Ana içeriğe atla

Yeni Teknik Direktör: Metin Yıldız

Yeni Teknik Direktörümüz, Metin Yıldız oldu. Daha önce -2002- Adanaspor'da çalışmış ve futbolculuk yıllarında da Adana Demirspor forması giymişti; hatta o yıllarda Adana'da evlendi; kenti yakından tanıyan bir isim. (Adanalılardan neler çektiğimizi düşünürsek, aklımıza bunun bir avantaj olduğu gelmiyor hemen!)

Son iki yılda Rizespor, Sakaryaspor, Şekerspor ve Malatyaspor'u çalıştırdı. Geçen yıl 3-2'lik maçta 5 Ocak'ta Şekerspor'un hocası olarak çıkmıştı.

Kendisini Galatasaray'da futbolculuk yıllarından hatırlayabilirsiniz:


Şu adreste keyifli bir Metin Yıldız yorumu okuyabilirsiniz...

Tabii yıllar çok şey götürüyor insandan:


Kendisine başarılar diliyor; Adana'nın ayak oyunlarından uzak kalıp, taraftara saygılı bir futbol oynatmasını bekliyoruz...

Yorumlar

vertumnus dedi ki…
Futboldan para kazanana dek bir gecekonduda yaşadığı için "Gecekondu Metin", PAF takımında iyi oyunuyla göz doldurup Galatasaray A Takımı'na yükselince "Büyük Metin", Adana Demirspor'a transfer olup Adana'da evlenince "Enişte Metin"...Metin Yıldız, yeni teknik direktörümüz. Hayırlı olsun.

Futbolculuk dönemini hatırlıyorum. Galatasaray'ın efsane 5-0'lık Neuchatel Xamax maçının yıldızlarından biriydi kendisi. Sol kanatta ülkenin hala bile en iyilerinden biri olarak anılmaya devam ediyor. Oyun zekası ve yeteneği birçok insanı hayran bıraktırmıştı kendine. Dikbaşlı, asi ve kavgacı olduğu bilinirdi. Bu yüzden çok takıma gitti geldi oynarken. Futbolculuk bitti teknik direktörlük hayatına başladı. Hagi'nin yardımcısı olarak görev aldı. PAF ve Gençler takımlarını çalıştırdı. Kendisinin de vakt-i zamanında geldiği PAF takımdan Sabri'yi keşfetti (ne denli iyi/kötü bir keşiftir orası tartışmaya açık gerçi...) Yıldırım Bosna, Çaykur Rize, Sakarya, Şekerspor ve Malatyaspor çalıştırdığı takımlar. Disconnectus Adanaspor'u söylemiş zaten.

Adana'ya yabancı değil. Asiliği otorite kurmasında etkili olabilir, fazla kaçarsa dezavantaj elbette. Oyun zekası önemli, bu dizilimimizden taktiğimize dek herşeye yansıyacaktır, atak ve güzel bir futbol oynatacağını düşünüyorum. Açıkcası görüşüm olumlu benim. Yine de bekleyip göreceğiz bakalım...
Alpaslan KUŞVURAN dedi ki…
Başarılı olduğu bir takım yok,tribünlere heyecan vereceğini düşünmüyorum. İyi bir seçim de değil bence. Umarım ilk başarılı olduğu takım biz oluruz.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...