Ana içeriğe atla

Saka gibi!

Olayı, Şefik Abimiz farketmiş bulunuyor. Kısaca durum şu, Türkiye'de üretilen Sabancı'nın Saka marka suları, İngiltere'de Navson isimli bir distribütör firma tarafından dağıtılmakta. İş bu firma, Sports Aid organizasyonu aracılığıyla ülkenin amatör sporcularına maddi destek veriyor. Maddi desteğin bir bölümü de Saka su satışlarından elde ediliyor. Ülkedeki Saka su ambalajları "Supporting the Future of British Sport" sloganı ve Sports Aid amblemiyle piyasaya çıkıyor.

Sabancı'nın yahut Navson'ın bu işi safi hayrına yaptığına inanacak değilim, hiçbir şey olmasa marka konumlandırmasının "sporcu dostu" tavrı nedeniyle bir karları var. Ancak, sistem bence güzel. Devletin bu konuda atacağı bir takım adımlarla Türkiye'de de uygulanmalı diye düşünüyorum. Amatör sporcuları desteklemek için bu tür ürünlerin gelirlerinden "zorunlu olarak kaynak aktarımının sağlanması" ciddi bir gelir kaynağı yaratabilir, devletin gerekli müdahaleleriyle de bu durum safkan bir sponsorluk ilişkisi bazında endüstriyelleşme değil, gerçekten amatör spora kaynak yaratma olarak ortaya konabilir sanki.

Ha bu ülkede o gelir yaratılsa da amatör sporculara ne kadarı ulaşır, o kısmı tartışılır elbette.

Lakin, Sakarya'nın suyundan dolaylı da olsa Londra'nın amatörü yararlanırken hadi geçtim Adana'yı, Sakarya'nın bizzat kendisinin sporcularının yararlanmaması da içimi burkuyor...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.