Ana içeriğe atla

Güiza - Seks,yemek,para...

Aşağıda yer alan açıklamalar Güiza'dan gelmiş;

“Türkiye, mantıken, zaten İspanyol kültüründen çok farklı. İyi ya da kötü diyemem ama farklı. Dikkatimi çeken en büyük şey ise kadınların sokakta baştan aşağıya örtünerek dolaşmaları. Yani çarşafın altında ne olduğunu anlamanız için hayâl etmeniz gerekiyor. Ama ben buraya futbol oynamaya ve çok para kazanmaya geldim. Lüks içinde yaşıyorum. Türk yemeklerini de çok seviyorum”

Minik bir açıklama lakin çok anlamlar çıkıyor. Öncelikle, "Avrupa'da bizi hala fesli, çarşaflı olarak görüyorlar" söylemini yıkan bir kısmı var, adam bizden uzakta değil, Türkiye'de yahu! Sokakta çarşaflılar olduğunu görmüş, bunun dikkatini en fazla çeken şey olduğunu söylemiş. Son dönemde, mevcut iktidardan da güç alarak sokaklarda daha fazla çarşaflı dolaştığına ilişkin tespit doğrulanıyor. İktidara sahip olan, hayatın her alanında gücü kendinde görüyor. Yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor...Bu ülkenin aydınlık gençlerine çok fazla iş düşüyor...

İkinci olarak, açıklamanın tamamını okunduğunda "ben buraya futbol oynamaya geldim" kısmı çok sönük kalıyor. Temel geliş amacının Türk yemeklerinden yemek, çok para kazanıp lüks içinde yaşamak ve çarşafların altında ne olduğunu anlamak için hayal etmek olduğu sonucu çıkıyor...

Bireysel bazda sömürgeci bu adam yahu resmen, oryantalizmin dibine vurmuş! Bizim kulüp yöneticileri de Allah bilir dansözlü mansözlü eğlencelerini eksik etmiyordur bunun.

Sinirlerim oynadı sabah sabah...

Bu ülkenin aydınlık gençlerine gerçekten de çok fazla iş düşüyor...Bize, çok fazla iş düşüyor...

Yorumlar

Baris dedi ki…
Ampul patladı,fener karardı.
Güneşin yükselmesine az kaldı.
Velev ki siyasi simge ile başlayan ben ne istersem o olacak düşüncesi Cumhuriyet'e yenik düşecek. Tayyip tarih sayfalarında dikdatör olarak anılacak.
Az kaldı az..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.