Ana içeriğe atla

Yolculuktan kalan sözler...

Hadi bakalım çocuk gülümse yeniden yoldasın!

Aklına gelenleri kâğıda dökme zamanı geldi!

Yürekli alkışlarını patlatma zamanı geldi tatlı yüzlü sert çocuk!

Bir avuç adam çıkmıştık yola, bir elin parmaklarından bir fazlaydı sayımız ama bir baktık ki, bir azalmış sayımız yola çıkmadan. Aldırmadık -aslında aldırdık ama her neyse- çıktık yola, yola düşmüş tüm göçmenler gibi, ağlayıp sızlanma yaşını çoktan aşmış olmamızdan dolayı mıdır nedir kimsenin ağzını bıçak açmıyordu…

Sadece umarsız ufak bir gülümseme vardı herkesin yüzünde. Normal zamanlarda tahammül edemeyeceğimiz her şeyin şimdi bize pamuk şekeri gibi gelmesi garipti... Garip ama bir o kadar da tatlı bir hevesti bizimkisi, var olanı var edenden dolayı sevmeye benziyordu. Bu sözün özünü belirten yüce şahsiyet umarım alınmamıştır belirtiş tarzımdan dolayı bana ama böyleyim ben seviyorum cümlesini milletimin ve öpüyorum yüreklerinin en temiz yerlerini. Yolda sevimli bir taraf aradım ben daima. Hep güzel sözcüklerle bezemek istedim cümlelerimi yola dair olan ve hep ağlatmak istedim herkesi yola çıkma düşüncesine sahip olan. Asıl derdim acaba bu mu? Asıl derdim bir gazete manşeti gibi atılıp bırakılmak mı? Yoksa hep hatırlanmak mı istiyorum… Bilmiyorum. Ben en son halimi bile hatırlamazken kim beni hatırlamak ister ki? Bu soruya bile cevap veremezken ne yapmalıyım hiç bilmiyorum…Şimdi yanağım bir otobüs camı soğukluğuna hasretken ve gözlerim rahat bir uyku ararken, ben neden hala rahatsızım? Dayasam yanağımı cama ve uyusam öylece çok mu zor? Değil aslında ama galiba benim hoşuma gitmeyen asıl bu… “Kolay Yolları” hiç sevmiyorum. Zaten kolay yolların adamı olamadık(m) hiç. İsmimden belli, üç kelimelik ismimden soyadımdan bile iki sim çıkar al sana dört isim daha ne! “Ne derdin var?” diye sorarlar adama, “Al işte dört ismin var! Tepe tepe kullan da arıza çıkarma! Otur oturduğun yerde!”

Yok olmaz abi galiba bende ve biz ati bizde kurt var ;)

Yorumlar

Semt Aşığı dedi ki…
Bu yollara sevdalıyız biz belkide bu yollar bize ama her sevdalı gibi karşındakine kendin için cefa çektirmek baş prensip her zaman...
Adsız dedi ki…
bir solukta okudum ve her on altıncı cümlende tezahürat girdim araya :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir