Ana içeriğe atla

Ada Palas Oteli, 05/04/1964...


















1963-1964 sezonunda Bursaspor ile deplasmanda oynayacağı karşılaşma için Bursa’ya giden kafilemiz, Ada Palas otelinde konaklamış ve otelin Konuk Defteri’ne yukarıdaki fotoğrafta yer alan mesajı bırakmışlardır. Ada Palas Oteli yetkililerine bizleri -kelimenin tam anlamıyla- geçmişten bir yaprakla tanıştırarak bu heyecanı yaşattıkları için teşekkürlerimi sunuyorum.

“Tarih: 05/04/1964 Pazar

Ada Palas otelini ve personelini sevdik. Bize olan yakın alakalarından dolayı teşekkür ederiz.
Kendilerine sporcu ve İdarecilerimiz namına sevgilerimizi sunarız.

Adana Demirspor (0)
Bursaspor (0)

Kafile Başkanı: Selahattin Dinç
Antrenör: Ahmet Arıboğan
Menecer: Muharrem Gülergin

Sporcular:
Mehmet Erhallaç
Yüksel Çaça
İbrahim Yıldız
İlhan Oflaz
Yaşar Kartal
Ayhan Cahit Türközü
Aptilkadir Sadıç
Yahya Kurt
Selami Tekkazancı
Nuri Toygün
Özden Uçal
İhsan Tümur
Cengiz Atahan
Coral A.Hikmet Aydınoğlu
Yaşar Tanır
Fahri Gez
Bekir Hınçal”

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Harika bir belge..Harika bir kesif.Paylastigin icin tesekkurler GEYIK1940
vertumnus dedi ki…
Sayın Geyik1940, gerçekten efsanevi ve çok değerli bir girişiniz oldu, tebrikler efem :)

Menecer'e kurban ayrıca :)
geyik1940 dedi ki…
Ne demek Şefik Bey :)

Linki de vereyim, aynı sayfada 1959 yılından kalan Adana Demirspor Gençlik Kulübü Kafile Başkanı Ahmet Aydın imzalı bir sayfa da yer alıyor.

Meraklısına: http://www.adapalas.com/konuk.html
Adsız dedi ki…
Güzel bir araştırmacılık örneği. Küçük bir şey gibi geliyor bu not ama manevi değeri yüksek. Bursa'ya gidersem o Otelde kalıp, futbolcularımızın o dönemde soluduğu havayı solumak isterdim. Otel o eski dokusunu korumuşsa tabii.
Adsız dedi ki…
Güzel bir araştırmacılık örneği. Küçük bir şey gibi geliyor bu not ama manevi değeri yüksek. Bursa'ya gidersem o Otelde kalıp, futbolcularımızın o dönemde soluduğu havayı solumak isterdim. Otel o eski dokusunu korumuşsa tabii.
Alpaslan KUŞVURAN dedi ki…
Ne kadar hoş bir belge ellerine sağlık Geyik1940. Kadroya baktım da hepsi birbirinden değerli insanlar. Küçük bir düzeltme Özden Uçak (Uçal) olacak. Meşhur Zennube Özden. Genç yaşta gece hayatı nedeniyle önce futbol hayatı sonra kendisi kaymış aramızdan.
Bir de dikkatinizi çekmiştir. 50 yıl önce bile kulüp daha profesyonel yönetiliyormuş. Deplasmana sadece kafile başkanları gidermiş.Başkan gelse bile imza atmazdı eminim ki. Kaldı ki o dönemler müessese takımı olduğumuz günler. Şimdi olsa bir grup yalaka kulüp başkanının ayağına kadar getirir ve senin imza attın yere bizim atmamız saygısızlık olur başkanım babında yalakalık yarışına girerlerdi.
Çok irtifa kaybetmişiz, çok. Göklerdeyken, alçak uçuşa geçmişiz.
Bu arada Kafile sorumlusu Met Ahmet, yani Federasyon Başkan Vekili Lütfi Arıboğan'ın babası. Kalıcı konularda (tesis, stad vb.)istekte bulunacak bir yönetimimiz olsa da hazır burdayken kaynak aktarımı yaptırsak hiç fena olmaz aslında.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...