Ana içeriğe atla

Maça gitmek için tren gasp ettiler!

sporx.com'dan alıntıdır...

Napoli'nin fanatik taraftarları trende yer bulamayınca biletli yolcuları indirip Roma maçına gittiler.

İtalya Profesyonel Futbol Ligi Serie A'da sezon açılışı yine olaylı oldu. Yedi yıl aradan sonra Roma ile ilk kez taraftarlı maç oynama hakkını elde eden Napoli'nin fanatikleri olay yarattı. Roma'da oynanacak maça gitmek isteyen yüzlerce taraftar, trende yer bulamayınca, biletli yolcuları indirip treni gaspederek Roma'ya gitti. 250 biletli yolcu mağdur olurken, Napoli Savcılığı suçu demiryolları firması Trenitalia'ya yıktı.
Yazarın Notu:
Şimdi hepimizin aklına ilk gelen şey "Tren gasp edilir mi canım?" olur di mi ? Hatta "Demiryolları bizim malımız!!! Kim gasp ediyo!!! Gasp edeni polise bırakmaz ben alırım!!!" diye de cengaverlik yaparız. Çok da güzel olur.
(bkz.Göksel)

İşin bir de güzel olmayan yanına gelelim. Ülkemizde demiryollarının özelleşmesi söz konusu. Eğer özelleşme olursa bunun gibi hadiseler bizimde başımıza gelebilir. Örneğin geçen seneki Tarsus seferi bu senede mümkün mertebe olacaktır. Tarsus seferinde ek vagonlar tahsis edildi. Bir tam sefer nerdeyse bize verildi. Ama bu durum bilakis demiryollarını işletme hakkının halihazırda devlete ait olmasından ve bizim demiryolcu bir takım olmamızdan kaynaklanıyordu. Bu avantajlarımızdan birini kaybetmemiz demek sorun demek. Biz hep demiryolcu bir takım olarak kalacağız ama demiryolları ne yazık ki birgün elimizden kayıp gidecek... Ve biz buna sadece seyirci kalacağız.

Bu olayda suçun kimde olduğunu beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Çünkü burda mağdur olan sadece bir grup yolcu veya bir grup taraftar değil. Burda mağdur olan koca bir italyan ulusu... Sahip oldukları ve olmaları gereken ulaşım hakkı bir takım insanların keyfiyetine ve rant kavgasına heba edilen... Saygılar...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir