oldu... Adana'nın sahipsiz olduğu söylendi, hakemlerin bizlere karşı olduğu vurgulandı vs. vs. Bunlarda doğruluk payı olmakla birlikte iğne kendimize hiç batırılmadı. Aslında söz konusu hususlara "Bağımsız ve Sahipsiz Adana Demirspor İkilemi" başlıklı yazıyla değinmiştik. Şimdi yeni suçlular dile getiriliyor. Onlar kim mi? Tabi ki; ettikleri küfürlerle Aytaç DURAK'ı kaçıranlar ya da küfür etmeseler de Aytaç DURAK'ı istemeyenler. Bunların hain olduğuna kadar varan demeçlere rastlıyoruz. Bu yazımı yüksek teşekkürlerimle beni "hainlik" mertebesine yükselten kesimlere adıyorum: Sağolun, var olun...

BEN HAİNİM...

Eğer bu takıma Aytaç DURAK'ın yeniden müdahil olmasına karşı dimdik durmak hainlik ise...

Eğer yaşanan kötü gidişi ve şu anda gelinen noktayı Aytaç DURAK'a edilen küfürlere bağlayanlara (küfüre tamamen karşı olduğumu belirtmeliyim) "hayır" demek hainlik ise...

Eğer halkın paraları ile oluşturulan spor fonunu hükümranlık anlayışının getirilmesinde kullanan zihniyete karşı çıkmak hainlik ise...

Eğer Tarsus İdman Yurdu maçından sonra taraftarın hakkını aramak yerine KOCAMAZ ile uzlaşma yolunu seçen kişilerin bu takımda "onursal" başkan olarak anılmasını alkışlamam bekleniyorsa...

Eğer süper ligden bugün geldiğim konuma kadar geçen sürede hep başımda bulunan kişiye destek çıkmak isteyenlere muhalefet etmek hainlik ise...

Benim stoperim, genç futbolcum bir milletvekili telefonlarıyla "ücretsiz" olarak başka takımlara verilirken bu rahatlığın temsilcilerine "aferin" dememek hainlikse...

Benim takımımın içinde siyaset olmamasını istemem hainlik ise...

Tek kişiye bağlı olup onun yokluğunda ışıksız, mefta olmayı düşünecek kadar sadık kişilerin varlığına karşılık 68 yıllık camia kimselere kalmadı "Aytaç DURAK'a da kalmaz demek hainlik ise...

Eğer benim önceki tüm yönetimlerim seçilmeden önce belli makamlardan onay almak zorunda iken benim buna ses çıkarmamam, bu gidişe dur dememem bekleniyorsa...

BEN HAİNİM ARKADAŞ. BEN KARŞINIZDAYIM. VARIN SİZ TEMİZ DEMİRSPORLU OLUN, BEN KÖTÜ DEMİRSPORLUYUM VE AYTAÇ DURAK'I DA SİZLERİ DE FİKREN SİLENE KADAR SAVAŞACAĞIM. HODRİ MEYDAN!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir