Bundan 53 yıl öncesi. Üzücü olaylar yaşandı. Kendi canlarımıza, aynı havayı soluduğumuz insanlarımıza, en masumane ifadeyle azınlık sıfatını taşıdıkları gerekçesiyle kıydık, mallarını yağmaladık. Yerlerinden yurtlarından ettik vatandaşlarımızı. O dönemde bizi tek teselli eden o vatandaşlarımıza yine bizim sahip çıkmamızdı. İnsanlara karanlık yüzümüzü gösterdiğimiz 6-7 Eylül olaylarını bir daha yaşamamayı, hep 8 Eylül ve devamında olduğu gibi aydınlık yüzümüzle birbirimizi kucaklamayı temenni ediyoruz. Sizin yanınızda acılarınızı unutmayarak durabiliriz ve unutmayacağız.
Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu. Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar. Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek. Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta
Yorumlar