Ana içeriğe atla

Bağımsız ve Sahipsiz Adana Demirspor İkilemi...

Ne zaman şehrin iki takımı birden dara düşse Adana'nın, takımlardan biri dara düşse o takımın sahipsiz olduğundan dem vuruluyor. Benim konum ise Adana Demirspor. Öncelikle aklıma bazı sorular geliyor.

Örneğin Aytaç DURAK. Takımda istediği gibi at koştursa, ama final maçlarında parayı bastırarak "başarıyı" getirse Adana Demirspor sahiplenilmiş mi olacaktı? Peki ya "Tam Bağımsız Adana Demirspor" söylemine ne olacaktı? Bu şekilde gelecek başarı nedeniyle "Adana sporunun başarısı" için maçlar hediye edilse, kayınbiraderimin tavsiyesi üzerine oyuncular alınsa ya da belediye başkanlarının, milletvekillerinin tavsiyeleri üzerine "stoperler" hediye edilse yine de olsun "Adana Demirspor bağımlı ama sahipli" mi denilecekti? Yani bazı kesimler kendilerine sahip mi arıyorlar?

Çok haklı yorumlar okuyorum. Buradan dillendirelim bir kısmını ve aynı zamanda soralım:

Son yıllarda A ve Ümit milli takımlara kaç futbolcu verdik?
A ve Ümit milli takımları bırakın, kendimize kaç tane genç verdik?
Hakem hataları ile katledilen maçlarımızı tek kale mi oynadık?
Kurumsallaşma adına hangi adımları attık?
Bu kulübe gidip üye olmak mümkün mü?
Kongreler ne kadar demokratik?
Kalıcı gelir getirecek hangi projelere imza attık?
Dışarıdan destek ararken, içeriden dediğimiz yönetimler kuşaklar boyunca birbirlerinin altını oymaya çalıştı mı, çalışmadı mı?
İddaa'da rakibe yüksek oran tanınan maçlarımızın sonuçları ne oldu?
Çok net soruyorum, biz dürüst, güvenilir ve temiz yönetildik mi?
Taraftarımıza ne kadar kulak verdik?

Bu ve bunun gibi çoğaltılabilecek sorulara net bir şekilde yanıt vermek inanın insanın boğazını düğümler. Yani biz sınıfta kalmışız. Peki sınıfta kalan biz ne istiyoruz: Armut Piş, Ağzıma Düş. Böyle olmaz, böyle olmamalı, böyle devam etmemeli.

Hakemler haklı, değişen federasyonlar haklı, giden futbolcular haklı bir tek biz haksızız, demek değil niyetim. Lakin biz doğru işler yapıp silkelenirsek, kimsenin sahiplenmesine gerek duymayacağımız gibi, belli şahıslar olmadığı zaman bu takımın mefta olacağına, ışığının söneceğine ilişkin kelamlara maruz da kalmayız. O zaman sahiplerimiz değil, ortaklarımız olur. Bizimle ortak olmak isteyenlerimiz olur. İlkelerimiz olur. Hayallerimiz yine olur, ama gerçekleşmiş hedeflerimiz de olur.

Ben siyasetçilerin desteğine el açan bir takımın taraftarı olmak istemiyorum. Hangi dönemde olursa olsun, siyasilerin bana yaklaştığında güç kazanacağını düşüneceği bir takımın taraftarı olmak istiyorum. Prestijin ve gücün bekleyeni değil, temsilcisi olmak istiyorum. İşimi doğru yapmak, üstüme düşeni yerine getirmek istiyorum. Ben sahiplenilen Adana Demirspor değil, TAM BAĞIMSIZ Adana Demirspor istiyorum. O kadar!!!

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Onur Kardeş,
Hislerimize tercüman oldun. Şampiyon olmayalım ama, onurumuzla dimdik bir takım olalım. Ya İstiklal Ya Ölüm. Yaşasın tam bağımsız Demirspor.
Alpaslan KUŞVURAN dedi ki…
Bizi bize bıraktıkları gün tam bağımsız Demirspor hayalimiz gerçekleşir.
Semt Aşığı dedi ki…
Maddi olanaklar nasıl olacak günü birlik veya uzun vadede?
Onur BİÇER dedi ki…
Sevgili Semt Aşığı. Maddi olanakların günübirlik nasıl olacağını ben de kestiremiyorum. Uzun vadede ise alınacak çok önlem, yapılacak çok şey var.

Ben şunu bilir şunu söylerim. Güngören 1 milyon YTL ile çıktığında biz 11,5 milyon YTL'lik takımdık. 11,5 milyon YTL'lik takım borçlardan bahsediyordu. Biz geçen sene Türkiye Kupası'ndan takribi 1 milyon YTL gelir elde ettik.

Dünyada bile para güvenilir mekanlara kayıyor kriz zamanlarında. Üstelik onurlu bir Demirspor anlayışından ödün vermeme adına parasızlığı da sineye uzun süre çekebilecek önemli bir kitle var. Yeter ki sen ışılda...

Bu da sadece masmavi bir temenni...
Semt Aşığı dedi ki…
bir belediye takımını bütçesini örnek gözterip siyasilerden uzak bir takım hayal etmek bana biraz ironik geldi.Sonuç olarak belediye takımlarının sadece transfer taksitleri giderleri var.Diğer kurumsal borçları yok.Siyasi kösteklerde yok.

Bence Adana Demirsporun daha geniş çerçeveden bakıp futbol odaklı değil kurumsal bir spor klübü hüvviyetine girmesi gerekiyor.Araştırmadan sallıyırom voleybol,basketbol,hentbol takımlarınız nerde mesela?En acı yanı Yüzme şubesi nerde:

http://vliegendenederlander.blogspot.com/2008/11/original-bir-adamin-hikayesi.html

Bu yazıyı okuyun benim aklıma çok yattı.
yavuzy dedi ki…
Eline sağlık Onur, bu konunun üzerine gitmemiz lazım hakkaten. Adana Demirspor'un sahibi, Adana Demirsporlulardır. Biz kimsenin himayesinde ilerlemek istemiyoruz. Kendi takımımızı yönetmek istiyoruz, Herhangi bir iktidar partisi üyesinin/belediye başkanının yürü ya kulum demesi ile değil... Siyasilerden uzak değil ama siyasilerin hizmetinde de değil.

Semt Aşığı, senin dediğin kurumsal gelişim için, tam da döylediğimiz bağımsız perspektife ihtiyaç var; çünkü bizi sahiplenenler, kurum adına değil çıkar adına sahipleniyor. Onların voleybol-yüzme falan umurlarında değil. Demirsporu, Demirspor için yönetecek bir ekibe ihtiyaç var bu nedenle, sahibe değil.
Adsız dedi ki…
Adana Demirspor'un amatöre düşmesini isteyen bağımsızlıkçılardan değilim.
Takımımın bağımsız olmak uğruna sahipsiz olmasını, bu uğurda amatöre düşmesini istemiyorum.
Takım amatöre düşse herkes bırakır bağımsızlığı filan biri gelsin de takımı sahiplensin ister.
Adanademirspor.com'da karabük maçı videosunu izlemişsinizdir,peki takım incirliksporla oynarsa kaç kişi gelir stadyuma? grup kaç kişi kalır? Çok övündüğümüz taraftarımız ne hale gelir? İddiasız bir takımı kim izler?
Ankaragücü belediyenin desteğiyle süper ligde şampiyon olur, biz tam bağımsız olarak amatör kümede seyhansporla berabere kalır, incirliksporu yenersek bütün Türkiye Ankaragücü'nü değil de bizi mi alkışlar?
Evet bence de şu bağımsızlık meselesini gündeme alalım ve "amatöre düşelim ama bağımsız olalım" cümlesini artık bırakalım. En azından "amatöre düşelim" kısmı olmasın..
Adsız dedi ki…
iş güç göz göre devrimcilik putuna tapılıp bağımsızlık ve özgrlük dye diye mastürbasyon ve tatmin olma ,ADS düşmüş umrunuzda mı,peh bağımsızmış,HADİ ORADAN BEE !!!
Onur BİÇER dedi ki…
Son yorum biraz ağır olmuş. Anlatamadığımız bir şey var sanırım. Yazımda net olarak dile getirdiğimi düşündüğüm bir husus vardı. Sahibimiz değil, ortağımız olur. Her şey para değildir. Çok sınırlı maddi imkanlarla da yapılabilecek şeyler vardır. Benim bahsettiğim budur. Yönetimler, yönetmeye muktedir iseler, davranılması gerektiği gibi davranır, atılması gereken adımları atarsa zaten yalnız olmazsınız.

"ADS düşmüş umurunuzda mı?" şeklindeki yorumunuzu Allah'a havale ediyorum. Ayıptır, yazıktır. Tanımadığınız, düşüncelerini bilmediğiniz, kavrayamadığınız kişiler hakkında ne kadar da güzel ahkam kesmişsiniz. Bravo size.

Mastürbasyona gelince. Dervişin fikri neyse zikri de odur.

Saygılar.
Onur BİÇER dedi ki…
Semt Aşığı, ben siyasilerden uzak bir takım göstermedim. Siyasilere el açan değil, siyasilerin prestij kazanma adına yanına geldikleri bir takım istedim.

Ben hiçbir zaman Aytaç DURAK'sız Adana Demirspor da istemedim. Ben Aytaç DURAK'ın takıma müdahale etmediği, sadece şehrin büyüklerinden biri olarak diğer takımları onurlandırması gerektiği gibi bizi de maçlarımızı izlemeye gelerek onurlandırdığı, maddi olarak da Adana'nın sporunun kalkınması için yapması gereken davranışları lütuf ve hatta tehdit unsuru olarak kullanamadığı bir ortam istedim.
yavuzy dedi ki…
Sevgili Adsız Kardeş, tıpkı iktidara tapanlar gibi sizin de bir adınız yok; çünkü varlığınız yokluğunuz bir. Biz ise adıyla sanıyla Demirspor'u sahiplendiğini sanan iktidarın karşısındayız; sana göre mastürbasyon-bize göre aksiyon! Anladın sen onu...
Adsız dedi ki…
Diyelimki "Bağımsızlık" diye diye mastürbasyon yapıyor ve tatmin oluyoruz. Bu durumda "hadi ordan be" ciler gibi, "tecavüz kaçınılmazsa keyif alacaksın, bağlanacaksın" diyerek tatmin olmuş olmuyor muyuz?

kebabkolik
Alpaslan KUŞVURAN dedi ki…
"Amatör kümeye de düşsek tam bağımsız Demirspor" söylemini destekleyenlerdenim. Karabük maçını ben de arasıra izliyorum ve çok hoşuma gidiyor. Peki Karabük maçında 20-25 bin seyirciye oynadık da boyumuz mu uzadı, üst lige mi çıktık? Aksine siyasilerin pis oyunları hasebiyle ÇIKARILMADIK.
Kaç kişiye oynadığımızın da önemi yok. 3-4 bin yürekli taraftar ile 20 bin kişilik ambiyans yarattığımız çok maç oldu.
Dip yapalım, tam bağımsız olalım.
Semt Aşığı dedi ki…
Öncelikle konuya uzak kaldığım günler için özür dilerim.Bi siyasiyle sohpetimizde;"Benim elimde kitleri yönetmem için bir silah varsa ben bu silahı kullanırım.Bu silahları iyi kullananlar siyasetçi olabiliyor" dedi.Yani takımınızı kullanarak sizi güde biliyorsam bu benim işimdir lütfen saygı duyun demeye getirdi.Bizim elimizde büyük bi değer var.Bu yüzdendir ki ben siyasetçi fln istemiyorum.mümkünse takımları tribün liderleri yönetsin.

Bende Tam bağımsız spor klüplerinden yanayım hatta bulunduğu ligin önemi olmaksızın derecesinde.Yazıya mualefet olup biraz fikir jimlastiği yapalım,beyin fırtınası olsun istedim fakat olay yine masturbasyona bağlanmış kusura bakmayın :) ben de tarafımı belli ediyimde rahatlıyayım istedim.
Adsız dedi ki…
Galiba 2 haftadır sitenize girip okuma fırsatım olmamıştı. Zira ads.com da şahsımca açılan konu başlığı Onur kardeşimizin burada yazdıklarının nacizane kabaca ve basitçe dışa vurumu olmuş. Bu gayri ihtiyari ve talihsiz benzerlikten ötürü; kendisinden kaynak göstermeksizin esinlenmiş olmuş gibi durum ortaya çıkmasından dolayı üzüldüm. Yine de bu dikkatsizlik için kendisinden özür diliyorum..
Muhakkak ki SAHİPLİ OLMAK fikri her bünyede kolayca Kabul görmüyor, bunun ‘’başarıya aç’’ bir kitle üzerinde Kabul görmesini beklemek ziyadesiyle iyimserlik olacaktır. Yanı sıra, üzülerek ADSIZ kardeşime ‘’kendisinin dile getirdiğini farketmediği bir konuda’’ hak vermek istiyorum; Menşei ve sebebi ne olursa olsun DEMİRSPOR içinde hiç bir şahıs veya topluluğun, kendince bir farklılık ve görece akillik hissayatına girmeye hakkı yoktur..
Muhtelif sebeplerden dolayı bu takımın taraftarı olma içgüdümüz ile hayat görüşlerimiz bazı noktalarda paralelleşiyor olabilir, yada biz kendimize böyle hissettiriyor olabiliriz.; ancak bu hiçbir şekilde , kutsal saydığımız topluluk içindeki ‘’DİĞER’ fikirleri hor görme hakkını doğurmamalı..
Pek çok kardeşimizin burada da vurguladığı gibi; bağımsız olsun ne olursa olsun fikri ve bunun gelecekteki olası olgusu belki bir miktar gururlu, şahsi tatmin yaratabilir; ama bu takım koca bir şehrin gurudur ve bu ‘’KOZMOPOLİT’’ şehrin gurur anlayışı ve gururluluğu kabul edişi sizlerle ortak müşterekte buluşmayabilir.. bu kulüp bir büyük zümrenindir ve hiç kimsenin kendi şahsi özlemleriyle kulübü özdeşletirerek beklentilere girmeye hakkı yoktur..
BEN DE SAHİPLİ OLMAK İSTEMEYENLERDENİM..
Ama görece aydınlar ve akiller de sahibi olmasın DEMİRSPORUMUZUN..
Kendi hayat görüşüm ne olursa olsun o formanın içinde ve omzumda bana tam zit görüşlü bir kardeşim eli varken.. BİZİK!! Kalabilmek istiyorum ben..
Saygılarımla..
OZAN BAYSAL
baysal.ozan
Onur BİÇER dedi ki…
Özür dilemeniz sizin inceliğinizi gösterir, kaldı ki ortada özür dilenecek bir durum yok. Ben konunun sahibi değilim, herkesin dilediğini dilediği gibi dile getirmeye hakkı var elbet. Emin olun ben sizin yazınızdan sonra yazmış olsaydım aynı duyguları ben de paylaşırdım, müsterih olun.

"Kozmopolit" yapı içinde elbette bize zıt düşünceler de olacak, olmalı, küfür içermedikçe hepsini yayınlıyoruz. Bu güne kadar iki yorum sildik, biri kendime aitti, yanlış yere yazılmış, biri de virüs içerebilir kaygısıyla anlamsız bir maildi. O nedenle bahsettiğiniz eleştiriye bile kızmadım, ama tarzı nedeniyle saygı da duymadım. Ondan ibaret.

Yorumunuz için teşekkür ederim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.