Ana içeriğe atla

Schweinfurt'tan İncirlik'e...

Akademi Ligi'nde bu hafta bay geçiyoruz. Helal olsun organizatörlere, bu boş haftayı güzel değerlendirmişler. Almanya'nın FT Schweinfurt takımını ağırlamışız, U-14'ler karşılaşmış, 1-0 galibiz. Golümüzü Çağatay İsa Yıldız atmış. Tüm çocukların ayağına sağlık. Galibiyet kısmı, ekstradan sevindirici, önemli olan böyle bir karşılaşmanın olmuş olması. (foto: sporadana.com)

Gelelim biraz "neyin nesiymiş bu takım" faslına...

FT Schweinfurt, hiç de şaşırtıcı olmayan bir biçimde Almanya'nın Schweinfurt şehrinin takımı. Tam açılımı "Freie Turnerschaft Schweinfurt" oluyor isminin. Daha önce Antalya'ya da gelmişler, dostluk maçlarına çıkmışlar. Kaba bir iki çeviri yapmaya kalkınca, anlamının "Schweinfurt Tornacıları" gibi bir şey olduğunu tahmin ediyorum. Şehrin kendisiyle de uyumlu bir isim bu anlamda...

Schweinfurt, Almanya'nın eski şehirlerinden biri. Reform döneminde Martin Luther'i ilk takip eden ve protestanlığı ilk kabul eden yöreler arasında. Bölge, yıllar içerisinde bir nevi sanayi merkezi halini alıyor. Nazi döneminde özellikle tank üretiminde önemli bir yere sahip. Bu nedenle 2.Dünya Savaşı sırasında, özellikle ABD'nin birçok bombardıman uçuşunun hedefi haline geliyor. "Schweinfurt-Regensburg Mission", "Second Raid on Schweinfurt" ve 14 Ekim 1943 tarihli "Kara Perşembe" bombardımanlarıyla bölge dümdüz oluyor. Nazizmin dünya yüzeyinden silinmesi adına önemli bir gelişme tabi, ancak bölgedeki masum insanların hiç zarar görmediğine inanmak da saf dillik oluyor...İnsanın içinden "savaş olmasın artık" demekten başka bir şey gelmiyor...

Savaşın ardından ABD birlikleri Schweinfurt'a yerleşiyor. Bunların bir kısmı halen şehirde mevcut...Adana'ya 10km mesafede İncirlik Üssü - Schweinfurt'ta 1940'lardan bu yana ABD askerleri...İki şehrin talihsiz bir benzerliği...

İkinci Dünya Savaşı'nda bir Schweinfurt bombardımanında ABD uçaklarının birinden çekilmiş, tüyler ürperten bir fotoğrafla bitireyim...

"Futbol" ne kadar güzelse, "savaş" o kadar kötü...Hep bu postun ilk fotoğrafını koymak, aşağıdaki gibilere bir daha asla raslamamak umuduyla...

Yorumlar

Semt Aşığı dedi ki…
Annenin-Babanın,Ninenin-Dedenin ölmesine veya sakat kalmasına neden olan adamla yan yana yaşıyorsun c.tesi-pazar kendi fırınından ekmek satıyorsun.2.el araba alıosun.Kızlarını seviyorsun.Kız veriyorsun.

İncirlik bezetmesi tam olarak oturmadı.Bu arkadaşların durumu bizden vahim.
Adsız dedi ki…
FT Schweinfurt kafilesi ile bizim Hakan Aynal'da Almanya'dan Adana'ya geldi...Bir nevi kafile rehberligi yapti.Kafile Karatas'ta konakladi.Mac talebi de Hakan'dan geldi.Ama keske maci 5 Ocak'ta yada Genclik Stadinda ya/yada bizim tesislerde oynasalardi.
Almanya'ya donunce bize fotograflar gonderecektir.Macin oynandigi gun telefonda gel ayin 19 unda Viyana'ya gidelim bayragimizi orada da asalim diyecektim vazgectim,bana ayak uydurursa yaz tatilinde kullanacak izin gunu kalmayacak garibimin.
Bayrak asma islerinde asistan ariyorum :-)Sizlere Viyana'dan el sallayacagim :-)
baysal.ozan dedi ki…
ben bu Scweinfurt'a gittim.. acayip bir yer.. arkadaş sanki herkes emekli memlekette.. ölü toprağı var şehrin üstünde..
ve şehrin neredeyse tamamı daha önce yıkıldığı için, şehrin genelinde evler klasik alman tarzı yerine , çokca koca koca bloklardan mütevellit..
soğuk bir yer velhasıl...
hoşgelmişler.. ayaklarına sağlık...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir