Ana içeriğe atla

Yeni Bir Rezalet...

Kötü giden yılın yeni olayı: Futbolcular dün antremana çıkmadılar. "Yorgun" olduklarını söylemişler. Metin Yıldız hocamız duruma şaşırmış, şehir dışından verdiği beyanata göre herhangi bir sorun yokmuş!

Mevzuunun para olması, kuvvetle muhtemel. Disiplinsiz bir takımın tipik davranışlarından...

Asıl sorun, bize sezon başında "Tam Bağımsız Adana Demirspor" özlemimizin gerçekletiğini düşündürten ama attığı her adımla hayalkırıklığına uğratan yönetimin düştüğü zaaf. Alttan alta Aytaç Durak'a yaklaşmaya-yanaşmaya çalışan bir stratejinin yeni adımı...

Renklere-logoya-taraftara saygısız, amaçsız bir yönetim, bizi eli ayağı bağlı şekilde köşeye sıkıştırıyor.

Bu oyuna karşı taraftarın inisiyatif alma zamanı geldi de geçiyor.

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Üzülerek söylemeliyim ki yeni yönetimimiz Aytaç DURAK'tan aslında hiç uzaklaşmadı gibi geliyor bana. Kendini uzaklaştıran Aytaç DURAK'tı bence. Belediye Başkanı, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı, Adana'nın her şeyi vs. vs. benim anlatmaya çapımın yetmeyeceği o zat bu yönde tek bir adım atsaydı bugüne kadar çoktan adamın elleri öpülmüştü. Ayrıca öpülmeye çalışılmış mı eli, bunu mevcut yönetimin vicdanına bırakıyorum. Aytaç DURAK kendisini taraftara bir unutturabilseydi, hemen hatrlatacaktı yerel seçimler öncesinde. Ama kimse buna hala cesaret edemiyor. Edemesinler de zaten.

Futbolculara gelince, yönetimin ne kadar iyiyse futbolcun o kadar düzgündür. Balık baştan kokarmış. İş tabana gelene kadar muhakkak bozukluk vardır.

Bir de olaya olumlu tarafından bakalım. Adamlar 10 gün boyunca "çok aşırı çalışıp" Afyon karşısında döküldüler. Bu hafta maça dinç çıkarlar böylece. Yeneriz.

Peki biz ne yaparız, güleriz ağlanacak halimize.
Semt Aşığı dedi ki…
Futbolcunun idmanı kendisi için yapılan bişeydir.Neden bu boykotları böyle yapıyorlar anlamıyorum?Maçta 1 dk. grev yapmıştı ispanyada geçen sene.Aynısını yap.İdamana çıkma da ne demek?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.