Ana içeriğe atla

"Tek Ayaklı Kramponlar" ya da Mert'le Gert'in kayıp kardeşleri...

Federasyon, Hasan Doğan anısına 8-14 Ekim tarihlerinde Ankara'da ampute futbol turnuvası düzenleneceğini açıklamış. 11 takım ve bir de Şöhretler Karması maç yapacaklar. Yer Keçiören Aktepe Stadyumu, açılış töreninin sunucusu Tayfun Talipoğlu. Turnuvanın ismi "Tek Ayaklı Kramponlar Hasan Doğan İçin Sahaya Çıkıyor"..."Özürlü"yü duydum, "engelliyi" duydum, "sakat"ı duydum ama bugüne dek "tek ayaklı"yı hiç duymamıştım, son derece itici bulduğumu belirtmeliyim.

Turnuvaya ilişkin itici tek şey ismi değil elbette. Şöhretler Karması'nda yer alanlara bakıyorum; Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, TFF Başkanı Mahmut Özgener, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Merhum Hasan Doğan'ın oğlu Selim Doğan ve Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav mevcut.

Seçmece iki tanesini ele alayım; Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak, belli ki bu konuda duyarlı davranmış ve Şöhretler Karması'nda yer almış. Acaba Bakanlığı döneminde "tek ayaklılar" için bayındırlık alanında ne gibi hizmetler verildi? Belediyelerin hemen hemen tüm plan ve projelerin geçtiği bu bakanlıkta kaç tane "engelsiz yaşam için belediyecilik" projesi onaylandı? Kaç tanesinin yapımı için belediyeler teşvik edildi? Bu ülkenin bayındırlık işlerinde "herkesin yaşayabileceği" bir dönüşüm başlatıldı mı?

TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, ha keza yine bu konuda müthiş duyarlılığını ortaya koyarak kadroda yer almış. Genel Müdür olduğu televizyonda bu konuya ne kadar değinildi? TRT haricindeki kurum ve kuruluşların kampanyalarının, güncel haberlerin v.b. yayınlanması dışında TRT "engelsiz bir yaşam" için ne yaptı? Ne başlattı? Mert'le Gert'in kayıp bir kardeşi var "Fert" diye, hatırlayan oldu mu acaba? Yoksa hep "Pert" mi sayıldı "tek ayaklılar"?

Beyler, hiç olmazsa samimi olun...Hiç olmazsa...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir