Ana içeriğe atla

Sutopunda Nah İstanbul...


"Futbolda İstanbul, Edebiyatta İstanbul, Sutopunda Nah İstanbul..." diyordu Adana'ya Kar Yağmış Kitabında Nihat Ziyalan.
.
Sutopu Federasyonun internet sitesini incelerken gördüm yukarıdaki fotoğrafı. O güzel yılların bir özeti gibiydi. Geçtiğimiz aylarda Adana'ya gittiğimde görmüştüm Ziyapaşa Bulvarı üzerindeki Atatürk Yüzme Havuzunu yıkıyorlardı, yerine yeni bir kompleks tesis yapılacakmış. İlk gördüğümde çok üzülmüştüm, zira o havuzda 1989-1996 yılları arasında Güney Sanayi Kulübünün minik bir sporcusu olarak bende yüzmüştüm. O yıllarda sadece Ayhan Karataş ismini biliyorduk, kendisi arada bir havuza gelirdi bizde hocalarımıza sorardık "kim bu diye?" onlarda kısaca anlatır geçerlerdi. Adanalı bir çok rekortmen sporcunun varlığını, Sutopundaki büyük başarıları yıllar sonra başka ağızlardan öğrendik, yazık!
.
Atatürk Yüzme Havuzu hepimizinde bildiği gibi Türkiye'nin otuzlu yıllarında yapılmıştı. O dönemden bu döneme pek bakım yapıldığı da söylenemez, zira benim gittiğim yıllarda da çok bakımsızdı. Ancak bu havuzun öyle yada böyle tarihsel bir önemi var Adana için.
.
Bu yüzden yeni yapılacak tesise geçmişin başarılı sporcularının anlatıldığı resimlerinin yer aldığı bir köşe yapılması gerekir. Hatta mümkünse yeni yapılacak havuzlara bu kahramanlarımızın adlarının bile verilmesi yerinde olacaktır. Özetle yeni yapılacak tesis geçmişin izlerini mutlaka taşımalı. Aksi halde o havuzda sporculuğa başlayan genç arkadaşlarımızı bir tarihsel gerçeklikten mahrum bırakmış oluruz ki bunun vebali hepimizin boynunadır...

diğer resimler için:

Yorumlar

vertumnus dedi ki…
Fırat merhaba,

Benim bildiğim, bu sözü eden Yılmaz Güney. Kitapta da bu şekilde geçiyor olmalı. Kitap elimin altında değil, bir teyitleşmemiz mümkün mü?

Bu arada uzun zamandır aklımda olan ama bir türlü elimin gidemediği sutopu konusunu da buraya taşıdığın için çok teşekkürler. Bu konuya daha fazla da yer verelim gelecekte...
Adsız dedi ki…
Arkadaşlar Atatürk havuzu şu anda büyük bir bakımdan geçiyor.İnşallah seneye yetiştirilecekmiş ....
Fırat Ateş dedi ki…
kitapta yılmaz güney'in söylediğine dair bir işaret yok aslında. nihat ziyalan yılmaz güney'le birlikte demirsporun sutopu maçlarına gidip izlenimlerini aktarırken yazının ortasında böyle bir cümle kuruyor. bu yüzden bana nihat ziyalan'ın sözü gibi geldi.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir