Ana içeriğe atla

İki Resim Arasındaki 7 Fark


Önceleri, yani teknoloji bu kadar gelişmemişken; (Hani herkes arkadaş, Hani oyunlar sürerken, Hani şarkılar bizi henüz bu kadar incitmezken) Taraftarlar takımlarını desteklemek için çok kısıtlı olan imkanlarla bir takım işler yapardı. Ve bu uğraşıların çıktısı da çok naif öğelerden oluşurdu. Ama bu mesele günümüzde bazı Taraftar grupları için değişti. Şimdilerde mesela, Demirspor özelinde meseleye bakacak olursak, taraftar kitlesi son üç senede yaptıklarıyla, kulübe en az onbeş senelik fark attı diyebiliriz. En son Afyon maçında bile bu fark ortaya çıkmadı mı sizce? Takım öylesine enteresan yönetiliyor ki, formanın bile ne renk olduğu belli değil! Adana'daki ve Demirspordaki bu dönüşümle ilgili konular -1960-1980 dönemi- çok yazıldı, çizildi tekrar etmenin bir anlamı yok aslında ama, işte yine dönüp dolaşıp yine o yıllara referansla konuşmadan da olmuyor ne yazık ki... Taraftar bu paradigmayı yakaladı diyebiliriz ama Kulüp Yönetimi ve Futbolcular cephesinde böyle bir gelişme yok.

Özetleyecek olursak; Ekonomik ve Kültürel yapısıyla gitgide biraz daha "kasabalaşan" Adana'da, bu "kasabalaşmaya" direnen, geçmişin tüm birikimini sahiplenip bugünlerde yeniden üretmeye çalışan tek nüve Şimşekler Grubu'dur, Bu anlamda Kulüp yönetiminin kendi taraftarından öğreneceği çok şey vardır...

Yorumlar

Semt Aşığı dedi ki…
Hadimi aşarak bi parça eleştireceğim dışardan muhalif bir göz olarak bakın bana lütfen.
Bu forma rengi konusunu maksadında fazla büyüttünüz.Bi takımın rengi kendisi demektir bunu çok iyi biliyoruz.Hatta o renkler için canını veren,tabutunda o renkleri isteyen binlerce insan vardır.Haklı yakarışınız var yönetime tepki yapmak için fırsat kolluyor gibi oldunuz.

Ama bu yakarışların bu kadar ayyuka yükselmesinin renk kombinasyonununda büyük payı var.Gerçekden güzel olsa bu kadar üstünde durulmazdı ama inanılmaz kötü olmuş.
Onur BİÇER dedi ki…
Sevgili semt aşığı, yönetime saldırmak için fırsat kollamamıza gerek yok. Çünkü sağolsunlar her gün yeni bir fırsat veriyorlar bize. Biz ise sadece izliyor ve sabrediyoruz. Gün geçtikçe düşüncelerimiz daha kötüye gidiyor. Ama inan, sabretmek zor zanaat. Yapıcı eleştirin için teşekkür ederim.
Semt Aşığı dedi ki…
Bunun önceside var çok iyi biliyorum.Sabır kalmadı.Fakat bu sene yeni yönetimle sil baştan başladınız gibi bi izlenim uyanmıştı bende.

Formalar gerçekten kötü :)
geyik1940 dedi ki…
Sportif başarıyı geçtik, hatta ben kendi adıma bundan sonraki hiçbir sonucun -galibiyet dahil- ruhuma derin tesirlerde bulunmayacağını söyleyebilirim. Ama kulüplerin değerleri vardır, üzerlerine titrenmesi gereken, saygı duyulması ve dikkatle korunması gereken. O değerler nedeniyle taraftar kendisine yapılan saygısızlıkları sineye çekiyor. Ama iş değerlere saygısızlık noktasına gelince, bizim gibi sesini yükseltiyor. Geçmişte yaşanan ve bu blog sayfalarına da taşınmış olan olaylardan sonra dahi, bu taraftar "Mavi Şimşek"e forman için, rengin için oyna! diyor. Bari formamıza, renklerimize dokunmayın, biraz saygı!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.