Ana içeriğe atla

Junior Başesgioğlu Saha Bastı!!!

Ankara Demirspor'un da mücadele ettiği TFF 3.Lig 4.Grup'ta bu haftasonu Gümüşhanespor - Kastamonuspor maçı oynandı. Maça ilişkin habere geçmeden önce şu "Kastamonuspor"la ilgili daha önce blog'da yazdıklarımızı bir hatırlayalım;

1) Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu'nun bir Kastamonuspor ilgisi mevcuttur.
2) Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu'nun oğlu Hakan, Kastamonuspor yöneticisidir.
3) Sezon başında Gençlerbirliği altyapısının önemli bir bölümü Kastamonuspor'a verilmiştir.
4) Ankara'da oynanan Ankara Demirspor - Kastamonuspor maçı, bizzat bakanın katılımı-baskısı-gözetimi-denetimiyle gerçekleşmiş, Ankara Demirspor 2 haksız kırmızı kart ve yanlı hakem kararlarıyla resmen katledilmiştir.
(Daha fazla detaya şuradan ulaşılabilir : http://demirgibiyiz.blogspot.com/2008/10/ankara-demirspor1-baesgiolu2.html)

Hah, işte bu Kastamonuspor'un, Gümüşhane ile oynadığı maçta, Bakanımızın oğlu Hakan, sahayı basıyor bu haftasonu! Radikal Gazetesi hakem raporundan alıntılamış, aynen aktarıyorum:

“57. dakikada 9 numaralı futbolcuyu ihraç kararımdan sonra sahaya giren Hakan Başesgioğlu, üzerime yürüyerek ’Bunun hesabını soracağım. Seni takip ettireceğim. Her adımına baktıracağım’ şeklinde konuşarak hakaret ve tehditlerde bulundu. Bunun üzerine polis ve güvenlik kuvvetleri marifetiyle sahanın dışına çıkartıldı.”

Başesgioğlugiller, mide bulandırmaya devam ediyor!

(Radikal'in haberi :http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=909996&Date=25.11.2008&CategoryID=77)

(Haberi bana yollayan Akhisarspor'un sembol ismi Sarı'ya teşekkürler...)

Yorumlar

1903 dedi ki…
Kendisi doğma büyüme Kastamonuludur.
serdanka dedi ki…
Gel hadi şimdi yorum yap "Güzel ve şerefli medya" mensuplarına. Yahu bundan büyük haber var mı ? Haftalardır canı sıkılan hatta yıllardır sürünen bir takımın taraftarının olay çıkarması değildir "haber" sayın medya mensupları! Haber dediğin bir bakan'ın oğlunun, babasının forsunu kullanıp, hakemlere atıp tutmasıdır!!! "Mehmet Ali Birand yemedi dimi johnson'ının, habire şimşeklere atar tutarsın!" Yürekli olsaydınız azıcık şunu haber yapardınız. Saygılar.
Semt Aşığı dedi ki…
Haberi okur okumaz buraya koştum.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...