Afyon maçı sonrası, takım otobüsüne bir "saldırı" olmuş; -muş'lu konuşuyorum çünkü Adana-Ankara-Eskişehir ve Antalya'dan gelen 100'e yakın Demirsporlu bu durumu fark etmedi. Biz o sırada, polisimizin büyük(!) koruma çemberi altındaydık. Saldırının, 3 adet Adana Demirspor taraftarı tarafından, takım otobüsündeki Şenol'a karşı yapıldığını söylemiş Başkanımız, ardından Şenol da sert çıkınca ortalık karışmış, polis bizim yöneticilere biber gazı bile sıkmış.
Büyük olasılıkla bir anlık sözlü sataşmadan ibaret durum. Ortalığı yangın yerine çevirenin ise Şenol'un tavırları olması, kuvvetle muhtemel.
Bulunduğu hiçbir yere huzur vermeyen bu adamın, Demirspor'da ne işi var? Bu ayrı bir tartışma konusu.
Ama şu saldırı dediklerinin, çok daha kapsamlı bir hali, Demirspor geleneğine yapılmıyor mu?
Yıllardır süren, en kötü yönetim yarışmasında, yeni bir merhale alıyoruz. Taraftara, renkleri, geleneği umursamayan, "Demirspor'un bana ihtiyacı var ve ben ne yaparsam doğru" zihniyeti, bizi gün geçtikçe sıradanlaştırıyor. Bu sıradanlık önce komikti ama artık gittikçe sıkıcı hale geliyor.
Yönetimler gelip geçiyor ama garip yönetim anlayışı değişmiyor: "Ben bilirim-başkaları bilmez" anlayışı.
Bugün, bu mantıkla takımımız, amacı olmayan-organizasyonu olmayan-logosu renkleri belli olmayan-altyapısı desteğiyle geleceğini kuramayan ama transferlerle birilerinin kasasını dolduran bir takım görünümünde.
Düzenli ve amaçlı birşey varsa o da Demirspor'u çok sevdiğini söyleyenlerin, geleneğimize yapılan muntazam saldırıdır.
Büyük olasılıkla bir anlık sözlü sataşmadan ibaret durum. Ortalığı yangın yerine çevirenin ise Şenol'un tavırları olması, kuvvetle muhtemel.
Bulunduğu hiçbir yere huzur vermeyen bu adamın, Demirspor'da ne işi var? Bu ayrı bir tartışma konusu.
Ama şu saldırı dediklerinin, çok daha kapsamlı bir hali, Demirspor geleneğine yapılmıyor mu?
Yıllardır süren, en kötü yönetim yarışmasında, yeni bir merhale alıyoruz. Taraftara, renkleri, geleneği umursamayan, "Demirspor'un bana ihtiyacı var ve ben ne yaparsam doğru" zihniyeti, bizi gün geçtikçe sıradanlaştırıyor. Bu sıradanlık önce komikti ama artık gittikçe sıkıcı hale geliyor.
Yönetimler gelip geçiyor ama garip yönetim anlayışı değişmiyor: "Ben bilirim-başkaları bilmez" anlayışı.
Bugün, bu mantıkla takımımız, amacı olmayan-organizasyonu olmayan-logosu renkleri belli olmayan-altyapısı desteğiyle geleceğini kuramayan ama transferlerle birilerinin kasasını dolduran bir takım görünümünde.
Düzenli ve amaçlı birşey varsa o da Demirspor'u çok sevdiğini söyleyenlerin, geleneğimize yapılan muntazam saldırıdır.
Yorumlar